Geçtiğimiz günlerde, sosyal medya müdavimi bir hanım efendinin; "Güzel dünlerdi!" diye iki kelimelik bir paylaşımını görmüştüm!
Çarpılmıştım!
Vurulmuştum!
Sözün gücüne teslim olmuştum bir daha...
Ve o iki kelime ile göğneyen gönlümden, dizeler dökülüvermişti doğaçlama olarak...
Sıcağı sıcağına sosyal medyada paylaşmıştım; Dostlar ilgi gösterdiler, sağ olsunlar.
Günümüz Türk Destancısı ve günümüzün tek Türk'çe roman yazarı Ahmet Haldun Terzioğlu Hoca'nın da ilgisine mazhar olmuş dizelerim!
Gönendim, onurlandım sessiz-sedasız...
Ortak tanıdıkların, çok sevdiğimi, önemsediğimi bildikleri; "Türk Muhayyîlem" dediğim erbâb-ı kalemden ve ehl-i kelâmdan Ahmet Haldun Terzioğlu Hoca'nın ilgi ve usta tenkitlerine muhatap olan dizelerimi, ben de sevdim sessiz sessiz...
Babam Rahmetli; "Oğlum! Söz dinlemeyenin sözü, dinlenmez" derdi. Hakkımdaki yergi ve övgüleri duyduğum her ân, Babamın öğüdünü hatırlarım...
Şiire karşı aşırı titiz olduğunu bildiğim Sevgili Ahmet Haldun Terzioğlu Hoca'nın, önce paylaşıp sonra üşenmeden üzerinde fikir yürüttüğü, "Güzel Dünlerdi" adlı şiirimi, uyarısı üzerine tekrar gözden ve elden geçirdim.
İnşallah iyi de oldu!
İlk yazdığımda bu kadar uğraşmamıştım!
Daha önce de yazdığım şiirlerimi günlerce, hatta haftalarca sakladığım; okuyup okuyup düzelttiğim çok olmuştu ama ilk defa hisseden ve kendisinden duygular yakalayan şiir dostu bir erbâb-ı kelâmın önerisi üzerine uğraştım...
Ne yalan söyleyeyim, çok da zor oldu!
Her kelimemi, her dizemi; tek tek sınava girecek gibi hissettim!
Her kelimemi, her dizemi; sözler dünyasında podyuma çıkacak gibi bezemeye, süslemeye çalıştım. Umarım olmuştur...
Umarım; kaş yapayım derken göz çıkarmamışımdır...
Son provadan sonra duygum kelimelerime, kelimelerim duygularıma şöyle karışıverdi:
Güzel Dünler
Sevgi dolu günlerdi,
Diller sevgi ünlerdi,
Kulak sevda dinlerdi,
O ne güzel dünlerdi!
İzler paylaşılırdı
Kaf Dağı aşılırdı
Dosta ulaşılırdı
O ne güzel dünlerdi!..
Düşmanı sayasıya,
Savaşıp kıyasıya,
Ağlardık doyasıya!
Of! Ne güzel dünlerdi!
Vururlardı ölmezdik,
Kaybetsek üzülmezdik,
Kazanırsak gülmezdik
Oh! Ne güzel dünlerdi!
Birleşirdi izimiz
Müşterekti gizimiz,
Seferdeydik hepimiz
Hey! Ne güzel dünlerdi!
Açıktı uğraşımız
Vururdu her taşımız
Çatılsa da kaşımız
Ya! Ne güzel dünlerdi!
Erekte birleşirdik
Cenkte cebelleşirdik
İşkencede gülerdik
Can! Ne güzel dünlerdi!
Rehberimiz Kur'ân'dı
Hedefimiz Turan'dı
Tekbir dilde urandı
Öf! Ne güzel dünlerdi!
Büyük sözü dinlerdik,
İçimize inlerdik,
Birdik ama binlerdik
Hey! Ne özel dünlerdi...
O günlere de, dünlere de, bugüne de şükür Vesselâm.Selâm, sevgi, duâ..
Çarpılmıştım!
Vurulmuştum!
Sözün gücüne teslim olmuştum bir daha...
Ve o iki kelime ile göğneyen gönlümden, dizeler dökülüvermişti doğaçlama olarak...
Sıcağı sıcağına sosyal medyada paylaşmıştım; Dostlar ilgi gösterdiler, sağ olsunlar.
Günümüz Türk Destancısı ve günümüzün tek Türk'çe roman yazarı Ahmet Haldun Terzioğlu Hoca'nın da ilgisine mazhar olmuş dizelerim!
Gönendim, onurlandım sessiz-sedasız...
Ortak tanıdıkların, çok sevdiğimi, önemsediğimi bildikleri; "Türk Muhayyîlem" dediğim erbâb-ı kalemden ve ehl-i kelâmdan Ahmet Haldun Terzioğlu Hoca'nın ilgi ve usta tenkitlerine muhatap olan dizelerimi, ben de sevdim sessiz sessiz...
Babam Rahmetli; "Oğlum! Söz dinlemeyenin sözü, dinlenmez" derdi. Hakkımdaki yergi ve övgüleri duyduğum her ân, Babamın öğüdünü hatırlarım...
Şiire karşı aşırı titiz olduğunu bildiğim Sevgili Ahmet Haldun Terzioğlu Hoca'nın, önce paylaşıp sonra üşenmeden üzerinde fikir yürüttüğü, "Güzel Dünlerdi" adlı şiirimi, uyarısı üzerine tekrar gözden ve elden geçirdim.
İnşallah iyi de oldu!
İlk yazdığımda bu kadar uğraşmamıştım!
Daha önce de yazdığım şiirlerimi günlerce, hatta haftalarca sakladığım; okuyup okuyup düzelttiğim çok olmuştu ama ilk defa hisseden ve kendisinden duygular yakalayan şiir dostu bir erbâb-ı kelâmın önerisi üzerine uğraştım...
Ne yalan söyleyeyim, çok da zor oldu!
Her kelimemi, her dizemi; tek tek sınava girecek gibi hissettim!
Her kelimemi, her dizemi; sözler dünyasında podyuma çıkacak gibi bezemeye, süslemeye çalıştım. Umarım olmuştur...
Umarım; kaş yapayım derken göz çıkarmamışımdır...
Son provadan sonra duygum kelimelerime, kelimelerim duygularıma şöyle karışıverdi:
Güzel Dünler
Sevgi dolu günlerdi,
Diller sevgi ünlerdi,
Kulak sevda dinlerdi,
O ne güzel dünlerdi!
İzler paylaşılırdı
Kaf Dağı aşılırdı
Dosta ulaşılırdı
O ne güzel dünlerdi!..
Düşmanı sayasıya,
Savaşıp kıyasıya,
Ağlardık doyasıya!
Of! Ne güzel dünlerdi!
Vururlardı ölmezdik,
Kaybetsek üzülmezdik,
Kazanırsak gülmezdik
Oh! Ne güzel dünlerdi!
Birleşirdi izimiz
Müşterekti gizimiz,
Seferdeydik hepimiz
Hey! Ne güzel dünlerdi!
Açıktı uğraşımız
Vururdu her taşımız
Çatılsa da kaşımız
Ya! Ne güzel dünlerdi!
Erekte birleşirdik
Cenkte cebelleşirdik
İşkencede gülerdik
Can! Ne güzel dünlerdi!
Rehberimiz Kur'ân'dı
Hedefimiz Turan'dı
Tekbir dilde urandı
Öf! Ne güzel dünlerdi!
Büyük sözü dinlerdik,
İçimize inlerdik,
Birdik ama binlerdik
Hey! Ne özel dünlerdi...
O günlere de, dünlere de, bugüne de şükür Vesselâm.Selâm, sevgi, duâ..
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017