İnsanın yaratılış gayesi ile ilgili birçok şey söylenebilir. Biz şöyle özetleyelim:
1-İnsanlar ve Cinler sadece Allah'a ibadet için yaratıldı: Yalnız O'na ibadet eder ve yalnız O'ndan yardım isterler. İbadet ederek görevlerine başlamış olur, bitirmiş olmazlar. İbadet aynı zamanda ibadet edileni tanımayı da gerektirir. Bundan dolayı da Allah'ı tanımak ve bilmek zaruridir. Allah'ı tanımak insanı tanımaktan geçer. Kendini tanıyan Allah'ı da tanır. Çünkü insanda bir ruh var o da Allah'tandır. Allah'tan olanı tanımak O'nu da tanımayı sağlar.
2-İnsanlar imtihan için yaratıldı: Kişiler arasında imtihan farklılık arz edebilir; Hz. Âdem ve Havva ağaca yaklaşmamakla, Hz. İbrahim bazı emirleri yerine getirmekle, Hz. Meryem ise babasız olarak Hz. İsa'yı doğurmakla imtihan oldu. Helal olmasına rağmen; Hz. Talüt ve askerleri son derece susamışken nehirden su içmemeleri, (bir avuç içmek istisna) Hz. Yunus Ninova şehrini terk etmemesi, Yahudilerin Cumartesi avlanmamaları, Müslümanların ihramlı iken bazı yasaklara riayet etmeleri de imtihanın bir başka versiyonudur.
Allah dilerse insanları; biraz korku, açlık, can, mal, ürünlerden eksiltmek, hayır ve şer ile de imtihan edebilir. Bunun yanında Ehl-i Kitap'ın ve Müşrikler'in kötü söz ve davranışlarıyla da imtihan edilmeyi unutmamak gerekir.
İnsan iman ettim diyerek kurtulamayacağını, doğruların ve yalancıların ortaya çıkacağını, başıboş yaratılmadığını, kendinden öncekilerin çektiklerini çekmeden kurtulamayacağını, mücadele ve sabredenlerin de bilineceğini bilmesi gerekir.
Bu kadar zor imtihanlar var ama sevindirici haber şudur; Allah insanları verdiğinden hesaba çekecek. Kim ne kadar zeki ise, kimin ne kadar malı varsa o kadar hesap verecek. Unutmamamız gereken şey herkesin herkesten farklı bir meziyete sahip olduğudur. Herkes de bu meziyeti bulup ortaya koymalı ve insanlığın faydasına sunmalıdır. Devlet idarecilerinin bir görevi de yönettiği insanları kabiliyet ve meziyetlerine göre onlara görev vererek faydalı birer insan olmalarını sağlamaktır.
3-İnsanların hangisi daha güzel iş yapacak: Daha güzel bir iş yapabilmek için mücadele edecek ve birbirimizle yarışacağız. Güzel iş; insanlığın faydasına olan, sulha, barışa, esenliğe ve adaletin tesisinde katkı sağlayan her şeydir. Yapılan şeyin amel değeri kazanabilmesi için yapan kişinin mü'min olması gerekir. Mü'min olmayanın güzel işi amel değeri kazanmaz.
4-Dua: Önemli bir ibadet ve niyaz şeklidir. Müslümanların Allah'a yöneldiği, O'ndan yardım, af ve isteklerde bulunduğu özel bir eylemdir. İbadetler arasında ayrı bir yeri vardır. İnsanların Allah'a duası yoksa Allah insanlara ne diye değer versin. İnsan ne istiyorsa yalnız Allah'tan isteyecek. Allah her duaya mutlaka icabet eder. İcabet etmek her isteğini yerine getirmek demek değildir. Allah kullarına çok yakındır. Onun için dualarda bağırmaya, çağırmaya, ezberlenen duaları tekrarlamaya gerek yok. Orta bir sesle gönülden, yalvararak ve kabul edileceğine inanarak istemektir.
5-Okumak: En başta sayacağımız maddeyi en sona bıraktık. Anlayarak, düşünerek ve akıl ederek okumak insanın yaratılış gayesinin en başında gelen görevlerindendir. Kur'an başta olmak üzere, kâinat ve insanla ilgili okunan her şey ibadet ve yaratılış gayesine hizmet eder.
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023