Bu Muharrem ayında Hz Hüseyin efendimizin matemini yaşayarak onun mirasını anlamayı ve nesillerimize taşımayı Allah nasip etsin. Dinin bütün emirleri, Resûlullah'ın sünneti İmam Hüseyin'in kıyamıyla korundu. Sevenleri müminler tarafından onun yolu yaşandı yaşatıldı.
Müslümanlar Ehl-i Beyt imamlarının yanında onlardan dini öğrendi. Ehl-i Beyt mektepleri oluşturdular. Tarih boyunca yaşayarak, bedeller ödeyerek Muaviye ve Yezid'lerin zulmünden çekinmeden Allah'ın dinini yaşadılar.
Onun için Ehl-i Beyt imamlarının hepsi Muharrem matemini ve aşure gününü hep canlı tutarak Hz Hüseyin'in şehadetinin esasen Allah'ın dinini yaşamak ve yaşatmak olduğunu halka ulaştırdılar. Böylece Cenab-ı Hakk'ın dini ve dahi Resûlünün sünneti korundu insanlar tertemiz kaynaktan dinin esasını, amacını öğrendi.
Devrin hakim güçleri Ehl-i Beyt imamlarını, taraftarlarını hiç bir zaman gerçek sevmediler. Onlara her türlü azabı, çileyi yaşatıp, gösterdiler. Camilerde 70 yıl Hz Ali'ye (a.s) küfrettirdiler. Yalan yanlış hadisler uydurup insanları kandırdılar. Algı operasyonları yaparak Allah'ın dinini kendi çıkarları uğruna değiştirmek istedilerse de Ehl-i Beyt imamları sayesinde Allah buna müsaade etmedi.
İmam Hüseyin'i ve mücadelesinin amacını unutturmak için Muharrem matemini yasakladılar. O gün Emeviler birbirlerini kutlayarak bayram ilan ettiler. Muharrem ayında olan 10 büyük olay uydurmasını yalan hadislerle camilerde, medreselerde anlattırdılar. Hz Adem'in duası o gün kabul oldu. Hz Nuh'un gemisi o gün karaya oturdu. Hz Yusuf o gün kuyudan kurtarıldı. O gün gözüne sürme çeken çok keskin görür. O gün evine erzaklar götüren yıl boyu bol bereketler görür. Bu tür uydurmalarla, halkın dikkatini dağıtıcı yalanlarla vs. ama içinde imam Hüseyin'in mücadelesi yok. Bütün bunlar Ehl-i Beyt yolunu unutturmak içindir.
"Hüseyin Bendendir Ben de Hüseyin'denim" hadisinden anladığımız, benim yolum sünnetim O'nunla korunacaktır.
Bir de şöyle bakarsak, O da bir babaydı, eşti, arkadaştı, evi barkı vardı. Niçin Ehl-i Beyt'ini, çoluk çocuğunu, yakın akrabalarını yanına alıp bu sonu şehadet olan yolculuğa çıktı. Ama Allah ve Resul'ünün iradesi ve yolu her şeyin önündedir. Ona teslim oldu canını hiçe saydı. Kerbela'da hep bu sahneler vardır.
Şu gerçeği unutmayalım, İmam Hüseyin'den bize kalan miras sadece cengaverlik, şehitlik değildir. Dinin tüm emirlerini ve Resulallah'ın sünnetinin tümünü korumak ve asırların ötesine taşımaktır.
Doğruluk
Sözüne sadık olma
Adaletli olma
Asla yalan konuşmama
Güzel ahlak sahibi olma
Başkasının namusuna göz koymamak
Başkasının malına mülküne el uzatmamak
Nefsin arzularına gem vurmak
Her en zor şartta ibadetten asla vazgeçmemek
Namaz kılmak, oruç tutmak, Allah'ı zikretmek, O'na gönülden dualar etmek
Yetimleri korumak sevmek
Cömert olmak, cimrilik yapmamak.
Kardeşlerini sevmek, affetmek, onlara yaklaşmak, onları kendimize yaklaştırmak. Daha nice emirler İmam Hüseyin'le korundu. Onun esas mirası budur.
İmam Hüseyin için ağlamak müminin halidir. İmanın gereğidir Allah'ın emridir, Resûlullah'ın sünnetidir.
İbn-i Abbas'tan; "İki göz vardır ki ateş, cehennem ona değmez. Allah korkusundan ağlamak, bir de İmam Hüseyin için ağlamak."
Günümüzde Hz Hüseyin (a.s) ve tüm Ehl-i Beyt'i tek tek bizlere 14 ciltlik binlerce sayfadan oluşan eserleriyle ve uluslararası sempozyumlarla vb. çalışmalarla tanıtan, sevdiren Prof Dr Haydar Baş'ın eserlerini mutlaka tekrar tekrar okumalıyız.
- Eğitim ve adalet / 29.11.2023
- BOP mu, Atatürk’ün Ortadoğu projesi mi? / 21.11.2023
- Kaybolan değerlerimiz / 15.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 13.11.2023
- 10 Kasım’da okuduğum Hutbe / 12.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 10.11.2023
- Anayasal düzen / 08.11.2023
- Cumhuriyetimizin 100. yılı / 01.11.2023
- Onsuz onunla olmak / 14.04.2023