İflas erteleme başvurularında patlama
Son dönemde iflas erteleme başvurularında ciddi artış yaşanıyor. Şirketler, haciz baskısı olmadan bütün varlıklarını koruyarak faaliyetlerini devam ettirmek için bu kararı aldırmak için başvuru yapıyor. Ancak doğru zamanda ve doğru şekilde yapılan başvurular şirketi kurtarıyor.
23.03.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Türkiye özellikle son bir yıldır kendi sektörlerinde öne çıkmış, marka olmuş şirketlerin bir biri ardına iflas erteleme için başvurduğu yönünde gelişmelere tanık oluyor. Köytür Piliç, Aziz Bebe, Gold Bilgisayar, Nursan Çelik, Sezon Pirinç bunlar içinde ilk akla gelenler... Ekonomik kriz nedeniyle çeklerini ya da aldığı krediyi ödeyemez duruma gelen şirketler, iflas erteleme başvurusunu tek kurtuluş yolu olarak görüyor. Hukukçular ise iflas ertelemede en büyük riskin sonucun 'iflasla bitmesi" olduğuna işaret ediyor.
Eğer yargılama sonucunda hileli İflas gündeme gelirse, hürriyeti bağlayıcı cezai yaptırımlar ve tazminatlar da söz konusu olabiliyor.
Doğru zamanda başvurulmalı
İflas erteleme, sürece başvuran firmalar haciz baskısı olmadan bütün varlıklarını koruyarak öncelikle faaliyetlerinin devamını sağlayacak tedbirleri alarak serbestçe yollarına devam ediyor. Ancak Türkiye'de çok sayıda şirket, iflas ertelemesi işlemine karar vermekte geç kalıyor. Firma yetkililerinin her nedense 'halledebilirim, bir yerlerden kaynak üretebilirim' gibi çoğu kez gerçekleşemeyecek umutlarla zaman kaybediyor. genelde kanuni takip nedeniyle haciz işlemine maruz kalındığında iflasın ertelenmesi uygulaması başlatılmak isteniyor. Bu arada haciz baskıları nedeniyle faaliyetinin devamını sağlamak ve mal muhafazasına engel olmak için çok önemli sayılabilecek maddi kayıplar veriliyor. Peki iflas erteleme başvurusu için en doğru zaman ne? Hukukçular şu şekilde cevap veriyor: "Şirketler düzenli olarak öz varlık kontrolü yapmalı. Mukayeseli öz varlık karşılaştırmalarında süregelen bir eksilme izleniyorsa gidişatın iyi olmadığı açıkça ortadadır. Eğer mutlaka iflasın ertelenmesi müessesesinden yararlanılmak isteniyorsa, aktif-pasif dengesi çok fazla bozulmadan yani çok geç kalmadan operasyon başlatılmalı."
Borca batan şirket kurtulmaz
İflas erteleme müracaatında bulunmak isteyen firmaların öncelikle mali alt yapılarının buna uygun olup olmadığını kontrol ettirmeleri öneriliyor. Çok önem arz eden diğer bir husus ise borca batıklık oranı... Yüzde 30'un üzerindeki bir borca batıklık durumunda iyileşmenin mümkün olamayacağı yönünde kesinleşmiş yargı kararları dikkate alındığında firma hakkında iflas kararı verilir. Müracaattan piyasanın haberdar olduğu andan itibaren artık firma tüm alımları nakit yapmak zorunda kalır. Elde faaliyeti devam ettirebilecek kadar işletme sermayesi olmayan firmalar projede öngörülen hedeflerden uzaklaştıkları için iflas kararı ile karşı karşıya kalır. Sürece girerken işletme sermayesi çok önemli. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise ihtiyatı tedbir kararıyla rahatlayarak rehavete kapılmanın operasyona olumsuz etkileri? Sanki tedbir kararıyla bütün dertler bitmiş gibi rahat davranılmamalı.
Türkiye özellikle son bir yıldır kendi sektörlerinde öne çıkmış, marka olmuş şirketlerin bir biri ardına iflas erteleme için başvurduğu yönünde gelişmelere tanık oluyor. Köytür Piliç, Aziz Bebe, Gold Bilgisayar, Nursan Çelik, Sezon Pirinç bunlar içinde ilk akla gelenler... Ekonomik kriz nedeniyle çeklerini ya da aldığı krediyi ödeyemez duruma gelen şirketler, iflas erteleme başvurusunu tek kurtuluş yolu olarak görüyor. Hukukçular ise iflas ertelemede en büyük riskin sonucun 'iflasla bitmesi" olduğuna işaret ediyor.
Eğer yargılama sonucunda hileli İflas gündeme gelirse, hürriyeti bağlayıcı cezai yaptırımlar ve tazminatlar da söz konusu olabiliyor.
Doğru zamanda başvurulmalı
İflas erteleme, sürece başvuran firmalar haciz baskısı olmadan bütün varlıklarını koruyarak öncelikle faaliyetlerinin devamını sağlayacak tedbirleri alarak serbestçe yollarına devam ediyor. Ancak Türkiye'de çok sayıda şirket, iflas ertelemesi işlemine karar vermekte geç kalıyor. Firma yetkililerinin her nedense 'halledebilirim, bir yerlerden kaynak üretebilirim' gibi çoğu kez gerçekleşemeyecek umutlarla zaman kaybediyor. genelde kanuni takip nedeniyle haciz işlemine maruz kalındığında iflasın ertelenmesi uygulaması başlatılmak isteniyor. Bu arada haciz baskıları nedeniyle faaliyetinin devamını sağlamak ve mal muhafazasına engel olmak için çok önemli sayılabilecek maddi kayıplar veriliyor. Peki iflas erteleme başvurusu için en doğru zaman ne? Hukukçular şu şekilde cevap veriyor: "Şirketler düzenli olarak öz varlık kontrolü yapmalı. Mukayeseli öz varlık karşılaştırmalarında süregelen bir eksilme izleniyorsa gidişatın iyi olmadığı açıkça ortadadır. Eğer mutlaka iflasın ertelenmesi müessesesinden yararlanılmak isteniyorsa, aktif-pasif dengesi çok fazla bozulmadan yani çok geç kalmadan operasyon başlatılmalı."
Borca batan şirket kurtulmaz
İflas erteleme müracaatında bulunmak isteyen firmaların öncelikle mali alt yapılarının buna uygun olup olmadığını kontrol ettirmeleri öneriliyor. Çok önem arz eden diğer bir husus ise borca batıklık oranı... Yüzde 30'un üzerindeki bir borca batıklık durumunda iyileşmenin mümkün olamayacağı yönünde kesinleşmiş yargı kararları dikkate alındığında firma hakkında iflas kararı verilir. Müracaattan piyasanın haberdar olduğu andan itibaren artık firma tüm alımları nakit yapmak zorunda kalır. Elde faaliyeti devam ettirebilecek kadar işletme sermayesi olmayan firmalar projede öngörülen hedeflerden uzaklaştıkları için iflas kararı ile karşı karşıya kalır. Sürece girerken işletme sermayesi çok önemli. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise ihtiyatı tedbir kararıyla rahatlayarak rehavete kapılmanın operasyona olumsuz etkileri? Sanki tedbir kararıyla bütün dertler bitmiş gibi rahat davranılmamalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.