'Günümüzde güzel ahlak' seslendirme dosyası:
Bir önceki yazımızdan devamla, güzel ahlakı her yönüyle yaşayan ve onu bizim için günümüzde tamamlayan, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaşantısında her türlü güzel ahlakı, erdemliği, hikmeti, ilmi, irfan'ı ve insanlığa ışık tutan yol gösteren fikirleri gördük yaşadık. Kendi ifadesi ile: "Ben fikir ve mücadele yönünden doğum yapan bir kadın gibiyim. Kalbime oradan fikrime gelen gerçekleri mutlaka söylerim ve tatbik ederim. Bunu yaparken de hiçbir kınayıcının kınamasından asla çekinmem. Her şeyimi Allah benden razı olsun diye yaparım." böyle Kutlu insanla birlikte olmak elbette çok büyük bir lütuf bizim için.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın hayatında Peygamberimizin (s.a.v.) güzel ahlakını uygulamalı bir şekilde her zaman gördük. Muhterem Hocam; ben Allah'ın kuluyum, Allah beni her an görüyor halini iliklerine kadar yaşayan, gerçek bir ibadet ehli idi. Her an Allah'ı zikreden bir yaşantıyla, zikrullah'ı en zor dönemlerde insanımızın gönüllerine, evlerine, mahallelerine soktu. Namaza olan düşkünlüğü ve tavizsizliği etrafında olan herkesi hep etkilemiştir. Onun bu hali yaşlı, genç hatta çocuk herkeste "ben de namaz kılayım" duygusunu uyandırmıştır. 80'li yılların başında Allah davasını yaşadığı ve yaşattığı için, Trabzon Boztepe'de ve Giresun'da hapisteyken yanında bulunan solcular ve sağcılar hep hocamızın bu güzel hallerine şahittir. 80 öncesinde öğretmenlik yaptığı okullarda hangi görüşten olursa olsun öğrencileri tarafından hep sevildi ve sığınılan liman oldu. Yaşayan öğrencilerinden bunlarla ilgili çok anılar dinledim.
Hocamız sadece okulda öğretmen değil, dışarıda da öğrencileri ve aileleri ile ilgilenir, onların sorunlarını ayrımsız çözmek için örnek bir mücadele gösterirdi. Bundan dolayı ona herkes; "Trabzon'un Haydar Hocası" derdi. Sağ sol çatışmasının en azılı zamanlarında milletin evlatlarına ayrım gözetmeksizin hep yol gösterirdi. Elinden geldiğince çatışma ortamından gençleri uzak tutardı.
Yine 80'li yılların başında kurduğu ticari firmalarla, ticarette de örnek kişiliğini ortaya koydu. Onunla çalışan büyük küçük bütün firmaların yetkilileri, Hocamızı güvenli bir liman olarak gördüler, Ondan fikirler aldılar. Yeri geldi her türlü yardımı insanların önleri açılsın, ticaret yapsınlar, örnek olsunlar diye yaptı. Bu sayede de Anadolu'yu dükkan dükkan gezen arkadaşları sayesinde birliği, dirliği, örnek yaşantıyı farklı insanlar arasında yaygınlaştırdı.
Cömertlikte sınırsız bir örnek, abideyi şahsiyeti… İnsanlara yardım ederken bir menfaat düşünmeden yapardı. Zekâtını, yardımını hesapsız bir şekilde tüm ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Bizlerin vasıtasıyla kimsenin bilmediği nice insanlara sürekli maddi yardımlar yaptığına şahidim. Onun tutkuya varan cömertliği, bizleri bu ahlaki erdemi mümkün olduğunca yaşamaya hep sevk etmiştir.
İcmal dergisini bir mektep olarak ilk çıkardığında, her şeyden çok sevdiği Türk milletinin gençlerini, onun etrafında dini ve milli bütünlüğümüzün teminatı olarak yetiştirdi. Zamanında ve daha sonraki zamanlarda, ben ve benim gibi yüz binlerce genç Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı örnek yaşantısına bakarak onun hamur teknesinde yoğrulduk. Gençlerle ilgilenirken sanırsın ki bir tek benle ilgileniyor.
Onun bu tavrı o dönemde bizlere ve her dönemde gençlere müthiş bir özgüven kazandırmıştır. Gençliği dini ve milli bütünlüğü her şeyden önde tutan, şerefli namuslu, alan el değil maddi manevi veren el olun mantığına sahip olarak yetiştirdi. Geçler Hocamız için her zaman çok önemlidir. Bunu da her zaman göstermiştir.
Milli değerlerimize, ülkemizin menfaatine karşı olan her türlü akımla, fikirle hiçbir şahsi menfaat beklemeden mücadele etmesi, her kesim tarafından gıpta ile takdir ve takip edilmiştir. Bütün bu mücadelesinde her türlü olumsuz şartlara rağmen asla yılmadan devam etmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bu duruşu, mücadelesi, O'nun kurduğu teşkilatlandırdığı, BTP ile milletimize mal olmuş, O'nun kadrosu olarak bizim için de Hocamızın bu hali bize her zaman zorluklarla başa çıkabilme kabiliyetini kazandırmıştır.
Örneğin Devletin iliklerine kadar işleyen FETÖ terör örgütünün ne kadar zararlı bir yapı olduğunu, tek başına haykırıp kadrosuyla mücadelesini yapması bunun en bariz örneğidir. En tepeden başlayarak herkesi uyarırken, ona karşı çıkanlar daha sonra 15 Temmuz'da Haydar Hoca ne kadar haklıymış dediler.
Hocamızın 80'li yıllardan başlayarak kapalı spor salonlarına sığmayan İcmal Gençlik geceleri, milli birlik kardeşlik konferansları,, milli basın kurultayları, İcmal dergisi, Öğüt dergisi, Yeni Mesaj gazetesi vb. birçok panel ve konferansları, dünyaya uluslararası panellerle tanıttığı uygulattığı, kendi eseri olan Milli Ekonomi Modeli, milletimizin ve tüm İslam âleminin birliği için Ehl-i Beyt açılımı,
Devletimizin kurucusunu Hoş Geldin Atatürk eseri ile tekrar milleti ile buluşturması ve bu mücadelesinde yazılı 60 cildin üzerinde eserler, binlerce makaleler; hepsi bizim için bir örnek mücadele adamı, kutlu bir ahlak abidesi şahsiyetle bir olmanın şerefi ve şereflendirmesidir.
Doğruları, fikirleri kitaplardan okumak kolay ama onu tatbik etmek için, yaşamak ve yaşatmak için örnek şahsiyet şarttır. İşte biz bu örnek Kutlu insanla bir olduk. Milletimiz ve özelde O'nun kadrosu olarak kendimiz için Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın emanetini, davasını, adımlarını iz iz ayrım yapmadan takip etmek, bizi erdemli kılacak tek unsurdur.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın hayatında Peygamberimizin (s.a.v.) güzel ahlakını uygulamalı bir şekilde her zaman gördük. Muhterem Hocam; ben Allah'ın kuluyum, Allah beni her an görüyor halini iliklerine kadar yaşayan, gerçek bir ibadet ehli idi. Her an Allah'ı zikreden bir yaşantıyla, zikrullah'ı en zor dönemlerde insanımızın gönüllerine, evlerine, mahallelerine soktu. Namaza olan düşkünlüğü ve tavizsizliği etrafında olan herkesi hep etkilemiştir. Onun bu hali yaşlı, genç hatta çocuk herkeste "ben de namaz kılayım" duygusunu uyandırmıştır. 80'li yılların başında Allah davasını yaşadığı ve yaşattığı için, Trabzon Boztepe'de ve Giresun'da hapisteyken yanında bulunan solcular ve sağcılar hep hocamızın bu güzel hallerine şahittir. 80 öncesinde öğretmenlik yaptığı okullarda hangi görüşten olursa olsun öğrencileri tarafından hep sevildi ve sığınılan liman oldu. Yaşayan öğrencilerinden bunlarla ilgili çok anılar dinledim.
Hocamız sadece okulda öğretmen değil, dışarıda da öğrencileri ve aileleri ile ilgilenir, onların sorunlarını ayrımsız çözmek için örnek bir mücadele gösterirdi. Bundan dolayı ona herkes; "Trabzon'un Haydar Hocası" derdi. Sağ sol çatışmasının en azılı zamanlarında milletin evlatlarına ayrım gözetmeksizin hep yol gösterirdi. Elinden geldiğince çatışma ortamından gençleri uzak tutardı.
Yine 80'li yılların başında kurduğu ticari firmalarla, ticarette de örnek kişiliğini ortaya koydu. Onunla çalışan büyük küçük bütün firmaların yetkilileri, Hocamızı güvenli bir liman olarak gördüler, Ondan fikirler aldılar. Yeri geldi her türlü yardımı insanların önleri açılsın, ticaret yapsınlar, örnek olsunlar diye yaptı. Bu sayede de Anadolu'yu dükkan dükkan gezen arkadaşları sayesinde birliği, dirliği, örnek yaşantıyı farklı insanlar arasında yaygınlaştırdı.
Cömertlikte sınırsız bir örnek, abideyi şahsiyeti… İnsanlara yardım ederken bir menfaat düşünmeden yapardı. Zekâtını, yardımını hesapsız bir şekilde tüm ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Bizlerin vasıtasıyla kimsenin bilmediği nice insanlara sürekli maddi yardımlar yaptığına şahidim. Onun tutkuya varan cömertliği, bizleri bu ahlaki erdemi mümkün olduğunca yaşamaya hep sevk etmiştir.
İcmal dergisini bir mektep olarak ilk çıkardığında, her şeyden çok sevdiği Türk milletinin gençlerini, onun etrafında dini ve milli bütünlüğümüzün teminatı olarak yetiştirdi. Zamanında ve daha sonraki zamanlarda, ben ve benim gibi yüz binlerce genç Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı örnek yaşantısına bakarak onun hamur teknesinde yoğrulduk. Gençlerle ilgilenirken sanırsın ki bir tek benle ilgileniyor.
Onun bu tavrı o dönemde bizlere ve her dönemde gençlere müthiş bir özgüven kazandırmıştır. Gençliği dini ve milli bütünlüğü her şeyden önde tutan, şerefli namuslu, alan el değil maddi manevi veren el olun mantığına sahip olarak yetiştirdi. Geçler Hocamız için her zaman çok önemlidir. Bunu da her zaman göstermiştir.
Milli değerlerimize, ülkemizin menfaatine karşı olan her türlü akımla, fikirle hiçbir şahsi menfaat beklemeden mücadele etmesi, her kesim tarafından gıpta ile takdir ve takip edilmiştir. Bütün bu mücadelesinde her türlü olumsuz şartlara rağmen asla yılmadan devam etmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bu duruşu, mücadelesi, O'nun kurduğu teşkilatlandırdığı, BTP ile milletimize mal olmuş, O'nun kadrosu olarak bizim için de Hocamızın bu hali bize her zaman zorluklarla başa çıkabilme kabiliyetini kazandırmıştır.
Örneğin Devletin iliklerine kadar işleyen FETÖ terör örgütünün ne kadar zararlı bir yapı olduğunu, tek başına haykırıp kadrosuyla mücadelesini yapması bunun en bariz örneğidir. En tepeden başlayarak herkesi uyarırken, ona karşı çıkanlar daha sonra 15 Temmuz'da Haydar Hoca ne kadar haklıymış dediler.
Hocamızın 80'li yıllardan başlayarak kapalı spor salonlarına sığmayan İcmal Gençlik geceleri, milli birlik kardeşlik konferansları,, milli basın kurultayları, İcmal dergisi, Öğüt dergisi, Yeni Mesaj gazetesi vb. birçok panel ve konferansları, dünyaya uluslararası panellerle tanıttığı uygulattığı, kendi eseri olan Milli Ekonomi Modeli, milletimizin ve tüm İslam âleminin birliği için Ehl-i Beyt açılımı,
Devletimizin kurucusunu Hoş Geldin Atatürk eseri ile tekrar milleti ile buluşturması ve bu mücadelesinde yazılı 60 cildin üzerinde eserler, binlerce makaleler; hepsi bizim için bir örnek mücadele adamı, kutlu bir ahlak abidesi şahsiyetle bir olmanın şerefi ve şereflendirmesidir.
Doğruları, fikirleri kitaplardan okumak kolay ama onu tatbik etmek için, yaşamak ve yaşatmak için örnek şahsiyet şarttır. İşte biz bu örnek Kutlu insanla bir olduk. Milletimiz ve özelde O'nun kadrosu olarak kendimiz için Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın emanetini, davasını, adımlarını iz iz ayrım yapmadan takip etmek, bizi erdemli kılacak tek unsurdur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ömer Turan / diğer yazıları
- Kültürel değerlerimizin korunması / 11.05.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vuslatının 5. yılında duam / 16.04.2025
- AKP yasa çıkardı, ‘evime, mülküme çökme’ / 06.12.2023
- Eğitim ve adalet / 29.11.2023
- BOP mu, Atatürk’ün Ortadoğu projesi mi? / 21.11.2023
- Kaybolan değerlerimiz / 15.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 13.11.2023
- 10 Kasım’da okuduğum Hutbe / 12.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 10.11.2023
- Anayasal düzen / 08.11.2023
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vuslatının 5. yılında duam / 16.04.2025
- AKP yasa çıkardı, ‘evime, mülküme çökme’ / 06.12.2023
- Eğitim ve adalet / 29.11.2023
- BOP mu, Atatürk’ün Ortadoğu projesi mi? / 21.11.2023
- Kaybolan değerlerimiz / 15.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 13.11.2023
- 10 Kasım’da okuduğum Hutbe / 12.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 10.11.2023
- Anayasal düzen / 08.11.2023