İflas eden kim' AB'mi, Hükumet mi?

AB yolunun akıl değil, bir iman işi olduğu bir kez daha ispatlandı. Papa'nın imanı gereği Türkiye'nin AB üyeliğine taş koymasından bahsetmiyorum. Bahsettiğim şey içerdekilerin AB imanı ve AB misyonu!Brüksel'in verdiği son kararı biliyorsunuz. Ne diyor adamalar tercüme edelim:"Ey hükumet, Kıbrıs'ı Rum'a vermeden seni ciddiye almam. Ancak sizin de seçim arefesinde olduğunuzu bildiğim için önünüzü kapatmıyorum ve bu konuyu daha rahat hareket edeceğiniz bir zamana erteliyorum"AB kendisi açısından son derece tutarlı(!), avını köşeye sıkıştırmış olmanın rahatlığı içinde böyle davranıyor. AB yolunun gerçekte "yol" değil, bir "süreç" olduğunu bir kez daha ispat ediyor. Neyin süreci sorusunun cevabını bu gazeteyi izleyenler çok iyi bildiği için soruyu sormayı abesle iştigal addediyorum.Bizim için mühim olan AB'nin tavrı değil. Onlar nasıl davranmaları gerekiyorsa öyle davranıyorlar. İlginç olan ve bizim ilgilendiğimiz şey içerdeki sorumluların duruşu!Başbakan malum AB kararı için ne diyor gelin ona bir bakalım:"Yolumuz aynı AB yolu, azimle devam ederiz."Bu cevap tek başına -işin pişkinlik kısmına az sonra girmek kaydı ile- içerdekilerin AB'ye akılla değil, imanla baktıklarını ispat etmiyor mu?Düşünün ki 4 yıl boyunca ülkeyi AB ile yatırıp, AB ile kaldırmışınız, ülkenin tüm enerjisini bu meseleye hasretmişiniz ama  muhatabınız sizinle görüşmeyi dahi askıya alıyor. Bu durumda "her şey biter" demez misiniz Allah aşkına!Yok öyle olmuyor işte...  Başbakan "AB yoluna baş koyduk, devam ederiz" diyor! Bu cümle bir kez daha ispat ediyorki AB yolu Başbakan'ın akılla değil, ideoloji ile, iman ile tercih ettiği bir yoldur! Ve ne olursa olsun yürünülecek bir yoldur.***Başbakan'ı burada belki bir tek neden ile anlayabiliriz. O da AB siyasetinin iflas ettiğini açıklamadaki imkansızlıktır. Kasteddiğimiz şey şu:Eğer hükumet AB bizi almayacak derse, bu sadece AB'nin iflası anlamına gelmeyecek. Bu aynı zamanda AB siyasetinin de iflası anlamına gelecek!Yani...Yanisi şu: AKP'de beraberinde iflas etmiş olacak!Düşünün ki 4 yıl boyunca icratınızın 1. dereceden başına oturttuğunuz bir konuda yanılıyorsunuz! Hatta yanılıyorsunuz da değil resmen süpürülüyorsunuz!Bu  durumda ne derler adama?"Burnunun ucunu görmekten aciz, sonra da çıkıp hükumetim diyor. Otur oturduğun yerde!"AB yolunun iflas ettiğini hükumet AB imanı müsaade etmediği kadar, işte bu nedenle de açıklayamaz.O nedenle Papa'nın ayaklarına kadar giderek ülkenin %95'i Müslümandır der ve 3 Milyon Müslümanı hristiyan yapıverir!***Meselenin bir de pişkinlik boyutu var. Başbakan "AB kriterlerini Ankara ve İstanbul kriteri yapar yolumuza devam ederiz" diyor.Ey benim başbakanım(!) en basit ifade ile milleti kandırmaya çalışıyorsunuz. O kriterlerden ne Ankara, ne de İstanbul çıkar. O kriterler Ankara'yı-İstanbul'u ilga ettiği için zaten bir türlü olamıyor.AB kriterlerini böyle masum bir kimliğe sokmaya çalışarak yırtamazsınız! İflas eden AB siyasetinin ve iyimser ifade ile burnunuzun ucunu görmemenin hesabını vermek zorundasınız!Çünkü yetki aynı zamanda sorumluluktur!