Sinop İl Sağlık Müdürü Dr. Abdülkerim Köroğlu, her yıl milyonlarca insanı yatağa düşüren grip salgını tehlikesinin kapıda olduğunu vurgulayarak herkesi uyardı.
Grip konusunda yaşlılar, bebekler ve hamile kadınlar, kalp, şeker ve böbrek hastaları ile astım ve kronik bronşitlilerin daha çok risk altında olduğunu hatırlatan Dr. Köroğlu, gribin özellikle yaşlılarda ölüme varabilen ciddi sonuçları olduğunu kaydetti.
Gribin bulaşmayı takiben 1-3 günde üşüme, titreme, ateş, halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık, boğaz ve baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, bulantı, genizde dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirten Dr. Köroğlu, "Gripten korunmanın en iyi yolu, vücut direncinin düşmesini önlemektir. Bu nedenle mevsime uygun giysiler giyilerek, bol su içeren gıdaların tüketilmesi gerekmektedir. Taze sebze ve meyve tüketilmesi, hastalarla yakın temasta bulunulmaması gerekir. Salgınlardan korunmak ise oldukça zordur. Salgınlar sırasında ilk planda genellikle arkadaşlarından mikrobu alan okul çocukları hastalanmakta, bunu izleyen ikinci evrede ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır. Salgınlar genellikle 5-7 hafta dolaylarında kendiliğinden sınırlanmaktadır. Bu hastalığa yakalananların bol bol dinlenmeleri ve başkalarına bulaşmaması için okul, sinema, tiyatro gibi yerlere gitmemeleri gerekir" diye konuştu.
Dr. Köroğlu, kolayca yayılabilmesi sebebiyle topluma ağır faturalar çıkaran gripten korunmanın başlıca yolunun, vücut direncinin düşmesini önlemek olduğunu, bunun için stres ve gerginlikten kurtulmak gerektiğini sözlerine ekledi.
Grip konusunda yaşlılar, bebekler ve hamile kadınlar, kalp, şeker ve böbrek hastaları ile astım ve kronik bronşitlilerin daha çok risk altında olduğunu hatırlatan Dr. Köroğlu, gribin özellikle yaşlılarda ölüme varabilen ciddi sonuçları olduğunu kaydetti.
Gribin bulaşmayı takiben 1-3 günde üşüme, titreme, ateş, halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık, boğaz ve baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, bulantı, genizde dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirten Dr. Köroğlu, "Gripten korunmanın en iyi yolu, vücut direncinin düşmesini önlemektir. Bu nedenle mevsime uygun giysiler giyilerek, bol su içeren gıdaların tüketilmesi gerekmektedir. Taze sebze ve meyve tüketilmesi, hastalarla yakın temasta bulunulmaması gerekir. Salgınlardan korunmak ise oldukça zordur. Salgınlar sırasında ilk planda genellikle arkadaşlarından mikrobu alan okul çocukları hastalanmakta, bunu izleyen ikinci evrede ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır. Salgınlar genellikle 5-7 hafta dolaylarında kendiliğinden sınırlanmaktadır. Bu hastalığa yakalananların bol bol dinlenmeleri ve başkalarına bulaşmaması için okul, sinema, tiyatro gibi yerlere gitmemeleri gerekir" diye konuştu.
Dr. Köroğlu, kolayca yayılabilmesi sebebiyle topluma ağır faturalar çıkaran gripten korunmanın başlıca yolunun, vücut direncinin düşmesini önlemek olduğunu, bunun için stres ve gerginlikten kurtulmak gerektiğini sözlerine ekledi.