Ey Muaviye! Babama ve Haşimoğulları'na sövüp küfür ediyor ve onlara ayıplar bulmaya çalışıyorsun. Allah'a and olsun ki başkasının yayına kiriş taktın ve hedefsiz ok attın. Bu düşmanlığı yakınlarından öğrenmişsin. Sen öyle birine (Amr b. As) itaat ediyorsun ki, ne önceden iman etmiş, ne münafıklığı yeni ortaya çıkmış ve ne de senin yararına bakmıştır.
Ey Muaviye! Sen Hucr b. Adiy'in katili değil misin? Acaba namaz kılan, ibadet eden ve aynı zamanda zulüm ve bidate karşı koyan ve Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan kimseleri öldüren sen değil misin? Onlara aman ve güvence verdikten sonra Allah'tan korkmadan, acımasız ve zalimce bu temiz insanları yakalayıp kanını döken sen değil misin?
Ey Muaviye! Sen Hz. Peygamberin (s.a.a) vefalı dostu ve yaranı olan Amr b. Hamk'ın katili değil misin? O, salih bir Allah kuluydu, ibadetinin çokluğu bedenini zayıflatmış, çehresinin rengini sarartmıştı. Ona aman verdikten sonra, -hem de öyle bir amanname ki, eğer kuşlara verseydin dağların zirvelerinden uçar sana gelirlerdi- Allah'a karşı cüret ederek ve verdiğin sözü çiğneyerek onu öldürttün.
Ey Muaviye! Sen Ubeyd-i Sakif'in yatağında (ondan dünyaya gelen) doğan Ziyad b. Sümeyye'nin, babanın oğlu olduğunu iddia eden insan değil misin? Oysa Resulullah (s.a.a); "Çocuk yatak sahibinindir (babanındır), zina edeni ise taşlamak gerekir" diye buyurmuştur. Ama sen Peygamber'in (s.a.a) sünnetini kasıtlı olarak terk edip, kendi arzu, heva ve hevesine uydun. Sonra onu (İbni Ziyad'ı) halkı katliam etmesi, el ve ayaklarını kesmesi, gözlerini oyması, hurma ağacına asması için Irak halkına musallat ettin…
Acaba sen, İbni Ziyad sana, Hazremiler Ali'nin (a.s) dini üzeredir yazdıktan sonra sen de ona; "Ali'nin dini üzerinde olan herkesi öldür" diye yazmadın mı? O da senin emrinle Ali'nin (a.s) dostlarını öldürdü, mübarek bedenlerini musle etti. Allah'a ant olsun, Ali'nin (a.s) dini Peygamber'in (s.a.a) dinidir. Peygamber de (s.a.a) bu din için sen ve senin babaların ile savaştı. Sen bugün, bu din adına Peygamber'in (s.a.a) yerine oturmuşsun. Eğer bu din olmasaydı sen ve babanın şerefi yok olup giderdi.
Ey Muaviye! Şüphesiz sen cehalet merkebine binmiş, ahit ve anlaşmanı bozmaya ihtiraslısın. Ant olsun ki sen hiçbir şarta bağlı kalmadın; barış, yeminler, ahitler ve anlaşmalardan sonra, savaşmayan ve birini öldürmeyen kimseleri öldürmenle ahdini bozdun. Sen bu ameli, sadece bizim faziletlerimizi söylemeleri ve hakkımız olan şeyi ululamalarından dolayı yaptın. Sen onları öldürdün! Zira onları öldürmeden kendi öleceğinden korktun.
Ey Muaviye! İlahi kısas ile seni müjdeliyorum. Hesap günü yakındır. Bil ki Allah'ın, "Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş bir kitabı vardır." Allah hiçbir zaman zan ve tahmin ile insanları yakalamanı, sırf itham üzere O'nun dostlarını öldürmeni, evliyaullahı kendi yurtlarından gurbet ellere sürmeni ve içki içen, köpeklerle oynayan oğlun için insanlardan biat almanı unutmayacaktır. Hiç şüphesiz nefsini hüsrana uğrattın, dinini yok ettin, halkı aldattın ve İlahî emaneti tahrip ettin.
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025