Zikrin çeşitlerinde tercih ve ulemanın görüşleri
Beyhaki'nin Zeyd Bin Eslem'den rivayeti: İbn-i Edra demiştir ki: "Bir gece Resul-i Ekrem ile gidiyorduk. Mescidde bir adama uğradık. Yüksek sesle zikrediyordu. Ben Resul-i Ekrem'e, "Bu adam riyakardır." dedim. O ise, "Hayır, o temiz ah çeken bir insandır." buyurdu.
Buhari'nin İbn-i Abbas'tan rivayeti: İbn-i Abbas, "Resul-i Ekrem zamanında farz namazlarının sonunda ashabın aşikare zikrettiklerini hatırlıyorum. Sesleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor." dedi.
Hakim'in, Seddat Bin Evs'den rivayeti, "Bir defa Resul-i Ekrem'in huzurunda bulunuyorduk. Bize, "Ellerinizi kaldırın, Lailaheillallah deyin." buyurdu. Bizler de öyle yaptık. Resul-i Ekrem, "Allah'ım Sen beni bu kelimelerle gönderdin. Bunları söylememi emrettin ve bunlara karşılık bana cenneti vad'ettin. Sen ise vadinde hulf etmezsin." dedi ve sonra, "Müjdeler olsun. Allah sizi mağfiret etti." buyurdu.
Cehrî ve hâfî zikrin her ikisinin de önemine işaret eden pekçok delil mevcutken ve bu deliller, çeşitli şart ve durumlar, zikredenin fıtrî yapısına göre yerinde ve lüzumlu iken, âlimler, "Hangi zikir efdaldir?" sorusuna cevap aramada ihtilafa düşmüşlerdir.
Bazıları şöyle telif etmiştir: "Bu haller ve şahıslar itibariyle değişir. Bazılarının gizli, bazılarının aşikare zikirleri uygun olur." Böyle der ve yukarıda geçen hadisler üzerine düşünçüldüğü vakit rahatlıkla anlaşılacak şu neticeye gelirler: Aşikare zikirde bir kerahet olmadığı gibi, aşikare zikrin müstehap olduğuna serahat ve iltizam yoluyla deliller de bulunabilir.
İmam-ı Suyuti buyuruyor ki: "Zikr-i cehrî diğerlerinden efdaldir. Çünkü zikr-i cehrîde amel daha fazladır ve faydası şudur ki samiin canlarına işlemesiyle kalpleri uyarır."
İmam Ahmede'r-Rifaî de, toplu halde zikredilirken cehren, münferiden zikredilirken hâfîyen) zikredilmesini emretmiştir.
Her iki tür zikir hak olmakla ve haklarında pekçok delil bulunmakla beraber, cehrî zikrin tavsiye ve uygulama açısından daha ağır bastığı ve efdal olduğu gelen rivayetlerden anlaşılmaktadır. Nitekim beş vakit namazın üçü cehrî kıraatle ikame edilir. On iki tasavvufî meşrebin sekizi cehrî zikri benimsemiştir.
"Resul-i Ekrem mescidde Kur'an okuyan kişinin sesini duyurmasını emrederdi. İbn-i Ömer de Kur'an okutur ve dinlerdi. Bunlar da aşikare okumanın üstünlüğüne delildir. Çünkü aşikare okumak, daha zahmetli, aynı zamanda dikkat ve düşüncede daha itinalı, başkalarına faydası dokunup gafilleri uyarmakta daha önemlidir."
* Prof. Dr Haydar Baş / Zikirle ilgili bazı tespitler
Beyhaki'nin Zeyd Bin Eslem'den rivayeti: İbn-i Edra demiştir ki: "Bir gece Resul-i Ekrem ile gidiyorduk. Mescidde bir adama uğradık. Yüksek sesle zikrediyordu. Ben Resul-i Ekrem'e, "Bu adam riyakardır." dedim. O ise, "Hayır, o temiz ah çeken bir insandır." buyurdu.
Buhari'nin İbn-i Abbas'tan rivayeti: İbn-i Abbas, "Resul-i Ekrem zamanında farz namazlarının sonunda ashabın aşikare zikrettiklerini hatırlıyorum. Sesleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor." dedi.
Hakim'in, Seddat Bin Evs'den rivayeti, "Bir defa Resul-i Ekrem'in huzurunda bulunuyorduk. Bize, "Ellerinizi kaldırın, Lailaheillallah deyin." buyurdu. Bizler de öyle yaptık. Resul-i Ekrem, "Allah'ım Sen beni bu kelimelerle gönderdin. Bunları söylememi emrettin ve bunlara karşılık bana cenneti vad'ettin. Sen ise vadinde hulf etmezsin." dedi ve sonra, "Müjdeler olsun. Allah sizi mağfiret etti." buyurdu.
Cehrî ve hâfî zikrin her ikisinin de önemine işaret eden pekçok delil mevcutken ve bu deliller, çeşitli şart ve durumlar, zikredenin fıtrî yapısına göre yerinde ve lüzumlu iken, âlimler, "Hangi zikir efdaldir?" sorusuna cevap aramada ihtilafa düşmüşlerdir.
Bazıları şöyle telif etmiştir: "Bu haller ve şahıslar itibariyle değişir. Bazılarının gizli, bazılarının aşikare zikirleri uygun olur." Böyle der ve yukarıda geçen hadisler üzerine düşünçüldüğü vakit rahatlıkla anlaşılacak şu neticeye gelirler: Aşikare zikirde bir kerahet olmadığı gibi, aşikare zikrin müstehap olduğuna serahat ve iltizam yoluyla deliller de bulunabilir.
İmam-ı Suyuti buyuruyor ki: "Zikr-i cehrî diğerlerinden efdaldir. Çünkü zikr-i cehrîde amel daha fazladır ve faydası şudur ki samiin canlarına işlemesiyle kalpleri uyarır."
İmam Ahmede'r-Rifaî de, toplu halde zikredilirken cehren, münferiden zikredilirken hâfîyen) zikredilmesini emretmiştir.
Her iki tür zikir hak olmakla ve haklarında pekçok delil bulunmakla beraber, cehrî zikrin tavsiye ve uygulama açısından daha ağır bastığı ve efdal olduğu gelen rivayetlerden anlaşılmaktadır. Nitekim beş vakit namazın üçü cehrî kıraatle ikame edilir. On iki tasavvufî meşrebin sekizi cehrî zikri benimsemiştir.
"Resul-i Ekrem mescidde Kur'an okuyan kişinin sesini duyurmasını emrederdi. İbn-i Ömer de Kur'an okutur ve dinlerdi. Bunlar da aşikare okumanın üstünlüğüne delildir. Çünkü aşikare okumak, daha zahmetli, aynı zamanda dikkat ve düşüncede daha itinalı, başkalarına faydası dokunup gafilleri uyarmakta daha önemlidir."
* Prof. Dr Haydar Baş / Zikirle ilgili bazı tespitler
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.