3 Kasım 2002 seçimlerinin propaganda konuşmalarından birinde Erdoğan, Kemal Derviş'in en fazla kendi partilerine yakıştığını ifade ederek transfer etmeye bile çalışmıştı.
Konuşmasının devamında da IMF programını överek iktidara gelmeleri halinde IMF ile anlaşmayacaklarını fakat IMF programını gönüllü bir şekilde uygulayacaklarını bu sebeple halkımızın en az 3 yıl çile çekeceğini ifade ederek, "IMF programını kamçısız uygulayacağız" şeklinde konuşmasını bitirmişti.
Akıp geçen bu 21 yıllık AKP iktidarı döneminde IMF uygulamalarına sıklıkla şahit olduk.
Erdoğan'ın kastettiği IMF programının özelliği nedir?
IMF el attığı ülkelere hangi tavsiyelerde bulunmaktadır?
IMF, kemer sıkma programı uygulamaktadır.
Bu amaçla işçi, memur, emekli, öğrenci yani kısacası sabit gelirlilerin fazla para(!) harcamaması için ücretlerine gerekli zamların yapılmasını kesinlikle yasaklıyor.
KİT'ler ekonominin kamburu kabul edildiği için özelleştirmeler yoluyla özellikle yabancılara satılmasını istiyor.
Çiftçilere verilen desteklerin kesilmesini tavsiye ediyor.
Başta akaryakıt ve enerji olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam yapılmasını istiyor.
Dolaylı ve dolaysız vergilerin oranlarının artırılması ve ek vergilerin salınmasını istiyor.
Kısacası IMF programının ana özelliği, "Siz çok para harcıyorsunuz, para harcamayı kısın lüks ve israftan kaçının" bahanesiyle halkın yüzde 90'ını inim inim inletiyor. Mehmet Şimşek hepsini fazlasıyla yaptı.
Şurası bir gerçektir ki, IMF programı ile düze çıkan ve ekonomisini kurtaran hiçbir ülke yoktur.
28 Mayıs seçiminden sonra tekrar iktidara gelen Erdoğan, daha önce çok ciddi bir şekilde eleştirdiği Mehmet Şimşek'i ekonominin dümenine geçirdi.
Mehmet Şimşek de kamuoyunun daha önce tanımadığı Hafize Gaye Erkan'ı Merkez Bankası Başkanı yaptı.
Bu ikili işbaşı yapar yapmaz aslında daha önce Erdoğan'ın icraatlarını ve Erdoğan'ın "Ben ekonomistim" iddialarını da bir kenara koydular. İcraatlarının ilk 2 ayında politika faizini yüzde17,5'e yükselttiler.
Sonra IMF programına rahmet okutacak zamları peş peşe sıraladılar.
TÜİK' in de yardımıyla ücretlere enflasyonun çok altında zam yaptılar.
Motorlu Taşıtlar Vergisini bir yılda iki defa almaya karar verdiler. KDV oranlarını yükselttiler. Harçlara cezalara zamlar yaptılar.
EYT'lilere zam yapmamaları, herhalde IMF'yi bile merhamete getirmiştir.
IMF ile anlaşmanın tek avantajı yıllık yüzde 1,16'ya yakın dolar borçlanma imkanı sağlaması iken sırf "İMF ile anlaşmadık" demek için parayı IMF'den değil de temmuz sıcağında Araplardan adeta dilenerek istediler.
Erdoğan gelecek tepkileri önceden göğüslemek için "Körfez ülkelerinin Türkiye'den belli assetleri alma durumu olacak. Ama bazı cambazların dediği gibi BOTAŞ falan böyle bir durum yok. Biz neyi satılacağını neyi satılmayacağını çok iyi biliriz" dedi.
Erdoğan'ın, Türkçesi "varlık" anlamına gelen sözcüğü İngilizce "asset" olarak kullanması, esasında içinde bulunduğu psikolojik durumu kendiliğinden anlatıyor.
Varlığa "asset" deyince varlıklarımız satılmamış mı oluyor? Rahle-i tedrisatından geçtiği Erbakan Hocası da faize "nema" dememiş miydi? Sanki faize "nema" veya "kâr payı" deyince faiz olmuyor.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın sosyal medya hesabından yaptığı, "Sarayı sat. Araplar saraya bayılır" tavsiyesini Erdoğan'ın tutacağını pek zannetmiyorum.
Aslına bakarsanız Hüseyin Baş, çok önemli bir varlığı çok affedersiniz "asset"i hatırlatmıştı.
AKP hükümeti sırf "IMF ile anlaştık" dememek için IMF programını en acı şekilde uygulamakla beraber IMF'den çok uygun faizlerle para almak yerine Körfez Araplarının kapısını aşındırarak çok değerli assetlerimizi kaptırmak için can atıyor.
Biz ne IMF ne de Dünya Bankası reçetelerinin Türkiye'ye fayda sağlayacağını elbette düşünmüyoruz.
Ne IMF ne Körfez Arapları ne de Amerikan-İngiliz bankerleri, tek çözüm Milli Ekonomi Modeli diyoruz.
Borç almak sebep, faiz ve enflasyon sonuçtur.
Borç, çıkışı olmayan bir labirenttir.
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024