"Ey insanlar! Beni tanıyan zaten tanıyor; tanımayanlara ise kendimi tanıtayım. Ben Ali b. Ebutalib oğlu Hüseyin oğlu (Allah'ın selamı onlara olsun) Ali'yim.
Ben, hürmeti ayak altına alınan, nimeti gasp edilen, malları talan edilen ve ailesi esaret altında tutulanın oğluyum.
Ben, kimseye kan borcu olmaksızın Fırat nehri yanında boğazlananın ve eziyetle öldürülenin oğluyum.
Ey insanlar! Sizi Allah'a ant veriyorum, babama yazmış olduğunuz mektuplardan haberiniz yok muydu? Babam sizin ısrarlarınızla size yardıma geldiğinde de hile yaptınız. Babam sizden herhangi bir şey istemeksizin siz kendiniz aranızda ahitleşti ve biat ettiniz; sonra da kalkıp babama karşı savaştınız.
Kahrolasıcalar, ahiretiniz için ne de kötü bir azık yolladınız; ne de iğrenç düşüncelerdesiniz!
Resûlullah (s.a.a), 'İtretimi öldürdünüz ve hürmetimi ayak altına aldınız; siz benim ümmetimden değilsiniz!' dediğinde, hangi gözle ona bakarsınız?"
Her yer hıçkırıklarla inliyordu ve insanlar birbirlerine "Helak oldunuz ve bilmediniz!" diyorlardı.
İmam Zeynelabidin (a.s):
"Benim nasihatimi kabul eden; Allah'ın, Resul'ünün (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'in rızasını kazanmak için benim durumumu riayet eden kula Allah merhamet buyursun! Bizler için Allah Resulü'nde (s.a.a) güzel bir örnek vardır."
Herkes bir ağızdan dedi:
"Ey Peygamber evladı! Emir ver, itaat edelim! Ahdimizi koruyacak, senden yüz çevirmeyecek ve her emrini uygulayacağız. Seninle savaşan herkesle savaşacak ve barışta olduğun insanlarla barışta olacağız. Böylece YezİT'den intikam alacak, sana ve bize zulüm edenlerden beri olduğumuzu göstereceğiz!
İmam Zeynelabidin (a.s):
"Heyhat! Heyhat!
Ey düzenbaz ve hilekârlar, sizde hile ve düzenden başka bir şey yoktur. Babalarıma yaptıklarınızı bana da mı yapmak istiyorsunuz. Andolsun bunun imkânı yok. Babamın Ehl-i Beyt'ine yapılanlar kalbimi yaralamıştır.
Ceddim Resulullah'ın (s.a.a), babamın ve kardeşlerimin musibeti henüz unutulmamış ve acısı halen ağzımdadır; göğsümü ve boğazımı tıkamıştır. Derdini sinemde taşımaktayım. Ben sizden, ne bize yardım etmenizi ve ne de bizimle savaşmanızı istiyorum!"
Sonra da şu beyitleri okudu:
"Hüseyin'in öldürülmesi şaşırtıcı değildir.
Çünkü Hüseyin'den daha yüce ve daha kerim babası da öldürülmüştür.
Ey Kûfeliler, Hüseyin'e gelen musibetler sizi sevindirmesin; onun musibeti her şeyden büyüktür.
Canım feda olsun Fırat yanında öldürülene, onu öldürenlerin cezası cehennem ateşidir."
Daha sonra da şu beyti okudu:
"Sizden razı olmamız başa baştır ne bizimle olun, ne de aleyhimize.
Ne bize yardım edin, ne de bizi katledin!"
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023