logo
30 MAYIS 2024

Kazaların yüzde 15'i alkolden

15.01.2008 00:00:00
Türkiye'de meydana gelen kazaların yüzde 15'inin alkollü olarak araç kullanmaktan kaynaklandığı bildirildi.

Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesinde yer alan açıklamada, son yıllarda alkollü araç kullanımının belirgin olarak arttığı, bazı ülkelerde trafik kazalarının yüzde 30a40'ının nedeni alkol olduğu kaydedildi. "Alkol almış sürücünün sürücülük yeteneğinin alkolün etkisi sonucu olumsuz olarak etkilendiği bilimsel olarak ispat edilmiştir" denilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:"Küçük dozlarda alınan alkol, reflekslerin yavaşlamasıyla zihinsel faaliyetleri bozulmaktadır. Alkollün fazlası ise bireye aşırı güven verdiğinden, aşırı alkol alan kişiler kusursuz oldukları sanısıyla kusur yapmaktadırlar. Alkol etkisiyle kişi saldırganlaşmakta, bazen de uyku hali ve uyuşukluk başlayarak kurallara uymamakta, fren, vites ve direksiyonu zamanında gereğince kullanamaz duruma gelmektedir. Alkol alarak araç kullananlar yollarda tehdit unsuru oluşturmaktadırlar. Alkollün sürücüler üzerindeki olumsuz etkileri alkollü sürücülerin trafik kazaları yapmasına neden olmaktadır."Tehlikeli bir şekilde araba kullanmanın, alkolün etkisiyle öfkenin dışavurumu olduğu kaydedilen açıklamada şunlar belirtildi: "Alkollü olarak araba kullanmak, şiddeti, antisosyal davranışı, öfkeyi, ölüm ya da öldürme isteğini de beraberinde getirebilmektedir. Alkol ve trafik kazaları arasında önemli bir ilişki vardır. Alkollü araba kullanmaktan kaynaklanan kazalarda ölüm oranı 15 ile 24 yaş arası gençlerde son derece yüksektir. Problemli gençlerin alkol alma ve tehlikeli biçimde araba kullanma eğiliminde oldukları görülmüştür. Bu gençler alkolün kendilerini daha saldırgan, korkusuz ve cesur yaptığını iddia etmektedirler. Alkollü sürücüler yüzünden her 20 dakikada bir ölümcül kazalar olmaktadır. Tüm motorlu taşıtların üçte birinden fazlası, alkollü araç kullanan şoförlerin yol açtığı kazalarda parçalanmaktadır. İsveç'te alkollü araç kullanan sürücülerin oranı yalnızca yüzde 1 olmasına rağmen kaza yapan sürücülerin yüzde 6 ile yüzde 11'inin kaza anında alkollü oldukları belirlenmiştir. Kanada'da ölümle sonuçlanan kazaların yüzde 43'de, Amerika'da ise yüzde 60'ında sürücünün alkollü olduğu saptanmıştır. Kanada'daki ölümlerin ve yaralanmaların büyük bir bölümü trafik kazalarından kaynaklanmaktadır."Alkollü araba kullanmak suç ama?Türkiye'de alkollü araç kullanmanın suç olduğu ifade edilen açıklamada, "Ülkemizde alkollü araç kullanılması sanıldığından daha yaygındır. Araştırmalara göre alkollü kişinin kendine güveni artmakta, buna karşılık dikkati azalmakta ve refleksleri zayıflamaktadır. Erkekler, kadınlara göre sarhoşken araba kullanmaya daha fazla eğilimlidirler. 60 yaşın üzerinde alkollü araç kullananların sayısı ise bir hayli düşüktür. Resmi kayıtlara geçen alkollü kaza vakaları, toplam kaza vakalarının yüzde 15'ini oluşturmaktadır. Bu konuda yapılmış araştırmaların pek çoğu, kandaki alkol düzeyiyle kaza arasında nedensel bir ilişki olduğunu göstermektedir" denildi.Alkol bağımlılığı ve alkollü olarak araba kullanma davranışı ortadan kaldırıldığında, sorunların da ortadan kalkacağı belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:"Bunun için vatandaşların gönüllü olarak alkol savaşında yer alması sağlanabilir. Kanada'da alkollü araç kullanmanın neden olduğu olumsuz etkileri en aza indirmek amacıyla farklı türde tedbirler alınmaktadır. Öncelikle bu konuda halk eğitilmeye çalışılmaktadır. Alkollü araç kullanmayla ilgili tutumlar hakkında halkın bilinçlendirilmesi trafik güvenliğinin sağlanması açısından uzun vadede etkili olan bir yöntemdir. Ayrıca 18 yaşından küçüklere alkol satışı yasaklanarak, alkol kullanma yaşının yasalarla denetlenmesine çalışılmaktadır. Sıkı trafik kontrolüyle alkollü sürücüler belirlenmekte ve bunlara yasal işlemler yapılmaktadır. Alkollü araç kullanmanın etkin bir şekilde çözülebilmesi için insanları bilgilendirmenin ve eğitmenin yanı sıra caydırıcı cezalar da konmalıdır. Hafif cezaların değil, sert yasal tedbirlerin alkollü araba kullanmayı engellediği tespit edilmiştir. Yasalar her yönüyle uygulanmalı ve cezalar katı olmalıdır. Ülkemizde de 1 Ocak 1997'den itibaren uygulanmaya başlanan 2918 sayılıKarayolları Trafik Kanunu'na eklenen maddelerle alkollü araç kullanmanın cezası artırılmış, hapis, ehliyete el koyma gibi zorunluluklar getirilmiştir. Ayrıca psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayene sonucu ehliyetin geri alınması şartı da eklenmiştir. Getirilen yenilikler diğer ülkelerde oldukça başarıya ulaşmış uygulamalardır."

 
İktidara da muhalefete de yüklendi
'Düzenin parçaları'
Sınav öncesi motivasyon yüksek tutulmalı
Başarınız için çok önemli
Kilis’te zabıtadan tepki çeken müdahale
Terazisini zorla alarak satıcıyı darp ettiler
ABD'nin BM eski temsilcisi Haley'e tepkiler artıyor
Top mermisine 'Bitirin onları' yazmıştı
Rusya müzakere şartlarını açıkladı
Güvenlik ve sahadaki gerçekler..
Lüks otomobili için de 'Borsadan kazandım' demişti
Hakkında soruşturma başlatıldı
Kılıçdaroğlu'nun 'hakaret' suçundan yargılandığı dava düştü
2 yıl 4 aya kadar hapis talep ediliyordu
Çin ve Arap ülkeleri bu konferansta buluştu
Ortak geleceği paylaşma vurgusu
ABD Ulusal Kalkınma Ajansı'ndan 'Gazze' paylaşımı
"Koşullar her zamankinden daha kötü"
Her 4 gençten 1'i yükseköğretim mezunu
İşte Türkiye'nin eğitim karnesi
Lüks rezidanstaki şüpheli ölümde kafa karıştıran paylaşım
'Seni yok etmek basit bir hata'
21 ilde kripto dolandırıcılığı operasyonu
127 şüpheli yakalandı
Kısa ama komik olmayan film
Kimse inanmayınca ayağa kalktı
Dış ticaret verileri açıklandı
Nisanda açık 9.9 milyar dolara çıktı
3 ilçe ve 4 beldede seçimler yenilenecek
Bu pazar seçim var
İktidara da muhalefete de yüklendi
'Düzenin parçaları'
Sınav öncesi motivasyon yüksek tutulmalı
Başarınız için çok önemli
Kilis’te zabıtadan tepki çeken müdahale
Terazisini zorla alarak satıcıyı darp ettiler
ABD'nin BM eski temsilcisi Haley'e tepkiler artıyor
Top mermisine 'Bitirin onları' yazmıştı
Rusya müzakere şartlarını açıkladı
Güvenlik ve sahadaki gerçekler..
Lüks otomobili için de 'Borsadan kazandım' demişti
Hakkında soruşturma başlatıldı
Kılıçdaroğlu'nun 'hakaret' suçundan yargılandığı dava düştü
2 yıl 4 aya kadar hapis talep ediliyordu
Çin ve Arap ülkeleri bu konferansta buluştu
Ortak geleceği paylaşma vurgusu
ABD Ulusal Kalkınma Ajansı'ndan 'Gazze' paylaşımı
"Koşullar her zamankinden daha kötü"
Her 4 gençten 1'i yükseköğretim mezunu
İşte Türkiye'nin eğitim karnesi
Lüks rezidanstaki şüpheli ölümde kafa karıştıran paylaşım
'Seni yok etmek basit bir hata'
21 ilde kripto dolandırıcılığı operasyonu
127 şüpheli yakalandı
Kısa ama komik olmayan film
Kimse inanmayınca ayağa kalktı
Dış ticaret verileri açıklandı
Nisanda açık 9.9 milyar dolara çıktı
3 ilçe ve 4 beldede seçimler yenilenecek
Bu pazar seçim var

Muğla'da 31 Ekim'e kadar ormanlara giriş yasaklandı

Orman yangınlarına en hassas iller arasında ilk sırada yer alan Muğla'da yangın sezonu boyunca Muğla genelindeki 50 ormanlık alana girişler izne veya tamamen 31 Ekim tarihine kadar yasaklandı.
30.05.2024 11:42:00
İhlas Haber Ajansı
Muğla'da 31 Ekim'e kadar ormanlara giriş yasaklandı
Muğla'da 31 Ekim'e kadar ormanlara giriş yasaklandı
Muğla İli Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyonu kararına göre, 1 Haziran'da başlayacak karar 31 Ekim 2024 tarihinde sona erecek. Komisyon bu kararı gerekli görmesi durumunda uzatabilecek. Belirlenen sahalarda, çevresinde ve içinden geçen yollarda, orman kenarında mola vermek ve piknik yapmak yasak.

Vatandaşlar yalnızca kendilerine ayrılan tescilli piknik alanlarından gerekli önlemleri alarak ateşsiz piknik yaparak yararlanabilecekler. Bu piknik alanlarında ateşsiz piknik yapılması sırasında, tescilli piknik alanlarında faaliyet gösteren işletmeler, vatandaşlara yangınlar konusunda gerekli uyarılarda bulunarak çöp bırakılmaması konusunda denetim ve kontrol yapacaklardır.

Orman kenarındaki işletmeler tedbir almakla sorumlu

Orman içi ve kenarında her türlü yanıcı, parlayıcı, patlayıcı, tutuşturucu atık malzemeler, inşaat atıkları ve hafriyatı, cam türü atıklar vb. bırakılması yasaktır. Orman içi ve kenarında tadilat ve yeni yapım kapsamında faaliyet gösteren iş sahipleri ve firmalar Oksi-Asetilen Kaynağı, Elektrot Art Kaynağı vb. kaynak işlemleri sırasında yanlarında en az 2 adet 12 kg'lık yangın söndürme tüpü bulundurmak zorundadırlar.

Anız yakmak yasak

Orman Yasasının 31 ve 32' inci maddesi kapsamında olan mahalleler başta olmak üzere, orman içi, orman bitişiği ve ormanla ilişiği olmayan mahalleler de dahil olmak üzere anız, bağ-bahçe, zeytinlik ve tarla temizliğinden meydana gelen dalların ve her türlü bitki örtüsünün yakılması yasaklanmıştır. Bu mahallelerimizde hasat makinesinin yanında 12 kg'lık 2 adet yangın söndürme tüpü bulundurma zorunludur. Bunun denetimi Kaymakamlıklarımız, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, kolluk kuvvetlerimiz ve muhtarlıklarımız tarafından sağlanacaktır.

İşletmeler kendi koruma ekiplerini kuracak

Orman alanı civarındaki tesisler ile sanayi kuruluşları; yerleşim yerleri ve ormanı etkileyebilecek yangınlara karşı gerekli önlemleri alarak, söndürme ve koruma ekiplerini kuracaklardır. Orman ile parsel sınırları içerisinde yanıcı maddeleri temizleyerek mineral toprağı açığa çıkartmak suretiyle koruma bandı oluşturulacaktır. Bu konudaki denetim ve kontrol işlemleri Muğla Büyükşehir Belediyesi, Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, yetkili ve sorumlu kurumlar tarafından yerine getirilecektir.

Çöp depolama alanlarında belediyeler iş makinelerini hazır bulunduracak

Enerji nakil hatlarının ve trafo merkezlerinin yapım ve bakımı ile ilgili kuruluşlar, hatların özellikle ormanlık alanlardan geçen bölmelerinde gerekli hatların, hat altının ve çevresinin bakımlarını gerçekleştirecekler, yetkililerce istenilmesi durumunda hattaki enerjiyi keseceklerdir. Belediyeler orman içi, orman kenarı ve bitişiğinde bulunan çöp toplama ve depolama alanları çevresinde, kullanılan alan içerisinde orman sınırı ile arasına koruma bandı oluşturacak ve yangın riskine karşı gerekli iş makinelerini (dozer, loder, kepçe) hazır bulunduracaklardır. Orman İdaresi, Jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik, Belediye Zabıta Birimlerince oluşturulan devriye sistemi etkin bir şekilde uygulanacak, gerekirse Kaymakamların emirleri ile tüm kamu personel ve imkanlarından, önleyici hizmetler (devriye kontrol vb.) ile yangınlara karşı müdahalede yararlanılabilecektir.

Havai fişek yasak

Orman içi ve kenarında bulunan turizm tesisleri, çadırlı kamp alanları, piknik alanları, düğün ve eğlence organizasyonlarında havai fişek, dilek balonu, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin kullanılması yasaktır. Bunun denetimi Kaymakamlıklarımız, kolluk kuvvetlerimiz ve muhtarlıklarımız tarafından sağlanacaktır.

Yangın ihbar hattı 112

Ormanlık sahalarda sürek avı yapılması yasaktır. Orman sahilindeki limanlarda (marinalarda) izinliler dışında uzun süreli ve izinsiz tekne bağlamalarla ilgili kontrol ve gerekli işlemler Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Liman Başkanlıkları tarafından yapılacaktır. Karayolları güzergahında seyir ve park halindeki araçlardan yangına sebebiyet verebilecek malzemelerin (sigara, şişe, cam, çöp vb.) atılması ve bırakılması yasaktır. Yangın ihbarı ücretsiz 112 Acil nolu telefona yapılacak.

'Smart Trade Coin' üzerinden dolandırıcılıkta 127 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ankara merkezli 21 ilde düzenlenen 'Sibergöz-42' operasyonlarında 'Smart Trade Coin' isimli sözde kripto varlık alım/satım platformu üzerinden sıfır risk ile yüksek kazanç vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyen 127 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
30.05.2024 11:28:00
Anadolu Ajansı
'Smart Trade Coin' üzerinden dolandırıcılıkta 127 şüpheli yakalandı
'Smart Trade Coin' üzerinden dolandırıcılıkta 127 şüpheli yakalandı
Ankara merkezli 21 ilde, "Sıfır Risk İle Yüksek Kazanç" vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçu işleyenlere yönelik düzenlenen Sibergöz-42 operasyonlarında, 1 milyar dolar haksız kazanç ettiği belirlenen 127 şüpheli yakalandı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin aklanması" suçlarına yönelik Ankara merkezli Antalya, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Uşak, Aydın, Muğla, Kütahya, Çorum, Balıkesir, Denizli, Adana, Bursa, Malatya, Tekirdağ, Isparta, Karabük, Konya, Şırnak ve Samsun'da Sibergöz-42 operasyonlarının düzenlendiğini belirtti.

Siber Vatan'da sanal devriyelerin 7 gün 24 saat görevlerinin başında olduğunu ifade eden Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Smart Trade Coin" isimli sözde kripto varlık alım satım platformu üzerinden 'Sıfır Risk İle Yüksek Kazanç' vaadiyle vatandaşları yatırıma yönlendirdiği, otomatik al-sat işlemlerini gerçekleştiren bot uygulaması satan ve mevcut kullanıcılara yeni kullanıcı getirmeleri halinde kazanç vaadinde bulunarak 'Saadet Zinciri' sistemi oluşturan, uluslararası dolandırıcılık eylemi gerçekleştiren ve 1 milyar dolar (yaklaşık 32 milyar lira) haksız kazanç elde ettiği tespit edilen 127 şüpheli yakalandı."

Yerlikaya, operasyonlarda 1 milyar lira değerinde 177 taşınmaz ve 61 taşınır mal varlığı, 1 ruhsatsız tabanca, 1 kuru sıkı tabanca ve çok sayıda dijital materyale el konulduğunu aktardı. Operasyon görüntülerini paylaşan Yerlikaya, çalışmalarda görev alan polisleri tebrik etti.

Perakende sektörünün temsilcileri dert küpü

 
 
BMD Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin artık daha düşük fiyatlı ve daha ekonomik ürünlere yöneldiğini ifade ederek, “Ciro artışlarının önemli bir kısmı indirimli satışlardan kaynaklanıyor. Satışların önemli bir kısmının indirim odaklı olması da perakende sektörüne kan kaybettiriyor” dedi.
 
30.05.2024 00:51:00
AHMET TURAN YİĞİT
Perakende sektörünün temsilcileri dert küpü
Perakende sektörünün temsilcileri dert küpü


Haliç Kongre Merkezi'nde 28 Mayıs'ta başlayıp 29 Mayıs'ta sona erecek olan 'Perakende Günleri 2024', Türkiye ve dünyanın dört bir yanından sektör lideri konuşmacıların katıldığı konferans ve oturumların yanı sıra network olanağı sunan fuar alanı ve B2B görüşmelerin gerçekleştiği özel bölümü ile sektörün ve dijital ticaretin geleceğine yön veriyor. Perakendeciler, AVM'ler, tedarikçiler ile sektöre en yeni çözümlerini sunan teknoloji, e-ticaret ve lojistik firmalarını bir araya getiren Türkiye'deki en büyük iş dünyası organizasyonu, sektör derneklerinin ortak basın toplantısı ile başladı. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin artık daha düşük fiyatlı ve daha ekonomik ürünlere yöneldiğini söyleyerek, "Bu durum perakendeci üzerinde çok büyük bir maliyet ve satış baskısı yaratıyor. Maliyetlerin artmasındaki en önemli sebep hammadde fiyatlarındaki ara mal ve bitmiş ürün fiyatındaki artış. Özellikle gümrük vergilerin bu kadar arttığı bir ortamda maliyetlerimizi maalesef normal bir çizgide tutabilmek de mümkün olmuyor" dedi. Perakende sektörünün e-ticaret yatırımları ve ciro artışının pandemi sonrasında da devam ettirdiğini söyleyen Öncel, "Ciro artışlarının önemli bir kısmı indirimli satışlardan kaynaklanıyor. Satışların önemli bir kısmının indirim odaklı olması da perakende sektörüne kan kaybettiriyor" diye konuştu. Öncel, önümüzdeki dönem yaşanabilecek sıkıntıların sinyallerini Ocak ayından almaya başladıklarına işaret ederek, "Gelen turist sayılarındaki artışlar ne yazık ki harcamaya yansımıyor. BKM verilerine göre kredi kartıyla yapılan harcamalarda yüzde 10 olan toplam harcama içindeki yabancının payı 2024'ün ilk 3 ayında yüzde 3.5'a düşmüş durumda. Yabancı artık bizi tercih etmiyor" dedi.


Turizm kurtarıcı olabilecek mi?

AVM'ler açısından cirolarda enflasyonun üzerinde bir artış olmakla birlikte kendi içinde bir düşüş eğilimi gördüklerini belirten Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı ise "Bu düşüşün temel sebebi ise satın alma gücünün düşmesidir. Önümüzdeki dönemde müşteri satın alma davranışlarına şekil verecek iki etken var. Bunlardan ilki baz etkisiyle enflasyonun düşüş eğilimine geçmesi; ikincisi ise turizm sezonunun açılmasının alışverişe olumlu etkisi olacaktır. AVM'ler olarak biz, her zaman bardağın dolu tarafından bakıyor, aynı gemide yol aldığımız perakendeci iş ortaklarımızla anlayış içinde hep daha iyisini yapmak için çalışıyoruz. AVM'lerdeki doluluk oranları, bu çalışmaların perakendeciler nezdinde de sonuç verdiğinin en önemli göstergesi" dedi. 2023 yılını perakendenin tüm kategorilerinin genel olarak olumlu bitirdiğini belirten Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe, bundan sonraki dönemde tüketimde bir daralma beklendiğini ifade etti. Tınastepe, şunları söyledi: "Ülke çapındaki önlemler de bu yavaşlamayı gerektiriyor. Tüketicimizin öncelikli olarak temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bizim kategorilerimize yani gıda dışı harcamalara yönelmesini bekliyoruz. Perakendecilerin ana sıkıntısı artan işletme maliyetleri. Buna karşın hepimiz verimlilik üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Eskisi gibi hızlı mağaza açılmıyor, bunun yerine mevcut mağazalarımızı ve e-ticaret kanallarımızı daha verimli hale getirme yollarını araştırıyoruz. En önemli yatırımımızı teknolojiye yapıyoruz. Perakendenin tüm kategorilerinde bu ortak bir durum."

Orta yaş ortalıktan çekildi!

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkan Yardımcısı Ünal Dölek, tüm dünyada yaşanan enflasyon artışı, sağlık sorunları ve satın alma güçlüğü ile beraber 45 yaş üstünün sosyal alandan çekildiğini belirterek, "Buna rağmen kafelerde bir hareketlilik görüyoruz. 16-35 yaş grubunda günlük harcama kapasitesi 250 TL gözüküyor" dedi. Turizm sektörünün gelişiyle ciro artışı beklediklerinin de altını çizen Dölek "İlk ay gelen turist sayısında bir artış olsa da, restoran harcamalarının düşük kaldığını görüyoruz. Artık eskisi gibi rekabetçi değiliz. Geçtiğimiz senelerde özellikle Ortadoğu'dan gelen turistler restoranlarda rahatlıkla alışveriş yapabiliyordu. Bugün yemek fiyatlarımız İsviçre ayarında olunca, ucuz destinasyon olarak yine bizi tercih edecekler mi diye bir endişe taşıyoruz" dedi.

Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı

 
Bugünlerde milyonlarca öğrenci ve ailesinin başlıca gündem maddesini Haziran ayında gerçekleştirilecek sınavlar oluşturuyor. 2 Haziran’da LGS, 8-9 Haziran’da da YKS sınavına sayılı günler kala, süre daraldıkça heyecan daha da fazla artıyor. 
30.05.2024 00:28:00
HASAN PARLAK
 Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı
 Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı

Bugünlerde milyonlarca öğrenci ve ailesinin başlıca gündem maddesini Haziran ayında gerçekleştirilecek sınavlar oluşturuyor. 2 Haziran'da LGS, 8-9 Haziran'da da YKS sınavına sayılı günler kala, süre daraldıkça heyecan daha da fazla artıyor. Ancak dikkat! Sınav stresini yönetmek ve aşırı strese karşı önlem almak başarıyı doğrudan etkiliyor! Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Psikolog Sena Sivri sınav stresinin çocuklarda yüksek düzeyde kaygı, odaklanamama sorunu, depresyon, özgüven zedelenmesi, baş ağrısı, mide şikayetleri ve yorgunluğa neden olabildiğini, sınavda beklenen performansın çok altında kalmasına yol açabildiğini söylüyor. Anne-babalara çok büyük görev düştüğünü, bu hassas süreçte çocuklarına baskıcı davranışları ve iyi niyetle de olsa bazı söylemlerinin sınav stresini çok daha fazla artırarak başarılı olmasını engelleyebileceğini vurgulayan Sena Sivri "Sınavlar çocuklar ve ebeveynler üzerinde önemli psikolojik, fiziksel ve sosyal etkiler yaratarak aile ilişkilerinde de büyük yaralar açabilir" diyor. Uzman Psikolog Sena Sivri sınava sayılı günler kala, çocukların stresini azaltmak için ailelere doğru yaklaşım modellerini anlattı.

1. Destekleyici ve anlayışlı olun

Empati kurmak ve açık iletişimde bulunmak bugünlerde her zamankinden daha değerli. Çocuğunuzun yaşadığı stresi anlamaya çalışın ve duygularını önemseyin. Empati kurarak onlara yalnız olmadıklarını hissettirin. Çocuklarınızla açık ve samimi bir iletişim kurun. Onların duygularını ifade etmelerine izin verin. Kendinizi ifade ederken yargılayıcı ve baskıcı tutumlardan kaçının.

2. Gerçekçi ve olumlu yaklaşın

Çocuklarınıza aşırı yüksek beklentiler yüklemekten kaçının. Başarı tanımınızı, onların yetenekleri ve kapasiteleri doğrultusunda belirleyin. Çocuklarınızın çabalarını takdir edin ve küçük başarılarını bile kutlayın. Olumlu geri bildirim, motivasyonu artırır.

3. Sağlıklı bir çalışma ortamı yaratın

Gerek daralan zamanı iyi şekilde yönetebilmesi gerekse düzenli ve rahat bir çalışma alanına sahip olması için destek olun. Çalışma ve dinlenme zamanlarını dengeli bir şekilde planlayın. Düzenli molalar vermelerinin streslerini azaltmalarına yardımcı olacağını unutmayın. Düzenli, rahat, sessiz ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış bir çalışma alanı oluşturun.

4. Fiziksel ve ruhsal sağlığına özen gösterin

Yeterli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve aktivite bu süreçte büyük önem taşıyor. Çocuklarınızın yeterli uyku almasını ve dengeli beslenmesini sağlayın. Fiziksel sağlık, zihinsel sağlığı da olumlu etkiler. Derslerden geri kalacağı kaygısıyla fiziksel aktiviteden uzak kalmasına neden olmayın. Fiziksel aktivite ve egzersiz stresi azaltmada önemli rol oynadığı için zorlayıcı olmayacak şekilde kısa süreli de olsa düzenli egzersiz yapmalarını teşvik edin.

5. Aile içinde destekleyici atmosfer yaratın

Ailece, birlikte keyifli aktiviteler yaparak çocuklarınızın rahatlamasını sağlayın. Moral ve motivasyon sağlamanız son derece değerli olduğundan onlara her zaman yanlarında olduğunuzu hissettirin ve motive edici sözler söyleyin.

6. Olağanüstü hale dönüştürmeyin

Sınava hazırlık süreçlerinde olağanüstü hal ilan edip bireysel ve aileye ait tüm düzenin değişmesi ekstra kriz ortamı yaratmaktadır. Evet, bu dönem çok önemli  olmakla beraber ailenin normalinin içine entegre edilmesi çok daha sağlıklı sonuçlar getirecektir.

7. Kendi stresinizi de yönetin

Ebeveyn olarak kendi stresinizi de yönetmeye özen gösterin. Siz ne kadar sakin ve dengeli olursanız, çocuğunuza da o kadar iyi örnek olursunuz. Kendinize mutlaka zaman ayırın ve sağlığınıza dikkat edin. Kendi iyilik halinizi önceliklendirmeniz çocuğunuz için daha sağlıklı çözümler bulmanızı ve desteklemenizi sağlayacaktır.

8. Gerekirse profesyonel destek alın

Gerekirse bir psikolog veya rehber öğretmenden profesyonel destek alın. Bu, çocuklarınızın stresle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Okulun rehberlik hizmetlerinden ve stres yönetimi programlarından faydalanın.

9. Sınav sonrası dönem için plan yapın

Sınav sonrasındaki dönem için çocuğunuzun alacağı sonuç ne olursa olsun çabasını takdir ettiğinizi ve dinlenmesini, eğlenmesini sağlayacak planlar yapın. Bu planları çocuğunuzun fikirlerine de danışarak aile olarak gerçekleştirin.

10. Sınav öncesi son güne dikkat edin!

Sınav öncesi son günü çocuğunuzun dinlenmesi, zihnini rahatlatması ve gevşetmesi üzerine çalışmalar yapmasına ayırın. Duygu ve düşüncelerini dinleyip destekleyici olun. Stresin etkisiyle sağlıksız abur cubur yiyeceklere yönelmemesine, dışarıdan ve daha önce hiç tatmadığı bir yiyecek tüketmemesine, yeterli ve kaliteli uyumasına,  nefes egzersizleri yapmasını sağlamaya özen gösterin. Cep telefonu ve tabletle mümkün olduğunca az vakit geçirerek dikkatini bozmasının önüne geçilmeli ve son dakika etkileyecek söylem ve haberlerden uzak durması sağlanmalıdır.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.