Bu başlık, Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut'un dünkü yazısının başlığı. Turgut'un yazısından bazı bölümler şöyle: "Tartışılan konulara bakmayın siz; bu seçim de aslında ekonomi tarafından belirlenecek. ...halkın birinci dereceden ilgilendiği konu kendi cebiyle alakalı. Yani ekonomide neler olacağı, hangi partinin ekonomik konularda neler söylediği merak ediliyor.Muhalefet partilerinin vaatleri nedir, onlar hangi ekonomik modelle çalışmayı düşünüyorlar, neyi nasıl yapacaklar?.. Bunları bilmiyoruz.Büyük ihtimalle de hiç öğrenemeyeceğiz bunları. Çünkü, halka bunları öğrenmesi için zaman ve fırsat tanımıyorlar. En azından ben, iki veya üç liderin ekranda ekonomik modeli tartışmalarını istiyorum. Karar verme sürecinde buna da ihtiyacım var."***Serdar Turgut'un dini ve siyasi görüşünü bir tarafa bırakıp, bütün bu söylediklerini "samimi" bir merak duygusuyla kaleme aldığını varsayarak başlıkta sorduğu "hangi ekonomik model" sorusuna, "hangi siyasi partinin nasıl bir modeli var" sorusunu ekleyerek, bu iki soruya cevap vermek istiyorum.Sondan başlayalım... Bütün siyasi partilerin parti programlarını tek tek incelediğiniz zaman, bugün AKP'nin yürüttüğü, yani IMF emir ve talimatlarına göre hareket ettirilen ekonomik anlayış dışında, kendine has bir ekonomi modeli görmek mümkün değil. Anamuhalefet partisi CHP'den, merkez sağ iddiasıyla ortaya çıkan ANAVATAN-DYP'ye (yani Demokrat parti), MHP'den SP'ye, GP'den BBP'ye, SHP'den HYP'ye varıncaya kadar bütün partilerin ekonomi anlayışları birkaç detay dışında birbirlerinin kopyası hükmünde. Bu bağlamda, Serdar Turgut'un, "bu seçim de aslında ekonomi tarafından belirlenecek. ...halkın birinci dereceden ilgilendiği konu kendi cebiyle alakalı" tespitine sonuna kadar katıldığımı belirterek, halkın gerçek gündem ve parti seçme kriterinin "ekonomi" olduğunu üzerine basarak tekrar vurgulayalım.Halk bu seçimde, 2002'de düştüğü tuzağa düşmeyecek ve kendisine oy istemeye gelen partilere, "söyle bakalım ekonomide ne yapacaksın, nasıl bir modelin var" sorusunu soracak. Alacağı cevaba göre de oyunu verecek. Ama yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, alacağı cevap genelde aynı olacağı için, farklı olana, kendisinden olana ve kendi çıkarlarını gözetene yönelmek durumunda kalacak.Lafı uzatmadan ve Serdar Turgut'un da sabrını daha fazla zorlamadan sadede gelelim.Bugün Türkiye'de kendine has bir ekonomi modeli olan ve bu modelini son 3 yıldır bütün dünya ilim adamlarına onaylattıran tek parti Bağımsız Türkiye Partisi, tek lider de Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Serdar Turgut beyin Milli Ekonomi Modeli'ni duymamış olma ihtimali neredeyse sıfırdır, çünkü bu model tam üç yıldır, sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada çalkalanıyor. 26-27 Kasım 2005'te İstanbul'da, 25-26 Mart 2006'da Bakü'de ve 30-31 Mart 2007'de Almanya Heidelberg'de yapılan üç uluslar arası kongreye 40'ın üzerinde ülkeden katılan yüzlerce ilim adamı tarafından ayakta alkışlanan ve sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya refah getirileceği ortak sonucunda birleşilen bu modelin duyulmaması, bilinmemesi mümkün olamaz. Kaldı ki, bu üç kongre ulusal ve yerel kanallardan canlı olarak yayınlandı ve bazı ulusal kanallarda bölüm bölüm yayınlanmaya devam ediyor. Hadi bunları da izlemediniz diyelim, google'dan "Milli Ekonomi Modeli" diye arattığınızda karşınıza onbinlerce veri çıkıyor. www.milliekonomimodeli.com sitesi bu modelin bütün ayrıntılarını ve her üç kongrede sunulan tebliğleri tüm detaylarıyla aktarıyor. Alman, İngiliz ve Amerikan basınının bile daha fazla görmezden gelemediği böyle önemli bir tezi, bizim medyanın görmemekteki ısrarının altında iyi niyet aramak çok güç. Neyse lafı daha fazla uzatmıyorum. Çünkü Serdar Turgut'a, gerekli adresleri ve bilgileri verdiğimi düşünüyorum. Artık bu süreçten sonra Serdar Turgut'un, eğer samimiyse vereceği cevabı bekleyelim...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012