Sezona istediği gibi başlayamayan iki büyük kulübün mücadelesinde ortaya çıkan sonuç kimseyi memnun etmedi.
Maçın genelini değerlendirirsek Galatasaray Trabzon'a nispetle bir derece daha iyi oyun oynadı.
Trabzonspor ise oyunun belli bölümlerinde oyunu dengelemeye çalıştı ama sonuç çıkaramadı.
Maçın genelinde ise tempo çok yükselmedi. Galatasaray'ın maça başladığı Oliveira, Torreira ve Mertens merkezi Trabzon'un başlangıç merkezine nazaran daha kaliteli ve daha üstündü.
Tabii Trabzonspor kaliteli oyuncuları Bakasetas ve Hamsik'in sakatlığından dolayı şanssız olan taraftı.
Maça başlayan Siopis ve Dorukhan pasör oyuncular olmadığı gibi asıl özellikleri olan mücadeleye dayalı futbolu yeteri kadar sergileyemediler.
Bunda maçın genelinde Galatasaray'ın Trabzon'a nazaran daha iyi pas oyunu oynamasının da etkisi var.
Dorukhan ve Siopis pas ile oyuna hakim olan Galatasaray'a yeterli direnci gösteremedi.
Maçın adamı kimdi derseniz ben Mertens derim. Mertens 31'de çok net bir pozisyonu kullanamadı ki bu ilk yarının tek pozisyonu idi.
8'de Mertens topa istediği gibi vuramadığı için Galatasaray bir golden oldu. Mertens sıklıkla savunmaya da geldi.
Örnek 33'te Aanholt'un yaptığı bir hatayı telafi etti. Mertens 63'te faule maruz kalmasaydı yine yüzde yüz net bir pozisyona girmesi işten değildi.
Mertens 78'de Gomis'i de gollük bir pozisyona soktu. Gomis demişken Seferoviç'in kötü performansını da not etmek lazım.
Dördüncü maç oluyor fakat hiçbirinde Seferoviç sahada yok. Kendisi önemli bir santrfor fakat çok formsuz.
Öyle ki 16'da Yunus'un attığı güzel bir pasa koşamdı bile. Okan Buruk kendisinden çok şey umuyor olmalı ki sürekli ona şans veriyor.
Ne var ki o bu şansları hiç olumlu kullanamadı. Maç içinde tek olumlu hareketi 63'te Mertens'e ilettiği pastı ki dediğim gibi bu atakta faulle kesildi.
Gomis varken Gomis'te ısrar etmek lazım diyorum.
Trabzon'da maçın başında Trezeguet parlayacak gibi gözükse de maalesef yine devamını getiremedi.
Maçın 9. dakikasında Boey'e güzel bir çalım attı. Trezeguet'nin 21'de sarı kart görmesi onun umut vaat eden başlangıcının devamının gelmemesinde etkili bir unsur olmuş olmalı.
77'de Trezeguet çok önemli bir fırsattan da yararlanamadı.
Maçın son bölümlerinde Galatasaray düşük tempoda olsa da baskısını arttırdı.
Fakat Trabzonspor bu baskıyı kırmayı başararak son anlarda kendi futbolunu Galatasaray'a kabul ettirdi.
Beni hayal kırıklığına uğratan oyuncu ise Torreira oldu.
Maalesef Torreira sahada çok kötü bir performans gösterdi. Hemen hemen hücuma hiç katkı vermedi.
Siopis'in yerine merkeze giren Gbamin hakkında henüz bir karar verebilmek mümkün değil.
Fakat 87'de Trezeguet'ye çok güzel uzun bir pas attı. Bunu Trabzon'a katkı verebilecek bir işaret olarak alabiliriz.
Yine oyuna sonradan giren Berkan etkili olmaya çalıştı. 85'te Berkan Trabzon savunmasını zorlayarak Kerem'e şut şansı verdi.
Maçın hakemi Ali Palabıyık çok uzun süre maç yönetmedi. Verdiği bazı kart kararları bence yanlıştı.
Yunus ve Trezeguet'nin gördüğü sarı kartlar doğru değildi.
Bu maçta her iki taraf da istediğini alamadı. Trabzon'un bu maçı kazanması ona iyi bir moral olacaktı.
Galatasaray'a bu sefer şansı da yardım etmedi. Böylelikle maç berabere bitti.
Her iki takım da kötü futbollarına kısa sürede çözüm bulmak zorundalar.
Aksi takdirde Beşiktaş ve Fenerbahçe erkenden arayı açar giderler.
Maçın genelini değerlendirirsek Galatasaray Trabzon'a nispetle bir derece daha iyi oyun oynadı.
Trabzonspor ise oyunun belli bölümlerinde oyunu dengelemeye çalıştı ama sonuç çıkaramadı.
Maçın genelinde ise tempo çok yükselmedi. Galatasaray'ın maça başladığı Oliveira, Torreira ve Mertens merkezi Trabzon'un başlangıç merkezine nazaran daha kaliteli ve daha üstündü.
Tabii Trabzonspor kaliteli oyuncuları Bakasetas ve Hamsik'in sakatlığından dolayı şanssız olan taraftı.
Maça başlayan Siopis ve Dorukhan pasör oyuncular olmadığı gibi asıl özellikleri olan mücadeleye dayalı futbolu yeteri kadar sergileyemediler.
Bunda maçın genelinde Galatasaray'ın Trabzon'a nazaran daha iyi pas oyunu oynamasının da etkisi var.
Dorukhan ve Siopis pas ile oyuna hakim olan Galatasaray'a yeterli direnci gösteremedi.
Maçın adamı kimdi derseniz ben Mertens derim. Mertens 31'de çok net bir pozisyonu kullanamadı ki bu ilk yarının tek pozisyonu idi.
8'de Mertens topa istediği gibi vuramadığı için Galatasaray bir golden oldu. Mertens sıklıkla savunmaya da geldi.
Örnek 33'te Aanholt'un yaptığı bir hatayı telafi etti. Mertens 63'te faule maruz kalmasaydı yine yüzde yüz net bir pozisyona girmesi işten değildi.
Mertens 78'de Gomis'i de gollük bir pozisyona soktu. Gomis demişken Seferoviç'in kötü performansını da not etmek lazım.
Dördüncü maç oluyor fakat hiçbirinde Seferoviç sahada yok. Kendisi önemli bir santrfor fakat çok formsuz.
Öyle ki 16'da Yunus'un attığı güzel bir pasa koşamdı bile. Okan Buruk kendisinden çok şey umuyor olmalı ki sürekli ona şans veriyor.
Ne var ki o bu şansları hiç olumlu kullanamadı. Maç içinde tek olumlu hareketi 63'te Mertens'e ilettiği pastı ki dediğim gibi bu atakta faulle kesildi.
Gomis varken Gomis'te ısrar etmek lazım diyorum.
Trabzon'da maçın başında Trezeguet parlayacak gibi gözükse de maalesef yine devamını getiremedi.
Maçın 9. dakikasında Boey'e güzel bir çalım attı. Trezeguet'nin 21'de sarı kart görmesi onun umut vaat eden başlangıcının devamının gelmemesinde etkili bir unsur olmuş olmalı.
77'de Trezeguet çok önemli bir fırsattan da yararlanamadı.
Maçın son bölümlerinde Galatasaray düşük tempoda olsa da baskısını arttırdı.
Fakat Trabzonspor bu baskıyı kırmayı başararak son anlarda kendi futbolunu Galatasaray'a kabul ettirdi.
Beni hayal kırıklığına uğratan oyuncu ise Torreira oldu.
Maalesef Torreira sahada çok kötü bir performans gösterdi. Hemen hemen hücuma hiç katkı vermedi.
Siopis'in yerine merkeze giren Gbamin hakkında henüz bir karar verebilmek mümkün değil.
Fakat 87'de Trezeguet'ye çok güzel uzun bir pas attı. Bunu Trabzon'a katkı verebilecek bir işaret olarak alabiliriz.
Yine oyuna sonradan giren Berkan etkili olmaya çalıştı. 85'te Berkan Trabzon savunmasını zorlayarak Kerem'e şut şansı verdi.
Maçın hakemi Ali Palabıyık çok uzun süre maç yönetmedi. Verdiği bazı kart kararları bence yanlıştı.
Yunus ve Trezeguet'nin gördüğü sarı kartlar doğru değildi.
Bu maçta her iki taraf da istediğini alamadı. Trabzon'un bu maçı kazanması ona iyi bir moral olacaktı.
Galatasaray'a bu sefer şansı da yardım etmedi. Böylelikle maç berabere bitti.
Her iki takım da kötü futbollarına kısa sürede çözüm bulmak zorundalar.
Aksi takdirde Beşiktaş ve Fenerbahçe erkenden arayı açar giderler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025