logo
03 TEMMUZ 2025

İslam'a yönelik tahribatlar

29.08.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın

Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Mustafa Efendi iyi bil ki ne bir insan ne de bir hükümet hal ve şanını tanımadığı bir arazide ahlak ve adetini bilmediği bir halk ve kabile arasında uzun müddet kalamaz. Çünkü tarihen sabittir ki, körü körüne istila edilen yerlerde çok durulmaz. İngiltere elindeki yerleri pek güzel bildiği gibi istila eyleyeceği kıtaları evvelce taktikle öğrenir. Ondan sonra siyasi vasıtalarla işini hazırlar bir gün de ansızın orayı istila eder ve o kıtaya girdiği zaman bir ecnebi evine değil, kendi hanesine giriyormuş gibi girer. Sizin iyi bilmeniz lazım gelir ki Hz. Muhammed de civar kabile ve hükümetleri araştırmadan geri durmamıştır. Misal olarak derim ki keşif için gerek Hudeybiye Müzakeresi'nin devam ettiği 10 gün zarfında gerekse Bedir vakasından evvel Şam'a adamlar göndermiştir. Fakat İngilizler faydalı şeyleri asla unutup, ihmal etmezler ve ayırım yapmaksızın gelip geçen büyük adamların tavsiyelerine uyarlar. İngilizler soğukkanlıdırlar, hareketleri de yavaştır. Kendilerinden gayrisini beğenmezler fakat her işte evvelce uzun uzadıya düşünülmüş bir program dahilinde hareket ederler ama muvaffak olurlar veya olamazlar ona bir şey diyemem. Emin ol ki yüz sene sonra yapılacak bir işin tertibatı bugünden düşünülmüş, hazırlanmıştır. Bu gibi hizmetlerde Misyon Cemiyeti'nin pek çok gayreti mesbuk olur" dedi.

FİTNEYLE YIKILAN OSMANLI

Bundan 100 küsur yıl evvel bir İngiliz ajanı tarafından sarf edilen bu sözler ibret verici bir hakikatin işaretidir. Nitekim o zaman ekilen tohumlar bu gün meyvelerini vermeye başlamıştır. Yapılan uzun vadeli plan ve programlar çerçevesinde Osmanlı yıkılmış ve Ortadoğu fiilen parçalanmıştır. Bu, meselenin siyasi boyutudur. Bizi asıl ilgilendiren ve daha korkunç olanı ise İslam'a ve İslam'ın temel kurallarına karşı girişilen tahribat ve tahrifat hareketidir ki, bu sinsi plan da maalesef hassasiyetle sahneye konmuş ve kısmen de olsa başarılı olmuştur. İslam dünyasında hadisler ve İslam peygamberinin sünneti meşrep ve mezhep müessesesi ve hatta bizzat Kur'an-ı Kerim'in kendisi tartışılır, münakaşa edilir duruma gelmiştir. İyi bilinmelidir ki bunlar 100 sene, 200 sene önce İngiliz ajanları tarafından ekilen fitne tohumlarının, İslam aleminde verdiği meyvelerdir. Ve maksat başta Türkler olmak üzere Müslüman halkları inandıkları hak dini tahrif etmek suretiyle İslam'dan uzaklaştırmak ve Hıristiyanlaştırmaktır. Bu yolla ülkelerin millî birlikleri de çözülecek ve buraların İngilizlerce sömürülmesi sağlanacaktır.

Bahriye Kaymakamı Mustafa Bey bu noktada konuşmasına şöyle devam ediyor: "Bu hikayeyi dinlerken içimden İngilizlere o kadar bahriyeli küfürler atıyordum ki hiç birinin yakası açılmamıştı. Biz uykuda iken İngilizler bezlerini dokuyorlar, biz ise uyandığımız zaman o bezlerin pazara çıkarıldığını görüyoruz.

Günün birinde bütün masraflar Mr. John'a ait olmak üzere Londra'ya gittik ve gayet mutantan bir otele nazil olduk. Mr John'un oğlu Ernest de bizimle beraber idi. Bu zeki çocuk yanımdan ayrılmaz ikide bir de "Mustafa Efendi, babam sizi çok seviyor, ne olur Protestan olsan da Allah'ın lutfuna, mükafatına mazhar olsan, dünyada Protestanlık kadar kolay bir din yoktur" derdi. Ben de "Protestanlığın ne olduğunu öğrenmeden nasıl din değiştiririm bir kere tahkik edeyim, öğreneyim. Aklım ererse olurum" derdim...

Mustafa Bey İngiltere'ye gelen Müslümanların bu şekilde kandırılmaya çalışıldığını ifade ediyor ve "İşbu misyonerlerden Mr. Nebit ile Lavve yani Lethause namında iki zat Doik Pot ve Playmouth'a devama başlayıp Protestanlığa teşvik etmek üzere rastgeldikleri ve gözlerine kestirdikleri subay ve erleri arkadaşlığa ve adı geçen yerde ihtiyaçları için satın alacakları eşyayı göstermek ve pazarlığını kolaylaştırmak için vasıta olmaya ve güzel gazinolara götürüp ikram etmeye başladılar. Artık asker kendi aralarında bunların kendilerine olan ikramlarını ve yardımlarını ve fasih Türkçe bildiklerini birbirlerine uzun uzadıya anlatmaya başladılar. Ve adeta askere bir hal geldi ki çarşıya çıktıklarında ihtiyaçlarını elde etmek için bunları köşe bucak behemahal aramaya koyuldular."

AŞILANAN İNGİLİZ HAYRANLI?I

Mustafa Bey misyonerlerin, kazanmak istedikleri kişilerle önce yakın bir dostluk ve arkadaşlık içerisine girdiklerini ve bunun neticesi muhataplarına derin bir İngiliz hayranlığı aşıladıklarını ifade ediyor:

"... Mr. Nebit ile bir akşam evinde muhabbet üzereyken onun İslamî ilimlere olan vukufiyeti ve lisanındaki fesahati ile konuşması merakıma mucip olarak bu kadar kemale seyahat ile mi yoksa tahsil ile mi muvaffak olduklarını sual eyledim. İfadesini de şöyle beyan eyledi. Kendisi Londra'nın Misyoner Cemiyeti'nin Şark dilleri profesörü Mösyö Harlet'in mahdumu olup kendi akaid-i diniyelerini tedris zamanının haricinde buna tekellüme medar olarak cümleler okutup yazdırdıktan sonra, bunlarda görmüş oldukları zeka ve iktidarı cemiyetlerince takdir ederek bunu 13 yaşında çocuk olduğu halde 1834 miladi yılında İstanbul İngiltere sefarethanesine gönderildiler. Burada sefarethaneye devam eden Türk katiplerinin nezareti altında okumak ve Türkçe konuşmayı ilerletmek için ismini Tahsin tesmiye edip, sefarethane kavvaslarından Hüseyin Ağa'ya evlad-ı manevî suretiyle teslim edilerek ve bir hayli talimat verilerek evine gönderdiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
İsrail Gazze'de 48 saatte 26 katliam yaptı
300'den fazla Filistinli öldü
Trump-Fed kavgası büyüyor
"Powell derhal istifa etmeli"
Tek motorlu uçak düştü
Arama çalışmaları sürüyor
Türkiye'nin ilk iklim kanunu
Tartışmalı yasa Meclis'ten geçti
İsrailli bakanlar Batı Şeria'nın ilhakını istedi
Mısır'dan İsrail'e kınama
Karikatür provokasyonunda
4 kişi tutuklandı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanık tahliye edildi
Çeşme'de yangın büyüdü
5 uçak, 18 helikopterle müdahale sürüyor
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
İsrail Gazze'de 48 saatte 26 katliam yaptı
300'den fazla Filistinli öldü
Trump-Fed kavgası büyüyor
"Powell derhal istifa etmeli"
Tek motorlu uçak düştü
Arama çalışmaları sürüyor
Türkiye'nin ilk iklim kanunu
Tartışmalı yasa Meclis'ten geçti
İsrailli bakanlar Batı Şeria'nın ilhakını istedi
Mısır'dan İsrail'e kınama
Karikatür provokasyonunda
4 kişi tutuklandı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanık tahliye edildi
Çeşme'de yangın büyüdü
5 uçak, 18 helikopterle müdahale sürüyor
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.