HES adındaki yıkım projesi

Bir parti ki yaklaşık dokuz yıllık tek başına iktidar süresince;Köylünün ayağını topraktan kesmiştir.Toprağı işlemenin bedelini alabildiğine yükseltmiş, topraktan alınacak mahsulü alabildiğine ucuzlatmıştır.Koalisyon döneminden kalma "kotalar rejimine" asla dokunmamıştır.Çiftçide, tarlasına gidecek güç, traktörünü yerinden oynatacak mecal bırakmamıştır.Hayvancılığın köküne kibrit suyu akıtmış, kurbanlık hayvan ithal etmek durumunda kalmıştır.Uçsuz bucaksız Anadolu yaylalarına sahip, ırmaklarına sahip ve onlarca ülke nüfusundan daha fazla genç nüfusa sahip bir ülkeyi hububat ithal eder hale getirmiş.Her şeye rağmen, bütün zorluklara rağmen köyde kalıp baba ocağını tüttürmede ısrarlı olan vatandaşlarımızı eline sopa alıp kovalamaktan bin beter ne varsa yapmış ve köyleri boşaltmış, tarım nüfusunu küresel tefecilerin istediği sayıya yaklaştırmıştır. İneğinden koyununa, buğdayından mısırına, mercimeğinden çavdarına kadar bütün üreten ülkelerin pazarı haline getirmiş.Sebep olduğu bütün bu felaketler yetmezmiş, köyünden, baba ocağından sürülen milyonların acısı yetmezmiş gibi şimdi de köyde kalan üç beş ihtiyarın beklediği bostanlarının sularını kesmeye karar vermiş.Evet, su hayattır ve suya kastedenler hayata kastetmişlerdir.Bir yıkım projesi olan HES, yani Hidro Elektrik Santralleri ile Anadolu derelerinden akan sular kurutulmaktadır.Müslümanların, sabah seher vakti camiye giderken kulak verdikleri, dikkat kesildikleri bin bir name ile akan su sesleri kurutulmaktadır.Ayşe teyzenin Fadime ninenin, iki büklüm haliyle ekip çapaladığı patatesi, domatesi, fasulyesi, mısırı?kurumaya mahkum edilmektedir.Dere kenarlarında doğal hayatın doğal üyeleri olan bin bir çeşit böcekler, kurbağalar, bin bir çeşit çiçekler ölüme terk edilmektedir.Evet, pek yakında tekrar oy istemek için kapınıza gelecek olan iktidar partisi adaylarına, ayağınızın altından kayan toprağınızın, soyu kurutulan ineğinizin koyununuzun, buğdayınızın ve mısırınızın ve kurutulan derelerinizin hesabını satır satır, santim santim sormazsanız, torunlarınızın elleri yakanızda olacaktır unutmayın. Evliyi evinden, köylüyü köyünden, çitçiyi tarlasından sürgün eden AKP iktidarının son marifeti de Anadolu derlerini kurutmaktır.Hesaplaşma günü yaklaşıyor, "vatanım, toprağım, bayrağım ve bağımsızlığım" diyen her vatandaşımızı hesap sormaya davet ediyoruz.