Irak konusundaki gelişmeler, endişe verici boyutlara ulaştı. Bir yandan ABD'nin müdahalesi konuşulurken, diğer yanda Kürt liderler; parlementosu, bayrağı, para birimi ve anayasasıyla hazır vaziyette olan devletin başkentinin Kerkük olacağını ilan ettiler. Nüfusunun büyük çoğunluğu Türkmenler'den oluşan Kerkük, Irak'ın en önemli petrol bölgesi durumunda.
Ankara'ya devamlı surette "Kuzey Irak'ta bir devlet kurma niyetinde olmadıkları" mesajını veren Barzani'nin KDP'si tarafından yayınlanan haritalar dikkat çekici. KDP'nin, Yunanistan ve İspanya temsilciliklerindeki internet sitelerinde yayınlanan haritalarda Malatya, Elazığ, Van, Hakkari, Siirt, Batman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kars, Hatay, Gaziantep illeri K.Irak'ta kurulacak devletin sınırları içinde yer alıyor. Ankara'ya kadar dayanan harita, Yunanistan temsilciliğinin resmi sitesinde de yer alıyor.
Ancak KDP'nin Ankara Temsilciliği'nin sitesindeki haritada Türkiye'nin hiç bir ilinin, sınırlara dahil edilmediği görülüyor.
Irak operasyonu ihtimalinin gündeme gelmesiyle beraber Barzani'nin Türkiye'ye meydan okuyan açıklamaları ve ardından ani bir yeni adım attığı hatırlanacaktır. Bütün bu gelişmeler tesadüfi değildir.
Türkiye, bu gelişmelerin birer rastlantı olmadığını iyi anlamalıdır. Öte yandan "rastlantı" olarak kabul edilmesi mümkün olmayan ve birbiriyle bağlantılı olarak gelişen bu hadiselere "telaşa mahal yok" mantığıyla yaklaşan ve "K.Irak'ta devlet falan kurulmuyor" neticesine varan bazı köşe yazarları da yok değil.
Ancak görünen köy kılavuz istemez. Tabii köyü görebilecek bir göze sahip isek. Şunu iyi bilelim ki, 10 yıl önceki Körfez Krizi'nde olduğu gibi, bugün yaşanan Irak gerginliğinde de hedef ve kilit ülke: Türkiye'dir. Bu konuda Türkiye'nin milli çıkarlarına uygun olan tek yol, Irak'ın toprak bütünlünün her ne olursa olsun korunmasıdır. Zira, çıkması muhtemel bir savaşın ardından, bizi ciddi şekilde etkileyecek gelişmelerin sinyalleri çoktan verilmeye başlamıştır.
K.Irak'ta kurulacak devletin; anayasası, bayrağı, resmi dili, parlementosu, para birimi sınırları belirlenmiştir. Bu sınırlara Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin tamamı dahil edilmektedir. Barzani ve Talabani her ne kadar, "devlet kurma niyetimiz yok" diyerek ikili oynasalar da, gerçek ortadadır.
Dedik ya, görünen köy kılavuz istemez.
Gelişmeleri doğru okumalı, doğru tahlil etmeliyiz. Çünkü "Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz!"
Ankara'ya devamlı surette "Kuzey Irak'ta bir devlet kurma niyetinde olmadıkları" mesajını veren Barzani'nin KDP'si tarafından yayınlanan haritalar dikkat çekici. KDP'nin, Yunanistan ve İspanya temsilciliklerindeki internet sitelerinde yayınlanan haritalarda Malatya, Elazığ, Van, Hakkari, Siirt, Batman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kars, Hatay, Gaziantep illeri K.Irak'ta kurulacak devletin sınırları içinde yer alıyor. Ankara'ya kadar dayanan harita, Yunanistan temsilciliğinin resmi sitesinde de yer alıyor.
Ancak KDP'nin Ankara Temsilciliği'nin sitesindeki haritada Türkiye'nin hiç bir ilinin, sınırlara dahil edilmediği görülüyor.
Irak operasyonu ihtimalinin gündeme gelmesiyle beraber Barzani'nin Türkiye'ye meydan okuyan açıklamaları ve ardından ani bir yeni adım attığı hatırlanacaktır. Bütün bu gelişmeler tesadüfi değildir.
Türkiye, bu gelişmelerin birer rastlantı olmadığını iyi anlamalıdır. Öte yandan "rastlantı" olarak kabul edilmesi mümkün olmayan ve birbiriyle bağlantılı olarak gelişen bu hadiselere "telaşa mahal yok" mantığıyla yaklaşan ve "K.Irak'ta devlet falan kurulmuyor" neticesine varan bazı köşe yazarları da yok değil.
Ancak görünen köy kılavuz istemez. Tabii köyü görebilecek bir göze sahip isek. Şunu iyi bilelim ki, 10 yıl önceki Körfez Krizi'nde olduğu gibi, bugün yaşanan Irak gerginliğinde de hedef ve kilit ülke: Türkiye'dir. Bu konuda Türkiye'nin milli çıkarlarına uygun olan tek yol, Irak'ın toprak bütünlünün her ne olursa olsun korunmasıdır. Zira, çıkması muhtemel bir savaşın ardından, bizi ciddi şekilde etkileyecek gelişmelerin sinyalleri çoktan verilmeye başlamıştır.
K.Irak'ta kurulacak devletin; anayasası, bayrağı, resmi dili, parlementosu, para birimi sınırları belirlenmiştir. Bu sınırlara Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin tamamı dahil edilmektedir. Barzani ve Talabani her ne kadar, "devlet kurma niyetimiz yok" diyerek ikili oynasalar da, gerçek ortadadır.
Dedik ya, görünen köy kılavuz istemez.
Gelişmeleri doğru okumalı, doğru tahlil etmeliyiz. Çünkü "Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz!"
Ahmet Hamza Baş / diğer yazıları
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü (2) / 25.07.2014
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011