Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Öncelikli Dönüşüm Eylem Plânı" adıyla, yeni bir ekonomi paketi açıkladı. "Cumhuriyet tarihinin en önemli yapısal dönüşüm hamlelerinden birini başlatıyoruz" diyen Başbakan Davutoğlu'nun, yeni paketi de, diğerleri gibi çok zaman geçmeden eskiyecektir. Milletimiz, çok kere iddialı ekonomi paketleriyle sevindirildi, ümitlendirildi, fakat sonunda hepsi boş çıktı. Çünkü ortaya konulan paketler, liberalizm temelli paketlerdi. Hiçbiri tam anlamıyla bir yenilik ve dönüşüm içermiyordu.Gerçekte ise sadece Türkiye'nin değil, dünyanın yeni bir ekonomi modeline ihtiyacı vardır. Bunu insaf sahibi Batılılar da itiraf etmeye başladı. Onlardan biri olan Michael Laitman, "Yeni Ekonominin Yararları" adlı kitabında şöyle diyor: "Yıllardır kullanılmakta olan ekonomik model artık eski ve geçersiz hale geldi. Daha da kötüsü, serbest rekabet ve kişisel kazancı maksimuma çıkarma önermeleri ve bu özelliklerin sistemi sağlıklı ve işler tutacağına dayalı inancın yanlış olduğu ortaya çıktı"(s.5).Bundan dolayıdır ki, eğer gerçekten bir şey yapılacaksa, işe temelden başlamak gerekir. Bir başka deyişle Batılı ekonomi modellerini terk etmek, 'Milli Ekonomi Modeli'ne dönmek şarttır. Aksi halde peş peşe paketler açıklansa bile sonuç değişmeyecektir. Bu tespitlerden sonra Başbakan Davutoğlu'nun, paketi açıklarken söylediği bazı cümlelerin altını çizmek gerekir. Başbakan Davutoğlu diyor ki: "İnsan odaklı ekonominin güçlenmesine odaklanıyoruz." Bu söz, insan ekonominin dışına itilmiş, insansız ekonomi uygulanıyor eleştirilerini teyit anlamı taşımaktadır. Aslında AKP hükümetinin, ekonomik alanda yaptığı en büyük yanlışlardan biri de budur, yani milletin hali pürmelâline bakmaması, ekonomiyi rakamlar üzerinden takip etmesidir. Böyle bir takip mutlaka yanlışa götürür. Yapılması gereken, insanı ekonominin merkezine koymak ve insanların haline bakarak ekonomiyi anlamaktır. İnsanlar açlık ve fakirlik altında kıvranırken, onlara hiç yansımayan büyüme rakamlarıyla övünmek, aldanmak ve avunmaktır. Şu bilinmelidir ki, insansız ekonomi, ekonomisiz de insan olmaz. Liberalizm, böyle bir ayırıma giderek büyük bir yanılgıya düşmüştür. Başbakan Davutoğlu'nun, altı çizilmesi gereken bir diğer cümlesi de şudur: "Ekonomi entegre bir bütündür, reel sektörden kopuk bir finans sektörü devam edemez." Bu, doğru bir tespittir, ancak o da liberalizmin temeline terstir. Çünkü liberalizmde finans sektörü, mal ve hizmetlerden ayrı ve onlardan katbekat büyüklükte bir sektördür. Liberal ülkelerde, ekonomi denilince, ilk akla finans sektörü gelmektedir.Öyle ki, finans sektöründe işler iyi ise, ekonominin iyiliğine hükmediliyor. Öte yandan insanlar açlıktan ölüyormuş, çoğunluk sefillik içinde sürünüyormuş, bunların hiçbiri liberalleri ırgalamıyor. Başbakan Davutoğlu, altını çizdiğimiz fikirlerini gerçekten hayata geçirmek istiyorsa, bu konuda samimi ise, yapacağı iş, 'Milli Ekonomi Modeli'ne sarılmaktır. Hem liberalizmi savunmak, hem de liberalizmin temel ilkelerine aykırı görüşler ileri sürmek, büyük bir çelişkidir. O bakımdan Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı yeni ekonomi paketi, sadre şifa olmayacaktır. Belki bazı ufak ekonomik yaralara merhem olabilir, hepsi o kadar. Bunun ilerisine gidip milleti ümitlendirmek, sonra da karamsarlığa itmek, doğru bir tavır ve yaklaşım olamaz. Ekonomistler boşuna, "ekonominin yarısı psikolojidir" dememişler. Milletin psikolojisini bozacak politikalardan kesinlikle kaçınmak gerekir. Hatırlatmak isteriz, amaç, reel ekonomiye dönmekse, ilkönce söz ve davranışlar reel olmalıdır.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018