İnternet bağımlılığı nasıl önlenir?

İlk kez 1995 yılında İvan Goldberg tarafından ortaya konulan İnternet Bağımlılığı rahatsızlığının Türkiye'de daha henüz yeni yeni tartışılmaya başlandığını belirten Eğitim Uzmanı Psikoterapist Ayşe Yılmaz, konunun ulaştığı boyut itibarıyla ilk kez Dünya Sağlık Örgütü'nün bu yıl bağımlılık oluşturan etkenler arasına interneti de sokabileceğini belirtti. İlk olarak ailelerin çocukları için yeni eğitim fırsatları sunan heyecan verici bir dünya olarak tanımladıkları internetin ilerleyen süreçte yaygın kullanımının artışıyla paralel birçok sorunu da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Yılmaz, “Bunların arasında psikolojik, sağlık ve sosyal problemleri sayabiliriz” dedi.

Yılmaz, Türkiye'de internet bağımlılık oranının yaklaşık yüzde 3,5 olduğuna dikkat çekerek, yabancı ülkelerle karşılaştırıldığında az olarak nitelenebilecek bu rakamın, şimdiden önlem alındığı takdirde önüne geçilebileceğini belirtti. İnternet bağımlısı bir kişinin gösterdiği fiziksel sıkıntıları, “Özbakım azalması, göz kuruması, sırt ve bel ağrısı, hareket azlığına bağlı kilo alımı, uyku ve yemek düzeninde bozukluk” olarak başlayıp, daha sonra aşırı sinirlilik hali ve saldırganlığa kadar dönüştüğünü belirterek sözlerini söyle sürdürdü: “İnternet, elektronik posta kullanımından milyarlarca web sayfasının kullanıldığı ve bilginin serbestçe yayıldığı bir ortama ek olarak eğitimin, alışverişin ve sohbet odalarının kullanıldığı ve insanlar arasında yoğun bir etkileşimin oluştuğu sanal bir ortamdır. Kimi ‘bilimsel' araştırmalarda yapılan tanımlara baktığımızda ağırlıkla internette geçirilen süreye bakılarak kriter oluşturulmaktadır. Şu anda internette sörf halinde geçirilen 4 saat, kişinin internet bağımlısı olmasına yetmektedir. Birçok ülkede 'ulusal sorun' ilan edilen internet bağımlılığı Türkiye'de de toplum sağlığını tehdit etmeye başlamıştır.” (İHA)