Kara Fatmalar Haydar Baş'ın safında

Kurtuluş Savaşı'mızın zaferle taçlanmasında önemli rol oynayan Müslüman-Türk kadınlarından biri de hatırlanacağı üzere "Kara Fatma" namlı mübarek validemizdir. Kara Fatma; düşmana karşı onurlu bir mücadelenin verildiği Kuva-yı Milliye dönemi kadın kahramanlarımızdan biridirKara Fatma, Anadolu'da düşman işgaline karşı savunma ruhunun uyanmasında ve Milli Mücadele bilincinin yurdun dört bucağına yayılmasında önemli katkılarda bulunmuştur. Gerçekten de, Kuva-yı Milliye adı ile kurduğumuz milli oluşumlar, düşman işgaline karşı millet fertlerinin ruhunda yarattığı vatan, bayrak, sancak mücadelesinin bir belirtisi idi; ve bu ulusal mücadele, ilk zamanlar düzenli askerî birliklerle değil, kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, kalbinde iman taşıyan her Türk evladının fedakârlıklarıyla veriliyordu. Kara Fatma ve onun gibi nice kahraman annelerimiz ise; cepheye silah, mermi, ilaç, yiyecek ve erzak sevkıyatıyla sınırlı kalmamış; bizzat Kuva-yı Milliye saflarında erkeklerle birlikte kahramanca çarpışarak gücümüze güç katmışlardır...Söz buraya gelmişken Türk kadınına bir hakikati de teslim etmek gerekir. "Kara Fatma" ismi, Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşamış bir şahsiyeti ifade etmekten ziyade; esasen Kuva-yı Milliye ruhunun bayraklaşan Türk kadınını sembolize eden bir karakter olarak hafızamıza yerleşmiştir. Nitekim, Müslüman-Türk aile yapısını incelediğimizde hemen her ailede bir Fatma'nın bulunduğunu görürüz. Kimi evde Fatma, o evin annesidir; kimi ailenin gelinidir Fatma... Kiminde ise abladır, bacıdır, teyzedir, haladır.Hülasa, Fatma'sı olmayan aile özellikle Anadolu'da neredeyse yoktur. Anadolu'nun hemen her karışında mutlaka bir Fatma'mız, Fatma anamız vardır. O bakımdan, vatanın işgal altında olduğu ve can emniyetinin, mal emniyetinin, ırz ve namus emniyetinin tehlikeye düştüğü savaş yıllarında Türk kadını da cephe gerisinde mücadele vermiş, milli heyecanın şahlandırdığı Fatma'lar, Ayşeler, Hatice'ler birer kahraman şahsiyet olarak temayüz etmiştir. İşte, "Kara Fatma" da, vatanın ve milletin namusuna uzanan nâmahrem elleri kırmak için ortaya çıkmış, destanlaşmış Türk kadınıdır. İzmir'in "Kara Fatma"sı vardır, Erzurum'un "Kara Fatma"sı vardır, Sivas'ın, Hatay'ın, Kahramanmaraş'ın, Trabzon'un, Gaziantep'in kısacası memleketin her köşesinde her zaman bir "Kara Fatma"mız olmuştur...Ve ne büyük bir iftihar vesilesidir ki, bugün de Türk milletinin "Kara Fatmaları" vardır. Geçmişte, işgalci Avrupalı devletlere karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün safında yer alarak Milli Mücadeleye destek olan Müslüman-Türk kadını; bugün milli varlığımızı parçalamak isteyen Batılı güçlere karşı, "Ne AB, Ne ABD, Tek Çözüm Bağımsız Türkiye" diyen Milli Ekonomi Modeli sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın safında yer alarak bütünleşmiştir. Milli uyanış ve şahlanışımızda en aktif rolü yine Müslüman-Türk kadını üstlenmiştir. Mutlu yarınlar; güçlü bir devlet elbette, geçmişteki o nur yüzlü Nene Hatunların, Kara Fatmaların torunları olan Bağımsız Türkiye sevdalısı Kuva-yı Milliyeci annelerimizin, bacılarımızın azim ve bereketiyle kazanılacaktır?