2020'nin sonuna geldik. Dünya ve ülkemizdeki gündemler malum. Sermaye tekelleşmiş, mutlu azınlık sefa sürerken milyonların, milyarların adeta bu sefanın, hizmetkarları haline getirilmiş olması dünyanın ve ülkemizin asıl sorunudur.
Dünya arayış içerisinde. Başta Çin, Rusya olmak üzere bir çok Avrupa devleti yeni bir sistem arayışı içerisinde. Çünkü mevcut sistemin gidişatının, kendi sonlarını hazırlayacağını çok iyi görüyorlar.
Ülkemizde ise iktidarıyla, muhalefetiyle siyaset bambaşka hedefler peşinde. Hep dediğim gibi, bir kesim koltuğu koruma ve kollama derdinde iken diğer kesimde, o koltuğa giden her yol mubahtır, anlayışıyla söylem ve polemikler peşinde.
Çare üretmiyorlar, birlik, beraberlik mesajları vermiyorlar. Umudu bile çok görüyorlar. Biz yaptık, biz diktik, önümüzü, arkamızı kesmeye kalkanlar var. Vesayetçi zihniyet, iç güçler, dış güçler. Yeter da!
Dediğim gibi 2020'nin sonuna geldik. Trilyon dolar borç yapmış hükümet hala, '23 milyar IMF borcunu ödedik' diye halkı galeyana getirmeye çalışıyorsa, 70 milyar dolarlık devlet mallarını satıp, 68 milyar dolarlık yol, köprü, tünel, havalimanı vs. yapmakla övünüyorsa ortada aldanan bir topluluk var demektir.
Bazı arkadaşlar kızarak; Yapmadılar mı, diye tepki gösterebilirler. Evet, yapmadılar. Yaptırdılar. Senden, benden topladıkları 2,5 trilyon dolarlık vergi ve 70 milyar dolarlık özelleştirme ile yaptırdılar. Hatta kime, ne yaptırdıklarını hem de kar garantisiyle tek tek bile yazmıştım. Bir kaçını hatırlatayım;
Marmaray, Osman Gazi Köprüsünü Japonlar
Yavuz Selim Köprüsü'nün mimarı Fransız, yapımcıları İtalyan. Aynı İtalyanlar Kuzey Marmara ve Gebze-İzmir otoyolunu da yaptı.
Avrasya tünelini Güney Koreliler, Gebze-Halkalı banliyö hattını İspanyollar yaptı.
Ankara-İstanbul hızlı trenini Çinliler, Almanlar ve İspanyollar yaptı.
İstanbul metrosunu Almanlarla, Fransızlar, Ankara metrosunu da İspanyollarla, İtalyanlar yaptı-yapıyor.
Bu ve diğer demiryollarının bakım, onarım, sinyalizasyon vs. işlemlerinin tamamına yakını da yabancılar tarafında gerçekleştiriliyor. Raylar ve vagonlarda yabancı.
Bolu tünelini ve Haliç Köprüsünü İtalyanlara yaptırdılar.
15 Temmuz ve Fatih köprüsünün bakımını zaten Japonlar yapıyor.
Türksat 3A uydusunu Fransızlar yaptı, Fransızlar fırlattı.
Türksat 4A uydusunu Japonlar yaptı, Kazakistan fırlattı.
Türksat 4B uydusunu Japonlar yaptı, Kazakistan fırlattı. Şimdi beşinci uydu fırlatılacak. Bakalım kim tarafından ve nereden?
Sadece adı yerli olan Göktürk-2 uydusu uzayda. Ama Göktürk-1 nerede, sorusunun cevabı yok.
Gemi, yat üretiminde dünyada ilk sıralardayız ama deniz otobüslerini ve feribotları Avustralya'dan aldılar.
AKP'den önce adı, şanı duyulmamış 150 firmaya tam 358 milyarlık kar garantili devlet ihalesi verdiler. Onlarda hastane, havalimanı, yol, köprü vs. yaptılar. Şimdi kar ediyorlar.
2011 yılından bugüne Karadeniz'den sekiz kez gaz, müjdesi geldi. Ama hala gazın kokusu bile gelmedi.
'Yerli ve milli uçağımız göklerde' söylemleri üzerinde 9 yıl geçti. Uçak yok. Müjdesi verilen pilli traktörlerden de haber yok.
Motoru Bosch'tan, bataryası Çin'den, entegrasyonu Almanlardan, şasi Myra'dan, tasarımı ise İtalyanlardan olan yerli otomobilin akıbetinden de haber yok.
125 ülkeden 136 başlıkta tarım, hayvancılık ve diğer gıda ürünleri ithal ediyoruz.
Ama ülkemizi yönetenler, 'artık uzay ligindeyiz, dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmeye adayız' diyorlar.
Sağ olun beyler! Ben tokum!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024