Gübre gerek gül dibine

22 Ocak 2011 Cumartesi akşamı MeltemMesaj televizyonlarından canlı olarak izlediğimiz EkoAnaliz programının son dakikalarında tasız bir olay yaşandı.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı sayın Haydar Baş, konuşmasının sonlarında Tevhid inancını sulandıranları, Tevhid ile teslisi birbirine karıştıranları eleştirirken; "Muhammed'e inanmak kemal mertebesidir diyenler de büyük bir yanlış yapmaktadırlar" dedi.Daha sonra bir plan dahilinde, canlı yayını sabote etmek için gönderildiğigeldiği anlaşılan bir genç, Peygamberimizin adının anıldığı halde ardından saygı ifadeleri kullanılmadığı gerekçesi ile sayın Baş'a hakaretler, küfürler yağdırmaya başladı ve ağzı kapatılarak dışarıya çıkarıldı.Sayın Baş'ın gayet sabırlı ve metanetli tavrı, zamanında yaptığı ikazlar sonucu tertipçilerin oyunu bozuldu ve canlı yayında istedikleri çıngarı çıkaramadılar.Çıkaramadılar ama, bu ufacık hadiseden "flaş" haberler çıkarmayı başardılar.Belli ki kayıt cihazlarının başında elleri tetikte bekleyen, böyle bir çirkin girişim olacağından önceden haberdar olan gübre mesabesinde nice tetikçiler varmış.Sürekli foseptik çukurların başında dolaştıkları için sayın Baş'ın şahsından, sohbetlerinden ve projelerinden bütün bir coğrafyaya yayılan gül kokularından rahatsız olan yaratıklar ortalığı velveleye verdiler hem de birin üstüne bin koyarak.O günden sonra Erzurum'da her kim ile karşılaştı isek, istisnasız hepsi ya programı bizzat, ya da diğer kanallarda ve haber sitelerinde yayınlanan haberleri izlemişler ve hepsinin ortak ifadeleri; "Haydar Hoca'nın sabrına bin kere maşallah, onun yerinde olsaydık şöyle yapardık, böyle yapardık?"Yaklaşık on yıldır siyasi bir parti başkanı olarak konuşan, programlarmitingler yapan, ülkenin problemlerine köklü çarelerçözümler üreten sayın Baş'ın ismini dahi bu güne kadar anmayanlar, ağızlarına almayanlar, bu meseleyi salyaları akarak haber yapıp dört bir yana duyurdular.Sözün başında ne demiştik?Gübre gerek gül dibine.