Bayındır Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Akdeniz, hayvancılıkta yeni bir krizin kapıda olduğunu ve acil çözümlerin üretilmesi gerektiğini bildirdiği mailini sizlerle paylaşmak istiyorum sevgili okurlar.
“Hayvancılık üçüncü defadır krize giriyor. Artık bu sefer üreticiler olarak bu krizden çıkacağımızı zannetmiyoruz. Birinci kriz 2007 – 2008 süt fiyatları 70 kuruştan 40 kuruşa çekildi. Bu arada üretici güç durumda kaldığından dolayı elindeki sağmal ineklerini bıçağa verdi. 2008–2009’da piyasa biraz canlanırken Ziraat Bankası sıfır faiz adı altında tarım ve hayvancılıkla alakası olmayan şahıslara ciddi derecede kredi kullandırdı. Bu anlamda büyük şirketlere de etlik hayvan ithal ettirdi. Hem damızlık hem de et ırkında anguslar piyasayı şişirdi. Yıllardan beri üretim yapan ikinci kriz, 2010’da Ziraat Bankası tekrar sıfır faiz adı altında nispeten küçük üreticilerin de 5’er 10’ar damızlık hayvan alımını sağladı. 1 adet gebe düve 7 bin TL’ye mal oldu. Bankalara ödeme zamanı geldi çattı. Yurt dışından ithal edilen hayvanların doğumları süt verişi piyasayı tamamen allak bullak etmiştir. 7 bin TL’den alınan hayvan şu an piyasada 3 bin TL’ye satılamaz halde. Mazot fiyatı aldı başını gitti, yem fiyatı çok yükseldi. Saman fiyatları da neredeyse önceki yıllara göre 5’e katladı. Bu anlamda bakanlık hiçbir şekilde önlem almadı. Üreticilerin yüzde 90’ı özel bankalara ve Ziraat Bankası’na borçlu. Yaklaşık 5 yıldan beri hiçbir çiftçi banka borçlarını düzenli ödeyemiyor. Kolaylık sağlamışlar üretici komşu ve dostlarından borç alıp sadece girdi çıktı yapıyor. Son 4 ay içerisinde yemin fiyatına 4 defa zam yapılıp yemin fiyatı 32 TL’den 50 TL’ye çıkmıştır. Süt fiyatına gelince Ulusal Süt Konseyinin aldığı karara göre 1Ekim 2012 – 31 Mart 2013 tarihine kadar sütün referans fiyatı 90 kuruş olarak belirlendi. Ama bu sadece belirlemede kaldı çoğu firma uygulamaya geçmedi. Buna rağmen 1 Ocak’tan itibaren sütün fiyatı 10 kuruş aşağıya çekildi. Et fiyatları ise üretici dana eti kesim fiyatı 13,5 TL inek etinin kesim fiyatı ise 7 TL’dir. Büyük şirketler gereğinden fazla büyük çiftlikler kurup işi (devletin parasıyla hibe yoluyla) tekelleştiriyorlar. Bu tekelleşme küçük çiftçinin bu hayvancılığı yapamayıp bırakmasına ve ülkemiz için işsizliğin büyümesine sebep olacaktır. Avrupa’da olduğu gibi çok büyük çiftlikler kurulmamalı bir kota getirilmeli ve küçük çiftçi de işsizliği büyütmemek için korunmalıdır. İthal olarak hayvan ve hayvansal ürünleri süt tozu buzağı maması olarak hayvansal olan her şey yasaklanmalı. Hayvancılık sürdürülebilir bir istikrar sağlanmalıdır. Acil çözümler üretilmelidir...”
Anlayacağınız sevgili okurlar 3-5 global tarım şirketine ülke çiftçisi feda ediliyor. Vahşi kapitalizmin dişlileri arasında yok olan, sıfırla çarpılan bir Türk tarım köylüsü var.
Elbette çözüm ve çare de var.
Milli Ekonomi Modeli...
Başta Rusya olmak üzere kısmen birçok dünya ülkesinin uyguladığı bu modeli, milletimiz baş tacı eder iktidara taşırsa bir eli yağda bir eli balda olur.
Tercih milletin...
“Hayvancılık üçüncü defadır krize giriyor. Artık bu sefer üreticiler olarak bu krizden çıkacağımızı zannetmiyoruz. Birinci kriz 2007 – 2008 süt fiyatları 70 kuruştan 40 kuruşa çekildi. Bu arada üretici güç durumda kaldığından dolayı elindeki sağmal ineklerini bıçağa verdi. 2008–2009’da piyasa biraz canlanırken Ziraat Bankası sıfır faiz adı altında tarım ve hayvancılıkla alakası olmayan şahıslara ciddi derecede kredi kullandırdı. Bu anlamda büyük şirketlere de etlik hayvan ithal ettirdi. Hem damızlık hem de et ırkında anguslar piyasayı şişirdi. Yıllardan beri üretim yapan ikinci kriz, 2010’da Ziraat Bankası tekrar sıfır faiz adı altında nispeten küçük üreticilerin de 5’er 10’ar damızlık hayvan alımını sağladı. 1 adet gebe düve 7 bin TL’ye mal oldu. Bankalara ödeme zamanı geldi çattı. Yurt dışından ithal edilen hayvanların doğumları süt verişi piyasayı tamamen allak bullak etmiştir. 7 bin TL’den alınan hayvan şu an piyasada 3 bin TL’ye satılamaz halde. Mazot fiyatı aldı başını gitti, yem fiyatı çok yükseldi. Saman fiyatları da neredeyse önceki yıllara göre 5’e katladı. Bu anlamda bakanlık hiçbir şekilde önlem almadı. Üreticilerin yüzde 90’ı özel bankalara ve Ziraat Bankası’na borçlu. Yaklaşık 5 yıldan beri hiçbir çiftçi banka borçlarını düzenli ödeyemiyor. Kolaylık sağlamışlar üretici komşu ve dostlarından borç alıp sadece girdi çıktı yapıyor. Son 4 ay içerisinde yemin fiyatına 4 defa zam yapılıp yemin fiyatı 32 TL’den 50 TL’ye çıkmıştır. Süt fiyatına gelince Ulusal Süt Konseyinin aldığı karara göre 1Ekim 2012 – 31 Mart 2013 tarihine kadar sütün referans fiyatı 90 kuruş olarak belirlendi. Ama bu sadece belirlemede kaldı çoğu firma uygulamaya geçmedi. Buna rağmen 1 Ocak’tan itibaren sütün fiyatı 10 kuruş aşağıya çekildi. Et fiyatları ise üretici dana eti kesim fiyatı 13,5 TL inek etinin kesim fiyatı ise 7 TL’dir. Büyük şirketler gereğinden fazla büyük çiftlikler kurup işi (devletin parasıyla hibe yoluyla) tekelleştiriyorlar. Bu tekelleşme küçük çiftçinin bu hayvancılığı yapamayıp bırakmasına ve ülkemiz için işsizliğin büyümesine sebep olacaktır. Avrupa’da olduğu gibi çok büyük çiftlikler kurulmamalı bir kota getirilmeli ve küçük çiftçi de işsizliği büyütmemek için korunmalıdır. İthal olarak hayvan ve hayvansal ürünleri süt tozu buzağı maması olarak hayvansal olan her şey yasaklanmalı. Hayvancılık sürdürülebilir bir istikrar sağlanmalıdır. Acil çözümler üretilmelidir...”
Anlayacağınız sevgili okurlar 3-5 global tarım şirketine ülke çiftçisi feda ediliyor. Vahşi kapitalizmin dişlileri arasında yok olan, sıfırla çarpılan bir Türk tarım köylüsü var.
Elbette çözüm ve çare de var.
Milli Ekonomi Modeli...
Başta Rusya olmak üzere kısmen birçok dünya ülkesinin uyguladığı bu modeli, milletimiz baş tacı eder iktidara taşırsa bir eli yağda bir eli balda olur.
Tercih milletin...
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023