Merhum
Haydar Baş Bey'in hayatını adım adım, yıl yıl inceleyenler onun hayatının bal arısı gibi oldukça hareketli olduğunu göreceklerdir.
Bal arısı gibi hareketli ve üretken bir hayat…
Bal arısının derdi, dağı-taşı, ağacı-çiçeği, yaylayı-ovayı dolaşarak bin bir çiçek toplamak ve bal yapmaktır.
O, insanlığın yara-bere içinde olduğunun farkındadır ve o yaralara merhem olmak üzere bal üretmektedir.
O, bu çağın Müslümanının zihninin ve gönlünün kirletildiğinin, ifsat edildiğinin farkındadır ve bu ifsadı ıslaha çevirmek için bin bir çiçeği yoğurarak şifa olur niyet ve gayretiyle bal üretmektedir.
O, Müslümanların yaşadıkları toprakların kaynaklarına göz diken küresel işgalcilerin ve tefecilerin hep yaptıkları gibi bu çağda da onları "Şii-Sünni" diye kamplara ayırarak kaynaklarına çöreklenmeye çalıştıklarını hissederek, görerek bu gaflete çare olacak mahiyette bal üretmektedir.
Etrafını kuşatmış olan haşerat ise ya onun dur-durak bilmez koşuşturmalarını dillerine dolamakta, ya da üretip meydana çıkardığı balın tadı ile dalga geçmektedirler.
Arı bal üretir, diğer haşeratın ise ne yaptıkları ve nerelerde akşamladıkları cümlenin malumudur.
Sömürülmekte olan insanlığın derdini kendine dert edinmiş, yer altı ve yer üstü kaynakları emperyalistler tarafından talan edilen İslam coğrafyasının acısını ve ıstırabını ömür boyu yüreğinin orta yerinde taşımış ve bir ömür bu dertlere derman aramış bir fikir işçisi Haydar Baş…
Zihinleri ayrılıkçı ve kirli bilgiler tarafından kirletilmiş, zihinlerine ve gönüllerine nifak tohumları ekilmiş olan Müslümanların bu perişan halleri onu derinden yaralamış ve uykusuz geçen gecelerinde sürekli bu oyunu nasıl bozarız sorusuna cevap aramış bir er kişi…
Arı bal yapar, diğer haşeratın ise ne yaptığı bellidir.
Arının ürettiği balın kenarından-köşesinden, kovanından çerçevesinden, kap-kacakta kalan bulaşıklarından hep istifade ettikleri halde diğer haşerat ısrarla bal arısının aleyhinde çalışırlar.
Bal arısının hayatta olması, insanlığa şifa olan o meşhur sıvısını üretmesi, bin bir çiçeği yoğurup macun yapması o malum haşeratın da yararınadır ama onlar bu faydayı dahi idrak edemeyecek kadar ahmaktırlar.
Ebedi hayata rıhlet eden merhum Haydar Baş Hocamın evlad u iyaline, onun fikir vârislerine düşen odur ki, onun hayatında hiç durmadan topladığı bin bir çiçekten ürettiği kendi şahsına münhasır balını insanlığa ulaştırsınlar hatta hep dalga geçen diğer haşeratı da unutmasınlar.
Balık bilmezse Halık bilir.
