Katledilen Filistinlilerin sayıları neden düşük tutuluyor?
1948'de kurulan İsrail özellikle 1967'deki 6 gün savaşları ardından (tabirimi caiz görün) her yıl en az bir kere geleneksel Müslüman katliamı yapar. Başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam'ın kutsallarına kabul edilemez baskınlar düzenler.
Geçen yarım asırda koskoca İslam dünyası, ne İsrail'e ne de İsrail'i destekleyen Haçlı emperyalistlere laf dışında bir duruş gösterememiştir.
O laflarda sadece hükmettikleri Müslümanları kontrol altında tutmak, İsrail'e karşı olabilecek kitlesel galeyanları önlemek içindir. Artı iç politikalarında siyasi rant etmek içindir.
Vahim olan ise İsrail'e ve de İsrail'i destekleyen Haçlı emperyalistlere karşı demediğini bırakmayan İslam devletlerinin yöneticileri, perde arkasında bu Siyonist-Haçlı ittifakı ile her türlü iş birliğine devam etmekte hiçbir sakınca görmemeleri ve halklarını da buna bir şekilde ikna etmeleridir.
Bizler bu katliamların, devlet katliamı olmadığını inanç katliamı olduğunu ve bu sürecin en az 2 bin yıllık bir süreç olduğunu, nihai hedeflerini gerek Yahudilerin, gerek Hristiyanların inanç ve siyasi önderlerinin söylemlerinden ve de Allah ve Resulünün uyarılarından anlattık.
Gerçekte İslam dünyası yok
İsrail'in son katliamlarına başladığı 7 Ekim 2023'te Ortadoğu ve Dinler Tarihi uzmanı gazeteci-yazar Bülent Şahin Erdeğer'in kaleme aldığı yazıda dikkat çekici vurgular vardı.
1948'den sonraki süreci tahlil eden Bülent Bey şöyle diyordu;
"Filistin sorunu aslında bize gerçekten bir İslam Dünyası'nın da olmadığını hatırlatıyor.
– Dünya petrol üretiminin yüzde 65'i,
– Dünya doğalgaz üretiminin yüzde 51'i,
– Dünyada bilinen uranyum yataklarının yüzde 39'u,
– Dünya doğal kauçuk üretiminin yüzde 70'i,
– Dünya kalay üretiminin yüzde 52'si,
– Dünya buğdayının yüzde 15'i,
– Dünya pirincinin yüzde17'si,
– Dünya baharat üretiminin yüzde 39'u,
– Dünya şeker pancarı ve şekerkamışı üretiminin yüzde 31'i,
– Dünya fosfat üretiminin yüzde 41'i İslam ülkelerinde yapılıyor ya da kaynaklar bu ülkelerde bulunuyor…
Gazze'de yaşanan mezalimin, tüm dünyaya canlı yayında izlettirilen soykırımın arkasında İsrail'in Batı devletleri ile kurduğu sıkı ilişkiler yatıyor.
Ancak İsrail'in bu denli pervasız olabilmesinin bir nedeni de Müslüman ülkelerle de açıktan ya da perde arkasından kurduğu siyasi ve ekonomik ilişkiler.
Bu sebeple Türkiye'sinden Endonezya'sına, İran'ından Körfez ülkelerine, Fas'ından Orta Asya'sına Müslüman yöneticiler hem kendi halklarını aldatmakta hem de uluslararası zeminde Filistin davasını da bir istismar kartı olarak ceplerinde tutmaktadır.
Hatta konjonktür öyle bir duruma gelmektedir ki Filistin bir süre sonra kurtulunması gereken bir yük gibi algılanabilir."
Belent Beye bir katkıda ben yapayım, başta Afganistan ve Türkiye olmak üzere dünyadaki altın rezervlerinin yarısından fazlası da İslam coğrafyasında. Bor ve toryum madenlerinin yarısından fazlası sadece bizim ülkemizde.
Bu savaş bitmez
İsrail devlet yöneticilerinin, sivil toplum örgütlerinin, inanç önderlerinin İslam ve Müslüman düşmanlıklarını bizzat itiraf etmektedirler. Mankenleri, sporcuları bile bu düşmanlıklarını açıklamakta sakına görmemektedirler. İki örnek vereyim.
İsrail'deki Sefarad Yahudilerinin önde gelen liderlerinden haham Meir Mazuz, kurucusu olduğu bir Yahudi dini okulunda yaptığı haftalık sohbetinde şöyle diyor: "Biden'a şunu söylemeliyiz: Haklısın, insanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze'ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz. Ne yapacağız' dedi.
İsrailli Savunma Bakanı Yoav Gallant, "İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz."
Gazze'de 200 binden fazla Filistinli öldü
ABD'nin eski başkan adaylarından Ralph Nader, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ekim ayından bu yana 35 bin değil 200 binden fazla Filistinli öldü…
Bu (rakam), gıda, su, ilaç, elektrik, sağlık hizmetleri ve Dünya Sağlık Örgütü'nün geçtiğimiz Ekim ayından itibaren meydana gelen kayıp tahminleri olmadan doğrudan sivilleri hedef alan yaklaşık 100 bin bomba ve füzeye dayanıyor…
Nader, "35 bin resmi ölüm sayısı saçmadır. 7 Ekim'den bu yana bu katliamlara ve buna bağlı tedavi edilemeyen hastalıklara hiçbir insan dayanamaz." ifadelerini paylaştı.
Neden katledilen Filistinlilerin sayıları düşük tutuluyor?
"Neden Filistinli ölümler 35 bin gibi çok düşük sayıda tutuluyor?" diye soran Nader, yine bu soruya, "Hamas, kendi halkını koruyamamakla ve barınak sağlayamamakla daha fazla suçlanmamak için rakamları düşük tutuyor." diye yanıt verdi.
Nader, İsrailli yetkililerin ABD'li, Batılı ve İsrailli gazetecilerin Gazze bölgesinde bağımsız haber yaparak katliamın gerçek boyutunu öğrenmelerini engellediğini belirterek, "200 binden fazla ölü var, nüfusun geri kalanı hasta, yaralı veya ölüyor." şeklinde paylaşımda bulundu.
R.T. Erdoğan
7 Ekim'den 3 Mayıs'a kadar ülkemizden, Ticaret Bakanlığının onayı ile İsrail'e günde 8 gemi gidiyordu. Neler gidiyordu, biliyorsunuz.
Önce İsrail ile ticarette bazı kısıtlamaları gidildiğini açıklayan Sayın Erdoğan 3 Mayıs'ta ihracatı kestiklerini açıkladı.
Geçtiğimiz gün ise Sayın Erdoğan: "Kimse aklımızla alay etmesin. Gazze'de oluk oluk akan kanda en az işgalciler kadar, onlara lojistik ve askeri destek sağlayanların da vebali var" dedi.
Çok haklı!
- Emekli korgeneralden ‘derin devlet’ açıklaması / 07.10.2024
- Saray’da oturan Erdoğan, milletin halinden habersiz / 06.10.2024
- Siyasetçiler kimlik sorunu yaşıyor / 04.10.2024
- BTP lideri Baş’tan, Erdoğan’a zor soru / 03.10.2024
- İsrail için söz tükenmiş yazı bitmiştir / 02.10.2024
- Geleceğimizi de çaldılar / 01.10.2024
- Erdoğan dışarıdan da içeriye oynuyor / 30.09.2024
- Doğu sınırlarımız namustur ya batı sınırlarımız! / 29.09.2024
- ‘Türkiye’nin sorunu artık siyasi parti sorununu aşmıştır’ / 28.09.2024