‘Her yer tarım arazisi ama buğday ithal ediyoruz!’
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, tarımın ülkeler için en stratejik sektör olduğunu vurgulayıp, "Topsuz, tüfeksiz savaşılabilir ama tahılsız, buğdaysız savaşılamaz" derdi.
ABD'nin eski dışişleri bakanlarından Henry Kissinger, bakanlık yaptığı 1970'li yıllarda, "Arapların petrol silahı varsa, bizim de tahıl silahımız var, petrolsüz yaşanabilir ama tahılsız asla" diyerek tarım ürünlerini bir silah olarak tanımlamıştı.
Son zamanlarda dünyanın iki büyük tahıl ihracatçısı Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş gösterdi ki, tarım ürünleri artık yaşanan gerilimlerde stratejik bir güç olarak kullanılıyor. Bugünlerde dünya genelinde gıda milliyetçiliğinde ciddi bir artış var. Tarım ürünü üreten ülkeler, ürettikleri temel gıda maddelerine ihracat kısıtlamaları getiriyorlar.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar bu konuda şu uyarıları yapıyor:
"Bugün birçok ülke, pandemi sürecinde bunu çok iyi gördük, gıda milliyetçiliği yapıyor. Artık ihracatına kısıtlama getiriyor. İşte bunu Rusya yapıyor, bunu Hindistan yapıyor ve başka ülkeler yapıyor. Bu gıda milliyetçiliği devam edecek. O zaman bizim ayçiçeğini de, ayçiçeği küspesini de yağını da bulma imkanımız olmayacak. Belki buğday bulma imkanımız olmayacak. Yani başka ürünleri, ithal ettiğimiz ürünleri, pamuğu, soyayı bulma imkanımız olmayacak. Dolayısıyla biz bu ülkede, bu ülkenin verimli topraklarını, bereketli topraklarını rasyonel politikalarla, akılcı politikalarla ve çiftçimizi destekleyerek, tarlada kalmasını sağlayarak bu manada doğru kullanabilirsek, üretimde kullanabilirsek birçok ürünü çok rahatlıkla yetiştirebiliriz."
Tarımda ithalata bağımlı olduğunuz zaman, yaşanan bütün küresel olumsuzluklar, sizin gıdaya olan erişimine darbe vurmaktadır. Örneğin dün Rus savaş gemileri Karadeniz'de bir yük gemisine uyarı ateşi açtı ve bu durum buğday arzına dair endişeleri artırdığı için küresel buğday fiyatları yükseldi. Chicago borsasında en yüksek işlem hacmine sahip olan buğday yüzde 0,2 yükselerek 6,28 dolar/bushel yani 230,8 dolar/ton seviyesine çıktı.
Başka bir örnek ise pirinç ile ilgili… Dünyanın önde gelen pirinç üreticisi Çin'in şiddetli yağmur ve sel riskleriyle boğuşmasının, küresel pirinç piyasalarını daha fazla baskı altına sokabileceği ve pirinç fiyatlarını artırabileceği ifade ediliyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings bu konuda bir rapor hazırladı ve raporunda şunları belirtti:
"Çin'in tahıl üreten kuzeydoğu bölgesinde verimi azaltacak olan şiddetli yağmurlar, zaten yüksek olan küresel pirinç fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturacak. Ülkenin kendi hasadı yetersiz kalırsa daha fazla pirinç ithal etmeye çalışması gerekecek, bu durum da küresel pirinç fiyatlarını daha da yükseltecek."
Dünyanın en büyük pirinç üreticisi Çin, pirinç üretiminin yüzde 23'ünün gerçekleştiği üç eyalet olan İç Moğolistan, Jilin ve Heilongjiang'da sel uyarısı seviyelerini yükseltmişti. BM Gıda ve Tarım Örgütü Tüm Pirinç Fiyat Endeksi'ne göre, küresel pirinç fiyatlarının son 12 yılın en yüksek seviyesine ulaştığı görülmüştü.
Dünyanın en güzel tarım arazilerine sahip olan ve bir zamanlar dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye ise en temel ürünlerde bile ithalat rekorları kırmaya devam ediyor. Dünya genelinde yaşanan gıda krizini büyük bir fırsata dönüştürebilecekken, bu krizden en fazla darbe yiyen ülkelerden birisi konumundayız. Gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz.
2023 yılının ilk 6 ayında tarım ve gıda sektöründe en fazla ithal edilen ürün 2 milyar 303 milyon dolar ile buğday oldu. Dikkat ederseniz bu miktar 6 aylık; yıllığa genişlettiğimizde belki bu yıl 5 milyar doları bulacak.
Buğdayda potansiyelimizi kullanıp ülkeye 10 milyar dolar para sokabilecekken, AKP hükümetinin AB ve ABD aklıyla uyguladığı yanlış tarım politikalarıyla buğday için bu yıl 5 milyar dolar dışarıya para vereceğiz.
"Adım Adım Anadolu" turu kapsamında Anadolu coğrafyasını il il, karış karış dolaşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın bu konuda, "Her yer tarım arazisi ama buğday ithal ediyoruz!" tespiti oldukça önemli.
Evet, Anadolu coğrafyası; buğdayın anavatanı, buğday ambarı…
Dünyanın bir numaralı buğday üreticisi ve ihracatçısı olabilecekken, üretici mağdur edilerek üretimden koparılıyor, tarım arazileri de yabancılara peşkeş çekiliyor, buğdaya milyarlarca dolar ödemek zorunda kalıyoruz.
Ama böyle devam ederse, para bulsak da –ki onu da bulamıyoruz- buğday bulamayacağız, dünyadaki gelişmeler maalesef bu yönde…
Acilen Milli Ekonomi Modeli'nin tarım projelerinin uygulanmasına ihtiyacımız var.
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025