Dün akşam İnönü Stadı, geçen hafta Ankaragücü'nü Ankara'da 4-3 mağlup ederek, çıkışa geçen Beşiktas ile Süper Lig'in düne kadar namağlup 3 takımından biri olan Kocaelispor arasında mükemmel bir maça tanık oldu. Muhteşem ve coşkulu taraftar kitleleri, yemyeşil ve pürüzsüz bir zemin, Boğaz'dan esen hafif meltem güzel bir karşılaşmanın müjdecisiydi. Beşiktaş açısından böyle bir atmosferde maç kazanmamak, futboldan nasipsiz olmak anlamına gelirdi.
Hakemin başlama düdüğüyle birlikte rakibine 'şok baskın' yapan Beşiktaş, Kocaelispor'un başarılı hocası Hikmet Karaman'ın hesaplarını altüst etti. Soldan İbrahim ve maçın yıldızı Tümer, sağdan ise Nihat ile atak üstüne atak düzenleyen Siyah-Beyazlılar, 'ilk vuran, kazanır' ilkesi gereğince ilk 10 dakika içinde rakibe yüklenerek, iki gol buldular.
Beşiktaş'ın ataklarının ardı arkası kesilmeyince, Hikmet Hoca oyuna müdahale edip, ilk 30 dakika içinde Ayman ve Yordanov'u oyuna almak zorunda kaldı. Bu durum, Yeşil-Siyahlı ekibin Hoca'sının karşısında önceki haftalardan farklı bir Beşiktaş bulduğuna;Beşiktaş'ın da çok farklı olduğuna işaretti. Bu iki değişiklik etkisini kısmen gösterdi ve Beşiktaş'ın hızı nispeten kesildi.
Beşiktaş, önceki haftalara nazaran Kocaelispor karşısında kanatlara daha fazla ağırlık verdi ve goller de buralardan geldi. Özellikle İbrahim, Nihat ve Tümer'in gününde olmaları, Baya'nın oyun kuruculuk görevini başarıyla ifa etmesi, Kartal'ın uçmasını kolaylaştırdı.
Beşiktaş sorunsuz mu? Kaleci problemi var. 36 yaşındaki Kjaer, geçen hafta 3, bu hafta 2 gol yedi. 5 maçta yediği gol sayısı 8. Maç başına 1.6 ortalama. Pozisyonlar karşısında ağır kalıyor. Kıvraklık olmayınca, rakip forvetin tehlikeli olması da önlenemiyor.
Kocaelispor'a gelince, takım oyunu oynuyorlar. Kocaelispor'un dünkü karşılaşmada bireysel yeteneğini öne çıkaran bir futbolcusunu göremedik. Ama Hikmet Hoca, tabiri caizse hamurunu iyi yoğuruyor.
Son söz olarak şu kötü tezahürat meselesine değineceğim. Malumunuz üzere, geçen haftaki Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasındaki 'kötü tezahürat' üzerine, Futbol Federasyonu hakemlere böyle durumlarda maçı durdurma, hatta tatil etme yetkisi verdi. Aslında böyle bir yetki vardı, ama hakemlerin bunu tepe tepe kullanmalarının yolu açıldı.
Dünkü maçta da Hakem Mutlu Çelik, oyunun 78. dakikasında Kocaelisporlu taraftarların "Hakem gol, gol" türünden sözler etmesi üzerine, soyunma odasının yolunu tuttu. Oyun 10 dakika durdu. Futbolcular, soğumamak için eşofmanların üst taraflarını giymek zorunda kaldılar. Mesele şu: Rakibin etkili oynadığı anda, oyunu soğutmak amacıyla iyi oynamayan takımın taraftarları kötü tezahürata yüklenirse, durum ne olacak? Hakem zırt pıt oyunu mu kesecek? Kötü tezahürat yapan taraftarlar stat dışına mı çıkarılacak? Tartışılması gereken bir konu çünkü kesilen maç, maç olmaktan çıkıyor.
Öte yandan, kötü tezahürat denilen şey de tribünlerden temizlenmeli. Bu necip Türk milletine yakışmıyor. Seyirci ezberleyecek ki, kötü tezahürat yaptıkları sürece, maç izleyemeyecekler.
Recep BAHAR
Hakemin başlama düdüğüyle birlikte rakibine 'şok baskın' yapan Beşiktaş, Kocaelispor'un başarılı hocası Hikmet Karaman'ın hesaplarını altüst etti. Soldan İbrahim ve maçın yıldızı Tümer, sağdan ise Nihat ile atak üstüne atak düzenleyen Siyah-Beyazlılar, 'ilk vuran, kazanır' ilkesi gereğince ilk 10 dakika içinde rakibe yüklenerek, iki gol buldular.
Beşiktaş'ın ataklarının ardı arkası kesilmeyince, Hikmet Hoca oyuna müdahale edip, ilk 30 dakika içinde Ayman ve Yordanov'u oyuna almak zorunda kaldı. Bu durum, Yeşil-Siyahlı ekibin Hoca'sının karşısında önceki haftalardan farklı bir Beşiktaş bulduğuna;Beşiktaş'ın da çok farklı olduğuna işaretti. Bu iki değişiklik etkisini kısmen gösterdi ve Beşiktaş'ın hızı nispeten kesildi.
Beşiktaş, önceki haftalara nazaran Kocaelispor karşısında kanatlara daha fazla ağırlık verdi ve goller de buralardan geldi. Özellikle İbrahim, Nihat ve Tümer'in gününde olmaları, Baya'nın oyun kuruculuk görevini başarıyla ifa etmesi, Kartal'ın uçmasını kolaylaştırdı.
Beşiktaş sorunsuz mu? Kaleci problemi var. 36 yaşındaki Kjaer, geçen hafta 3, bu hafta 2 gol yedi. 5 maçta yediği gol sayısı 8. Maç başına 1.6 ortalama. Pozisyonlar karşısında ağır kalıyor. Kıvraklık olmayınca, rakip forvetin tehlikeli olması da önlenemiyor.
Kocaelispor'a gelince, takım oyunu oynuyorlar. Kocaelispor'un dünkü karşılaşmada bireysel yeteneğini öne çıkaran bir futbolcusunu göremedik. Ama Hikmet Hoca, tabiri caizse hamurunu iyi yoğuruyor.
Son söz olarak şu kötü tezahürat meselesine değineceğim. Malumunuz üzere, geçen haftaki Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasındaki 'kötü tezahürat' üzerine, Futbol Federasyonu hakemlere böyle durumlarda maçı durdurma, hatta tatil etme yetkisi verdi. Aslında böyle bir yetki vardı, ama hakemlerin bunu tepe tepe kullanmalarının yolu açıldı.
Dünkü maçta da Hakem Mutlu Çelik, oyunun 78. dakikasında Kocaelisporlu taraftarların "Hakem gol, gol" türünden sözler etmesi üzerine, soyunma odasının yolunu tuttu. Oyun 10 dakika durdu. Futbolcular, soğumamak için eşofmanların üst taraflarını giymek zorunda kaldılar. Mesele şu: Rakibin etkili oynadığı anda, oyunu soğutmak amacıyla iyi oynamayan takımın taraftarları kötü tezahürata yüklenirse, durum ne olacak? Hakem zırt pıt oyunu mu kesecek? Kötü tezahürat yapan taraftarlar stat dışına mı çıkarılacak? Tartışılması gereken bir konu çünkü kesilen maç, maç olmaktan çıkıyor.
Öte yandan, kötü tezahürat denilen şey de tribünlerden temizlenmeli. Bu necip Türk milletine yakışmıyor. Seyirci ezberleyecek ki, kötü tezahürat yaptıkları sürece, maç izleyemeyecekler.
Recep BAHAR
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.