ABD-İngiliz işgal güçleri Irak çöllerinde debeleniyor.
ABD askerlerinin kum fırtınası ve şiddetli yağmurla savrulması Irak halkının imanını daha bir artırdı.
ABD'ye karşı topyekün direnen Iraklılar gökten yağan füzelere aldırmıyor.
Kur'an-ı Kerim'de müjdelenen Ebabil kuşları misali Allah'ın (cc) kendilerine yardım ettiğini düşünüyor ve daha bir azimle silahına sarılıyor.
ABD ise cephedeki askerinden Washington'daki savaş çetesine kadar zincirleme halinde dökülüyor.
ABD'nin yaşadığı bozgun paralı askerlerle sınırlı değil. Komuta kademesinde şimdiden savaşın başarısızlığını birbirine fatura etmeye çalışan kavgalar başladı.
Amerikalı korgeneral Wallales, "Savaş umduğumuz gibi gitmiyor. Bağdat'a yürüyen 101. Hava indirme ve 3. piyade Tümenlerine lojistik destek için, 10 gün süreyle savaşa mola vereceğiz" diyor.
Oysa aynı komutan daha on gün önce, bir kaç gün içinde "zafer" kazanacaklarını iddia ediyordu.
Bozgun askeri cepheyle de sınırlı değil. Bush'un savaş çetesi de dökülmeye başladı.
Saddam'ın silah yoluyla devrilmesi politikasının mimarı İsrail başbakanlarının da akıl hocası "Karanlıklar Prensi" Perle istifa etmek zorunda kaldı.
Savunma Bakanı Rumsfeld'in Başdanışmanı ve Savunma Politika Kurulu Başkanı Yahudi Perle savaş yanlısı Şahinler ekibinin liderlerindendi.
Şimdi topun ağzında savunma Bakanı Rumsfeld var.
Rumsfeld, hafif ve hızlı savaş doktriniyle birlikleri tehlikeye attığı gerekçesiyle askerlerin hedef tahtası oldu.
Bu gidişle Beyaz Saray'a çöreklenen Bush'un savaş çetesi tümden dökülebilir. Eğer ABD halkı, çabuk uyanabilirse şaibeli işbaşına gelen Bush çetesi halk darbesiyle erken gidebilir.
Savaş çetesi siyasi ömürlerini uzatmak ve emellerine ulaşmak için devre dışı bıraktıkları Türkiye'yi yeniden işe bulaştırma peşinde.
Bir yandan başarısızlıklarını Türkiye'ye mal ederken diğer yandan aracıları devreye koyup yeni Tezkere için Türkiye'nin nabzını yokluyorlar.
Savaşın dehşetini gören Türk milletinin duygularını Meclis'in hiçe sayamayacağını bilen hükümet şimdilik umut vermiyor ABD'ye.
Ancak endişemiz 1 milyar dolarlık hibe haberiyle mayışan hükümetin birkaç milyar dolar uğruna gizli anlaşmalarla ABD'nin taleplerini yerine getirmesi.
İncirlik, Diyarbakır ve Batman üs ve hava alanlarında yaşanan trafik bu kaygılarımızın yersiz olmadığını gösteriyor.
Üst üste inen uçak ve helikopterler ikmal ve teçhizatlanmanın ardından Irak'a uçuyor. Bu hızlı trafik insani amaçlı acil uçuşların ötesinde bir durum. Yoksa saldırı amaçlı kullanma izni mi verildi?