Ortadoğu'da yine savaş tamtamları çalmaya başladı. Bölgede savaşların, işgallerin, kan ve gözyaşının asıl nedeni olan ABD ve İsrail ikilisi yine ortalığı karıştırmaya başladı. Gazze'de soykırıma doymadılar, Batı Şeria'da zulme doymadılar, Lübnan'da, Suriye'de işgale doymadılar, Yemen'i bombalamaya doymadılar şimdi de İran'a odaklandılar.
Savaş tehditleri, sert söylemler, havalarda uçuşuyor.
Bu kadar tehdidin ardından ya büyük bir ihtimalle savaş çıkacak, ya da devam eden ABD-İran nükleer müzakerelerinde İran'dan büyük bir taviz koparacaklar.
Şimdi yaşanan sıcak gelişmeleri özetleyelim.
İran ile ABD arasındaki nükleer müzakere süreci devam ederken Trump, müzakerelerin anlaşmayla sonuçlanmaması halinde İran'ı "daha önce görülmemiş şekilde bombalayacaklarını" söyledi.
İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, buna karşılık, ABD'nin bölgedeki tüm üslerinin İran'ın saldırı menzilinde olduğunu söyleyerek, "Müzakerelerin başarılı olmasını umuyorum ancak başarısız olursa ve bize çatışma dayatılırsa karşı tarafın kayıpları kesinlikle bizimkinden fazla olacaktır" dedi.
Tahranlı bir yetkili, bölgedeki dost bir ülkenin, İran'ı olası bir İsrail saldırısına karşı uyardığını açıkladı.
NBC News'in haberinde, İsrail'in birkaç gün içerisinde İran'a askeri harekat düzenlemeyi planladığı ifadeleri yer aldı. Söz konusu saldırının "büyük ihtimalle" ABD desteği olmadan gerçekleşeceğini öne süren kaynaklar, ABD'li yetkililerin böyle bir ihtimale karşı teyakkuzda olduğunu belirtti.
New York Times (NYT) gazetesinin ABD'li, Avrupalı ve İranlı yetkililere dayandırdığı haberinde de, İsrail'in İran'a yakın zamanda saldırı düzenlemeye hazırlandığı öne sürüldü. İranlı yetkililer ise, Tahran hükümeti ve ordu yetkililerinin olası bir İsrail saldırısına karşı planlama yapmak üzere toplandığını ve bu planların İsrail'e yüzlerce balistik füze ile karşılık vermeyi içerdiğini öne sürdü.
İran'dan gelen "Çatışma çıkarsa Amerikan üslerini vururuz" çıkışının ardından ABD, Bağdat Büyükelçiliğini tahliyeye hazırlanıyor.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Anna Kelly, tahliye haberini doğrulayarak, "Bu karar yakın zamanda yapılan bir inceleme sonucunda alındı" açıklamasını yaptı.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bölgede görevli ABD askerlerinin ailelerinin gönüllü olarak bölgeden ayrılmasını onayladığını doğrulayarak, "Ortadoğu'da gelişmekte olan gerginliği izliyoruz" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu genelinde birçok ülkedeki zorunlu olmayan ABD'li personelin görev yaptıkları ülkelerden ayrılmalarına yönelik talimatları yorumlarken, "Evet, oradan çekiliyorlar çünkü orası tehlikeli bir yer olabilir. Neler olacağını göreceğiz. Çekilme kararını personelimize bildirdik" diye konuştu.
Associated Press haber ajansına göre ABD, Bahreyn ve Kuveyt'teki zaruri olmayan diplomatik personel ve ailelerin tahliyesine hazırlanıyor. Bununla birlikte Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği, Amerikan vatandaşlarının Irak'a seyahat etmemesini tavsiye etti.
Reuters'a konuşan üst düzey İranlı yetkili, Bölgesel tansiyonu tırmandırmanın, İran'ın ABD ile pazar günü (15 Haziran) yapacağı nükleer görüşmeleri etkilemeyi hedefleyen "psikolojik bir savaş" olduğunu söyledi.
Evet, Ortadoğu'daki sıcak gündem bu şekilde. Görünen o ki, bütün bu tehditlerin ve sert söylemlerin ABD ve İran arasında dolaylı olarak yürütülen "nükleer" müzakerelerle alakası var. Eğer bu müzakerelerde ABD, istediklerini alır ve İran'ı, kendi çıkarlarını ve İsrail'in güvenliğini sağlayacak şekilde istediği kıvama getirebilirse, diğer ifadeyle büyük tavizler koparabilirse, belki gerilim azalabilir.
Peki, 5 kez yapılan 6'ncısı ise önümüzdeki pazar günü Umman'da yapılacak olan müzakerelerde bir noktada buluşulabilir mi?
Bölgedeki gerilimin azaltılması konusundaki sorulara yanıt veren Trump, İran'ın nükleer programı konusunda, "Asla nükleer silaha sahip olamazlar. Bu kadar basit. Buna izin vermeyeceğiz" dedi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Senatosu'nda katıldığı oturumda, Senatör Lindsey Graham'in "İran'ın barışçıl nükleer enerji programı yerine nükleer silah elde etmeye çalıştığına" yönelik iddiasıyla ilgili bölümde, "Nükleer silaha çok benzeyen bir şeye doğru ilerlediklerine dair birçok gösterge var" yorumunu yaptı.
Ve ABD'nin müzakerelerde ısrarla üzerinde durduğu konu, İran'ın nükleer faaliyetlerini, diğer ifadeyle uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakması.
Peki, İran tarafı buna ne diyor?
İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, "Biz zorbalığa boyun eğmeyeceğiz. (Nükleer) araştırmalarımızın sıfıra indirilmesini ve ardından sanayi, tıp, tarım ve diğer bilimlerde ihtiyaç duyulan nükleer malzemeleri almak için onların onayını beklemeyi asla kabul etmeyeceğiz" dedi.
Biri tamamen bırak diyor, diğeri asla bırakmam diyor, yani orta yol yok.
Bu durumda çatışma kaçınılmaz görünüyor. Ama bu çatışmaya, ABD direkt olarak girer mi, sadece İsrail üzerinden mi yürütür ya da bölgedeki kendisine ram olmuş İslam ülkelerini İran'a karşı kullanır mı? Bunlar hep olası olan şeyler ve zamanla ortaya çıkacaktır. Kanaatime göre ABD, direkt olarak İran'a saldırmayacak, Rusya-Ukrayna savaşı gibi vekalet savaşı yürütecektir. Ama buradaki Ukrayna İsrail mi olacak, Arap ülkeleri mi olacak, yoksa Türkiye mi olacak soru işareti…
ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'nin siyasilerine ve Türk ordusuna yaptığı yüksek iltifatları dikkate alırsak, bir planı var gibi… Herkesin bir planı olabilir, ama siyasilerimiz, Türkiye'yi böyle bir tuzağın içine çekmemeleri lazım.
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- Atatürk’ün Müslümanlığı hepinize nal toplatır / 11.06.2025
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025