AKP hükümetinin yıllardır uyguladığı ABD ve AB talimatlı tarım ve hayvancılık politikaları ülkemizi en temel ürünlerde ithalatçı durumuna düşürürken, bu stratejik sektörün üreticilerinin de üretimden kopmalarına neden oluyor.
Sahadaki gerçekleri tam olarak yansıtmayan resmi veriler bile durumun vahametini gözler önüne seriyor. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu dün hem süt üretimi hem de et üretimiyle ilgili 2022 yılı verilerini paylaştı.
Buna göre, çiğ süt üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7.1 oranında azalarak 21 milyon 563 bin 492 tona geriledi.
Detaylarına inecek olursak, manda sütü üretimi yüzde 31.5, keçi sütü üretimi yüzde 13.2, inek sütü üretimi yüzde 6.8 ve koyun sütü üretimi yüzde 6.7 azaldı.
Çiğ süt üretiminin yüzde 92.3'ünü inek sütü, yüzde 4.9'unu koyun sütü, yüzde 2.5'ini keçi sütü ve yüzde 0.2'sini manda sütü oluşturdu.
Peki, son zamanlarda "ateş pahası" olan kırmızı et üretimindeki durum nedir?
TÜİK'in verilerine göre, kırmızı et üretimi 2022 yılında yüzde 12.3 artarak 2 milyon 191 bin 625 tona yükseldi. Bu üretim miktarı hesaplanırken, hem yerli üretim hem de ithalat dikkate alınıyor.
Kırmızı et üretimin detaylarına inecek olursak; sığır eti üretimi yüzde 7.7 artarak 1 milyon 572 bin 747 ton, koyun eti üretimi yüzde 26.8 artarak 489 bin 354 ton, keçi eti üretimi yüzde 22.6 artarak 115 bin 938 ton, manda eti üretimi ise yüzde 25.4 artarak 13 bin 586 ton oldu. Üretimin yüzde 71.8'ini sığır eti, yüzde 22.3'ünü koyun eti, yüzde 5.3'ünü keçi eti ve yüzde 0.6'sını manda eti oluşturdu.
Bu verilerde dikkatimizi çeken husus şu: Süt üretimi azalmasına rağmen, süt üretimi artmış, dolayısıyla bu durum süt hayvanlarının, süt zarar ettirdiği için kesime gönderildiğini net bir şekilde gösteriyor.
Süt üreticileri, astronomik olarak artan maliyetler ile enflasyonu artırmasın diye baskılanan süt fiyatları arasında kaldı. Bu dönemde, uygulanan yanlış politikaların acı faturası süt üreticilerine kesildi. Peki, çiğ süt fiyatları artmadı da vatandaş daha ucuz süte ve süt ürünleri mi tüketti, elbette ki hayır… Tarım sektöründe de olduğu gibi, üretici zarar etti, tüketici ürünlere çok pahalı ulaştı.
Fakat bundan sonraki gidişat, çok daha büyük sorunlara kapı açıyor.
Süt inekleri kesilerek et üretimi artırıldı, eğer gerekli önlemler alınamazsa, ete ulaşamama sorunuyla karşı karşıyayız.
Sektör temsilcileri bu noktada oldukça ciddi uyarılarda bulunuyor.
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, "Bu sektör artık büyük bir çıkmaza girdi. Yeni gelecek hükümet kucağında saatli bomba bulacak" dedi. Solakoğlu'nun uyarıları şu şekilde:
* "Son 4 yıldır süt fiyatları gıda enflasyonunun düşürülmesi için aşağıda tutuluyor. Uzun zamandır üretici etten ve sütten para kazanmıyor."
* "Buradaki problem şöyle: Anaç hayvan süt veren inektir. Süt para etmediği için daha gaddarca ve normalin ötesinde kesime gidiyor."
* "4 yıldır süt fiyatları üzerinde yapılan baskı nedeniyle süt inekçiliğinden para kazanılmaması ineklerin gebe bırakılmayıp kesime gönderilmesine sebep oldu."
* "2022 yılında özellikle darbe çok ağır oldu. Artık bir süt üreticisi ürettiği her 1 litre sütten 2 liraya yakın zarar eder duruma geldi."
* "Köylerde hayvan mevcudu çok düştü. Hem dişi hem besilik hayvan girişi minimuma indi."
* "Üretici etten de zarar ettiği için büyük endüstriyel işletmeler de aile çiftlikleri de artık yavru alıp beslememeye başladı. Büyük işletmelerde damların kullanılma kapasitesi yüzde 25'lere, aile işletmelerinde yüzde 50'nin altına düştü. Artık mezbahalar hayvan bulamaz oldular."
* "Şimdi yeni bir kriz kapıda. Et fiyatı çok yüksek seyrediyor. Geçen yıl düşük seyretmesine rağmen inekler kesildi. Şimdi et fiyatları yüksek seyrediyor yine kesiliyor."
* "Bir inek kesildiği zaman yaklaşık 300 kilo kemikli et üretir. Kilosu 200 TL ortalamadan satıldığında 60 bin TL topluyor çiftçi. Faiz oranlarının yüzde 30 olduğu yerde çiftçi ineği kestiğinde ve bunu faize koyduğunda yılda 20 bin TL kazanabilir."
* "Öbür taraftan 12 liraya kadar çıkan çiğ sütün litresi 10 liraya kadar düştü. Çiftçi yüzde 20 kayıpta."
* "Artık çiftçi şunu hesaplıyor, 'İneği beslesem litresinde 1 lira kazansam en fazla yılda 10 bin TL kazanırım' diyor. Ayrıca yem ve çekeceği eziyet var, riske almıyor ve ineği kesime gönderiyor."
* "(Süt zammı olmadığı takdirde) Şu anda kıymanın kilosu 360-380 liralarda bu en geç Haziran Temmuz ayı içinde 450-480 lirayı görecek ilk aşamada. Kolay kolay da düşmeyecektir. "
Evet, hem süt sektörü, hem et sektörü bitiyor, kısaca hayvancılık sektörü kırmızı alarm veriyor ve seçimin hemen sonrası vatandaşa da pahalı süt ve süt ürünleri ve de kilosu 500 TL'ye yaklaşmış kıyma tüketmek kalıyor.
Yaşanan bu krizin çözümü elbette var. Üretim maliyetleri düşürülmeli, üretici devlet eliyle desteklenmeli, vatandaşların da alım gücü artırılmalı.
İşte bunları sağlayacak tek model, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli… Bu eşsiz modeli uygulayacak tek parti Bağımsız Türkiye Partisi ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat vererek bu çözümlere kavuşabiliriz.
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025