Güzel ahlak sahibi olmak ve onu yaşamak bir insan ve etrafı için çok büyük nimettir. İnsanların, eşin, dostun razı olduğundan Allah da razı olur. Kardeşim Melek Dereci böyle bir insandı.
O doğduğu zaman çok sevindik. Çok güzel olduğu için Melek olsun dedik. Öyle de oldu. Çocukluğundan beri hep faydalı, sevgili bir insan oldu. Büyük küçük her kesin ablası, güzel ahlakıyla, akıllı çözümleriyle etrafına çok faydalı oldu.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın yol göstericiliğine, nasihatlerine tereddütsüz önem verip, hayatını öyle yaşamaya çalıştı. Hocamız ve çevresi onun bu halinden razı oldu.
Kıymetli eşi Lütfullah Dereci 2004'te vefat ettiği zaman 33 yaşında; Hatice, Ahmet, Haydar ve babasını göremeden yeni doğa Kadriye yeğenlerimle birlikte yaşamın zorluklarıyla hayata tutundu. Örnek bir yaşantı ile hayatını devam ettirdi. Allah benden razı olsun. Uzaktan, yakından Allah'ın kullarına faydalı olayım, anlayışı onun yaşam tarzı idi.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın sohbetlerinden, eserlerinden, hocamızın insanlara faydalı olabilmek adına gayretli çalışmalarından çok güzel etkilenmiş ve hayat anlayışına bunu yansıtmıştı.
Bu manada vefatından dolayı yeri doldurulamayacak, eksikliği hep hissedilecek bir insan olarak anılacak. "Melek halam ne güzel ahlaklıydı, bunu ölünce daha iyi anladım", "Melek abla olsaydı şöyle yapardı, bana şunu derdi", "bir gün onunla şöyle bir anım var" diye hayırla yâd edilip örnek alınmaya devam edilecek güzel insan.
Kansere yakalandığını, dördüncü evrede olduğunu ve en tehlikeli bir türü olduğunu öğrendiğimizde olayı çok vakarlı ve metin karşıladı. Başlangıcından bitimine 41 gün dostları, sevenleri dualarla selamlar göndererek onu yalnız bırakmadılar. Arayıp soranları, mesajlar gönderenlerin isimlerini tek tek onunla paylaştık. Hepinizin selamını aldı. "Abi ben onların dualarını hissediyorum" derdi.
Bu 41 günlük sürede çocukları, yeğenleri ve sevenler olarak ona çok güzel hizmet etmeyi Allah bize nasip etti.
Bir sabah namazı öncesi, daraldım beni gezdirin dedi. Samet Bektaş'ın arabasıyla, diğer kardeşim Filiz'le birlikte İstanbul'da gezmeye çıktı. Onlar da sağ olsunlar, bu süreçte çok güzel hizmet ettiler.
Melek kardeşim Ehl-i Beyt sevdalısıydı. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın eserlerinden Ehl-i Beyt'in yaşantısını, ahlakını öğrendiği kadar hayatına uygulamıştı. Kalbi onların sevgisiyle atıyordu. Ehl-i Beyt'ten İmam Ali Rıza'nın ve Hz. Masume annemizin kabirlerini ziyaret için binlerce kilometre gitmişti.
"Abi oralara gittim de Allah kabul etsin. İstanbul'da, Kocamustafapaşa'daki Sümbül Efendi Camii avlusunda, Hz Hüseyin efendimizin iki kızı, Çifte Sultanlar yatıyor. Onları duyup da ziyaret etmesem benim için çok büyük bir kayıp olur. Onlara beni getirin, onları da ziyaret edeyim" dedi. Gittik ziyaret ettik, feyiz deryasıyla bizi kucakladıklarını, yaşayarak doya doya hissettik, dua ve niyazlarda bulunduk.
Bu hastalık bu evrede ağrılı ve sızılı olur. Allah ona lütfetti bunları yaşamadı. Son anında bilinci açıktı, doktorlar başında, eşim yanında idi. Doktor, "Bunu tanıyor musun" diye sorduğunda, "Tabi tanıyorum, abimin hanımı Fatma Turan" dedi. Ben yanına vardığımda durumu ağırdı. "Abi, abi" dedi. Dilinde, kalbinde zikirle yoğun bakıma girdi. O şekilde ruhunu teslim etti. Özlemle sevdiklerine kavuştu.
Onun isteği, çok sevdiği yeğenleri, kızlarım, süt çocukları tarafından yıkanıp, cenaze hizmetlerinin yapılmasıydı. Onlar da sevgili halalarına bu son vazifelerini, hala-dayı çocukları olarak sütkardeşleriyle çok güzel yaptılar.
Hem İstanbul'da, hem de bir gün sonra Trabzon'da dostların ve sevenlerin katılımıyla, çok kalabalık ve feyizli bir cenaze töreniyle ebedi istirahatgâhına yerleşti.
Baştan beri bu süreçte bizi hiç yalnız bırakmayıp maddi ve manevi desteklerini esirgemeden karşılıksız sunan, başta BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Bey'e ve Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın kıymetli aile fertlerine, ayrıca isimlerini sayamayacağımız kadar çok tüm dost ve akrabalarımıza Turan ve Dereci aileleri olarak çok teşekkür ediyoruz.
Kardeşim Melek ve geçmişlerinize Allah rahmet eylesin.
- Bayrama bir de buradan bakalım / 05.06.2025
- Kültürel değerlerimizin korunması / 11.05.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vuslatının 5. yılında duam / 16.04.2025
- AKP yasa çıkardı, ‘evime, mülküme çökme’ / 06.12.2023
- Eğitim ve adalet / 29.11.2023
- BOP mu, Atatürk’ün Ortadoğu projesi mi? / 21.11.2023
- Kaybolan değerlerimiz / 15.11.2023
- Gençliğe hitabenin ışığında 10 Kasım / 13.11.2023
- 10 Kasım’da okuduğum Hutbe / 12.11.2023