Irak'taki Amerikan ve İngiliz askerlerinin psikolojisi bozulmuş durumda.
Psikolojileri bozuk işgal gücü askerlerinin Iraklı esirlere yaptıkları muameleler boy boy çekilen fotoğraflarla gazete ve televizyonlarda yayınlandı.
İnsanlık dışı uygulamaların görüntülendiği uygulamalar, tüm dünyada şok etkisi yaptı.
Amerikan ve İngiliz medyası bile Irak'ta olanları anlamakta güçlük çektiklerini söylediler.
Avrupa medyası ise Irak'ta olanlara anlam veremediğini üzerine basa basa vurguladı.
Amerikan ve İngiliz yönetimleri, mevcut durumda köşeye sıkıştılar. Yaşananların kendileri dışında geliştiğini ve bu tarz uygulamaların spesifik uygulamalar olduğunu savunmaya başladılar.
Olayı sistematik bir devlet politikasından uzak gören askeri yetkililerin bu açıklamaları ikna edici bulunmadı.
Kamuoyundan fazla tepki görmemek için de yasal sürecin başlatılacağı beyanında bulunuldu.
Irak'ta yapılanlar ve yaşananlar ortada.
Kaçırılan kadınlara tecavüz ediliyor, erkeklere işkenceler yapılıyor, müslüman bir topluma insanlık dışı uygulamalar yapılıyor.
Müslümanlara karşı Haçlı Seferi başlatan işgal ordusu, amacına ulaşabilmek için elinden gelen herşeyi yapıyor.
İnsan hakları ve demokrasinin beşiği olarak addedilen toplumların Irak'ta sergiledikleri tablo tüm insanlığa ibret olmalı.
İngiltere ve Amerika'ya askeri kargo uçakları ile hemen hergün getirilen asker tabutları da işgal yönetimlerine ders olmalı.
Irak'ta işgal güçlerinin yaptığı işkenceler arttıkça Amerika ve İngiltere asker kaybetmeye devam ediyor.
Karısına kızına tecavüz edilen insanlar ellerine aldıkları silahlar ile asker avına çıkıyorlar.
Başlarına çuval geçirilen, suratlarına işenen, arkadaşlarına cinsel tacize zorlanan esirlerin akrabaları da gruplar halinde direnişe başlıyor.
Irak'ta Vietnam'dan da beter bir duruma düştüğünü anlayan işgal yönetimleri, içerisinde bulundukları durumu gizlemeye çalışsalar da verilen zaiyat ve dökülen kanlar bunu deşifre ediyor.
Hergün beşer onar öldürülen asker arkadaşlarını gördükçe kafayı sıyıran bölgedeki askerlerin psikolojileri ise onları hayvani uygulamalara sürüklüyor.
Irak'ta yaşanan rezaletin boyutu arttıkça, öldürülen işgalcilerin bilançosu da kabarıyor.
Müslüman bir ülkede ve hassas insanlar üzerinde sürdürülen işgal uzadıkça daha çok dram yaşanacak.
Irak'taki rezalet bitmedikçe kan akmaya devam edecek.
Psikolojileri bozuk işgal gücü askerlerinin Iraklı esirlere yaptıkları muameleler boy boy çekilen fotoğraflarla gazete ve televizyonlarda yayınlandı.
İnsanlık dışı uygulamaların görüntülendiği uygulamalar, tüm dünyada şok etkisi yaptı.
Amerikan ve İngiliz medyası bile Irak'ta olanları anlamakta güçlük çektiklerini söylediler.
Avrupa medyası ise Irak'ta olanlara anlam veremediğini üzerine basa basa vurguladı.
Amerikan ve İngiliz yönetimleri, mevcut durumda köşeye sıkıştılar. Yaşananların kendileri dışında geliştiğini ve bu tarz uygulamaların spesifik uygulamalar olduğunu savunmaya başladılar.
Olayı sistematik bir devlet politikasından uzak gören askeri yetkililerin bu açıklamaları ikna edici bulunmadı.
Kamuoyundan fazla tepki görmemek için de yasal sürecin başlatılacağı beyanında bulunuldu.
Irak'ta yapılanlar ve yaşananlar ortada.
Kaçırılan kadınlara tecavüz ediliyor, erkeklere işkenceler yapılıyor, müslüman bir topluma insanlık dışı uygulamalar yapılıyor.
Müslümanlara karşı Haçlı Seferi başlatan işgal ordusu, amacına ulaşabilmek için elinden gelen herşeyi yapıyor.
İnsan hakları ve demokrasinin beşiği olarak addedilen toplumların Irak'ta sergiledikleri tablo tüm insanlığa ibret olmalı.
İngiltere ve Amerika'ya askeri kargo uçakları ile hemen hergün getirilen asker tabutları da işgal yönetimlerine ders olmalı.
Irak'ta işgal güçlerinin yaptığı işkenceler arttıkça Amerika ve İngiltere asker kaybetmeye devam ediyor.
Karısına kızına tecavüz edilen insanlar ellerine aldıkları silahlar ile asker avına çıkıyorlar.
Başlarına çuval geçirilen, suratlarına işenen, arkadaşlarına cinsel tacize zorlanan esirlerin akrabaları da gruplar halinde direnişe başlıyor.
Irak'ta Vietnam'dan da beter bir duruma düştüğünü anlayan işgal yönetimleri, içerisinde bulundukları durumu gizlemeye çalışsalar da verilen zaiyat ve dökülen kanlar bunu deşifre ediyor.
Hergün beşer onar öldürülen asker arkadaşlarını gördükçe kafayı sıyıran bölgedeki askerlerin psikolojileri ise onları hayvani uygulamalara sürüklüyor.
Irak'ta yaşanan rezaletin boyutu arttıkça, öldürülen işgalcilerin bilançosu da kabarıyor.
Müslüman bir ülkede ve hassas insanlar üzerinde sürdürülen işgal uzadıkça daha çok dram yaşanacak.
Irak'taki rezalet bitmedikçe kan akmaya devam edecek.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005