Yazdığın mektubu TV'den duydum..
İçinde bulunduğun acılardan, işkence ve zulümlerden bahsediyorsun...
Bacım...
"Sizden biri bir kötülük gördüğünde eli ile düzeltsin. Buna gücü yetmez ise dili ile düzeltsin. Buna da gücü yetmez ise kalbi ile buğz etsin'' buyurulan Peygamber buyruğunun yıllardır yüreğimi kavuran iniltisi ile sana cevap yazıyorum..
Yaşım kırkı aştı...
Kendimi bildiğimden beri dünyada Müslüman eziliyor, horlanıyor, parçalanıyor...
Afganistan'ın Rus istilasında günlerce göz yaşı dökmüştük... Ayılar vahşice saldırdı. Şimdi sırtlanların elinde esir.
O günlerde iki yaşındaki bir Afganlı çocuk Rus konvoyunun önüne geçiyor ve elindeki kibritle koca tankın paletlerine kibrit çakıyor...
Tankı havaya uçuramayacaktı ...
Belki Rus askerinden tokat da yiyecekti..
Lakin o, çocuk yüreği ile hainleri, zalimleri tanımış efeler gibi ayağa kalkmış cesur çocuktu.
Acizce ve çocuk yüreğimle "Haçlı zihniyetine'' "Tek dişi kalmış canavarlara'' Müslümanın, malı, ırzı, şeref ve haysiyetine kalkan ellere, hainlere ve onlara uşaklık edenlere işte kibriti mi çakıyorum..
Ben Hünkar Nine'nin torunuyum. Hani, Ermenilere karşı köyümü tek başına bekleyen Nine'nin torunuyum.
Iraklı bacım...
Sil gözyaşlarını..
Dünyanın ömrü kısadır.
Bulutlar bir bir açılıp rahmet güneşi senin üzerine doğacaktır. Sen tertemizsin.
Ebu Cehil'ler kirli. Onların demokrasileri, onların fikirleri kan, şiddet, sapıklık, canavarlık, barbarlık ile besleniyor..
Bügün iki sayfa Kur'an okudum. Dua ettim.
Korkma!.
Korkak ......lerden..
Onlar hayvan bile olamazlar.
Çünkü hayvan bile zulüm nedir bilmez.
Onlar hayvandan da aşağıdadırlar.
"Hesaptan korkmuyor musunuz" diyorsun.
Biliyor ve Rabbimden korkuyorum ki "Senin ahını duyan hiçbir Müslüman hesaba çekilmeden kurtulamaz''.
Senin 'ah'ın bizlere ulaştı...
Bu ah yerde kalmaz...
Hani dünya kadar zenginliği ile caka satan Karun'lar..
Hani Peygamberin ayakları altına diken koyan Ebu Leheb'in kadınları...
Bir zulüm çemberi dünyayı kasıp kavuruyor Bacım...
Müslümanlar birbiri ile didişip birbirinin kusurlarını aramakla meşgul.. Kimin sakalı var, kimin yok? Kimin malı var, kimin yok? Kimin lüks arabası var, kimin yok? Kimin sakalı kaç santim?..
Haset, dedikodu, iftira, tembellik keyfe düşkünlük Müslümanları içerden çökertti.
İçte kuvvet kalmadı...
Dışta kuvvet kalmadı..
Ben nasıl geleyim yardımına...
Her fırsatta tükür o alçaklara...
Arş senin ahınla titriyor..
Gökler o zulme şahitlik ediyor.
Cehennem ne güzel adalet yeri
Münafıklar cirit atıyor...
"Sizde şeref kalmadı mı" diyorsun.
Bacım..
Dinin şeref ve izzetini Papa'nın el kirinde arar oldular. Bunlar mı senin sesini duyacak?
Dünün mücahit geçinenleri siyaset ikballeri uğruna her türlü yalana evet diyorlar.
Dün, ''Kahrolsun Siyonistler" sloganlarıyle sağcı ideolojiler öne sürerek gencecik beyinleri israf edenler, şimdi Siyonist dediklerinden ödüller alıyor birbirlerine alkış tutuyorlar...
Bacım..
Bütün bir dünya yalana, vahşete, hileye, iki yüzlülüğe teslim...
Sen metin ol..
Hz. Sümeyye kollarını açmış seni bekliyor..
Ali'ler, Ömer'ler ayakta...
Hz. Muhammed'in (SAV) Bilâl'in başını okşayan elleri yüreklere sükunet veriyor.
Bacım..
Kaldır başını.
Bak! Hz.Ebu Bekir size doğru geliyor..
Bu adımlar esaret zincirlerinin parçalanışı, özgürlük, barış ve kardeşlik adımlarının müjdesi olacak...
İçinde bulunduğun acılardan, işkence ve zulümlerden bahsediyorsun...
Bacım...
"Sizden biri bir kötülük gördüğünde eli ile düzeltsin. Buna gücü yetmez ise dili ile düzeltsin. Buna da gücü yetmez ise kalbi ile buğz etsin'' buyurulan Peygamber buyruğunun yıllardır yüreğimi kavuran iniltisi ile sana cevap yazıyorum..
Yaşım kırkı aştı...
Kendimi bildiğimden beri dünyada Müslüman eziliyor, horlanıyor, parçalanıyor...
Afganistan'ın Rus istilasında günlerce göz yaşı dökmüştük... Ayılar vahşice saldırdı. Şimdi sırtlanların elinde esir.
O günlerde iki yaşındaki bir Afganlı çocuk Rus konvoyunun önüne geçiyor ve elindeki kibritle koca tankın paletlerine kibrit çakıyor...
Tankı havaya uçuramayacaktı ...
Belki Rus askerinden tokat da yiyecekti..
Lakin o, çocuk yüreği ile hainleri, zalimleri tanımış efeler gibi ayağa kalkmış cesur çocuktu.
Acizce ve çocuk yüreğimle "Haçlı zihniyetine'' "Tek dişi kalmış canavarlara'' Müslümanın, malı, ırzı, şeref ve haysiyetine kalkan ellere, hainlere ve onlara uşaklık edenlere işte kibriti mi çakıyorum..
Ben Hünkar Nine'nin torunuyum. Hani, Ermenilere karşı köyümü tek başına bekleyen Nine'nin torunuyum.
Iraklı bacım...
Sil gözyaşlarını..
Dünyanın ömrü kısadır.
Bulutlar bir bir açılıp rahmet güneşi senin üzerine doğacaktır. Sen tertemizsin.
Ebu Cehil'ler kirli. Onların demokrasileri, onların fikirleri kan, şiddet, sapıklık, canavarlık, barbarlık ile besleniyor..
Bügün iki sayfa Kur'an okudum. Dua ettim.
Korkma!.
Korkak ......lerden..
Onlar hayvan bile olamazlar.
Çünkü hayvan bile zulüm nedir bilmez.
Onlar hayvandan da aşağıdadırlar.
"Hesaptan korkmuyor musunuz" diyorsun.
Biliyor ve Rabbimden korkuyorum ki "Senin ahını duyan hiçbir Müslüman hesaba çekilmeden kurtulamaz''.
Senin 'ah'ın bizlere ulaştı...
Bu ah yerde kalmaz...
Hani dünya kadar zenginliği ile caka satan Karun'lar..
Hani Peygamberin ayakları altına diken koyan Ebu Leheb'in kadınları...
Bir zulüm çemberi dünyayı kasıp kavuruyor Bacım...
Müslümanlar birbiri ile didişip birbirinin kusurlarını aramakla meşgul.. Kimin sakalı var, kimin yok? Kimin malı var, kimin yok? Kimin lüks arabası var, kimin yok? Kimin sakalı kaç santim?..
Haset, dedikodu, iftira, tembellik keyfe düşkünlük Müslümanları içerden çökertti.
İçte kuvvet kalmadı...
Dışta kuvvet kalmadı..
Ben nasıl geleyim yardımına...
Her fırsatta tükür o alçaklara...
Arş senin ahınla titriyor..
Gökler o zulme şahitlik ediyor.
Cehennem ne güzel adalet yeri
Münafıklar cirit atıyor...
"Sizde şeref kalmadı mı" diyorsun.
Bacım..
Dinin şeref ve izzetini Papa'nın el kirinde arar oldular. Bunlar mı senin sesini duyacak?
Dünün mücahit geçinenleri siyaset ikballeri uğruna her türlü yalana evet diyorlar.
Dün, ''Kahrolsun Siyonistler" sloganlarıyle sağcı ideolojiler öne sürerek gencecik beyinleri israf edenler, şimdi Siyonist dediklerinden ödüller alıyor birbirlerine alkış tutuyorlar...
Bacım..
Bütün bir dünya yalana, vahşete, hileye, iki yüzlülüğe teslim...
Sen metin ol..
Hz. Sümeyye kollarını açmış seni bekliyor..
Ali'ler, Ömer'ler ayakta...
Hz. Muhammed'in (SAV) Bilâl'in başını okşayan elleri yüreklere sükunet veriyor.
Bacım..
Kaldır başını.
Bak! Hz.Ebu Bekir size doğru geliyor..
Bu adımlar esaret zincirlerinin parçalanışı, özgürlük, barış ve kardeşlik adımlarının müjdesi olacak...
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021