Aslında insanlar için değer olarak kendisine verilen en önemli şey imandır. İnsanı insan eden, diğer varlıklardan ayıran, imandır. İman bir Müslümanın Kelime-i Şehadet getirmesi ile başlar. Yani dili ile ikrar edip kalbi ile tasdik ettiği anda İslam dairesine girer ve en değerli hediye olan imanı son nefesine kadar korumak da kendisine aittir. Bu imanı mahfaza etmesi için yapması gereken ameller ve istikametten şaşmaması için takip edeceği yollar vardır. Evvela bir Müslüman imanının gitmesini, dünyada ateşe atılmaktan daha kötü saymadıkça kâmil olarak iman etmiş sayılmaz.Her yerde hakkı haykırıp insanları imana çağıranlar nerede, basit bir dünya için ahiretini satanlar nerede? Her konuda olduğu gibi iman konusunu da günümüze indirgemek, günümüz insanının üzerinden mütalaa etmek istiyorum. "Müslümanım" diyen insanları kategorilere ayırmak suretiyle analiz etmek istiyorum.Özde değil de sözde Müslüman olan insanlar namaz kılarlar, günümüzde olduğu gibi. Binler halinde cemaatlerle dolu camileri hep birlikte görürüz. Hatta birçok tanıdığımız da vardır içlerinde. Sorarız: "Allah'ı (c.c.) ve Resûlünü (s.a.a.) bilir misin?" "Allah (c.c.) birdir, Resûlü de Hz. Muhammed'dir (s.a.a.)" derler. Sorarız: "ABD'yi nasıl bilirsiniz?" "Onlar büyük ülkenin insanlarıdır, ellerinde her türlü imkânları vardır. Para, imkan, silah her şey onlarda, düşman olamayız. ABD'siz olmaz" derler. Çok da açmaya gerek yok bu konuyu. İnanıyorum ki bu yazıyı okuyan kardeşlerim daha fazlasını hayatlarında yaşıyorlar. Bunlarla mücadele ediyorlardır. Yine sorarız bu insanlara: "Peygamberi bilir misin?" "Elbette biliriz" derler. "Peki, bu peygambere inanmayan cennete gidebilir mi?" "Evet, son peygambere inanmadan da, diğer peygamberlere inananlar da cennete gider. Bizim hocalarımız öyle diyor" derler. Buradan anlaşılacağı üzere, bu insanlar kendilerini iman ehli görmekle beraber hem kendileri, hem kendilerini uyarmayanlar ateşe düştüklerinin bile farkında olmayan bedbaht insanlardır. Kendilerini uyaran, gittikleri yolun yanlış olduğunu her platformda haykıran Ehl-i Beyt yolunun yolcularına kulak tıkayanlar, imanın lezzetini elbette tadamazlar."Hakiki iman sahipleri kimlerdir ve alametleri nelerdir?" diye soracak olursak, iman konusunda hiçbir tavizleri olmayan bu insanlar her zaman hakkı haykırmış, milli ve manevi konularda halkımızı uyarmışlardır ve kıyamete kadar bu görev yerine getirilecektir. Hem dünyamız, hem ahiretimiz için olmazsa olmaz; bu Hak dostları ile olmaktır. Haksızlık karşısında susmayacak olanlar da bu insanlardır. Cenab-ı Hak bizlere kâmil iman, kabul edilecek amel ve Kendisinin yolundan, Ehl-i Beyt yolundan gedenlerle eylesin.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018