logo
29 HAZİRAN 2025

Kıbrıs ve Annan Planı'nın hakikati

17.01.2003 00:00:00
Kıbrıs konusunda oldukça hassas bir sürece girdik. Annan Planı olarak ortaya konan; aslında Adadaki Türk varlığının asimilasyona uğratılması ve Türk tarafının köşeye sıkıştırılması maksadına yönelik bir manevradan başka bir şey değildir.

Öte yandan senelerdir Kıbrıs davasını yüklenmiş olan Cumhurbaşkanı Sn. Denktaş aleyhine ciddi bir kampanya organize edilmiş durumda..

Sn. Denktaş, bazı çevrelerin ısrarla imzala diye dayattığı Annan Planı'nın arka cephesini Yeni Mesaj gazetesiyle yaptığı röportajda şöyle ortaya koyuyor:

"İmzayı atar da kabul edersek ne olur? 50-60 bin insanımız yerinden olur. Zamanla içimize 50-60 bin Rum gelir, yerleşir.

Bütün Rumlara, Kuzey'de bıraktıkları malları talep etme hakkı tanındı. Güneyde bırakılan Türk malları ne olacak? Belli değil. Toprak konusunda bize % 27-28 toprak öngörülüyor. Bizim ekilen topraktaki hakkımız %33. Ama şimdi bize %27-28 alın deniyor. Bunun yarısı beş parmak dağlarıdır. Ekilmeyen-dikilmeyen topraklardır. Bize geriye %14 filan kalıyor. Bunun içinde Rumlar döndüğünde %9-10'unu alıp götürüyor. Bize ne kaldı %4-5 civarı kaldı. Bunun içinde de yerleşmiş Rumlar var. Peki biz bu 50-60 bin nüfusu nereye nakledeceğiz? Apartmanlar yapıp, buralarda oturmak suretiyle hayatlarını ikame ettiremezler ki. Dolayısıyla sırf bu açıdan planı büyük ölçüde yeniden tartışmak lazımdır. Yoksa halkımız perişan olur".

Sn. Denktaş'ın sözlerinde asıl ifadesini bulan bu imha planının köklü değişikliklere tâbi tutulmadan kabul edilmesi, Adadaki Türk varlığının sonu manasına geleceği gibi, çözülmüş bir problemi tekrar Arap saçına çevirmek olacaktır. Zira 1974 harekâtı öncesi Adada Türklerin uğradığı zulüm hâlâ hafızalardadır. Makarios'un direktifleriyle hareket eden Rumlar'ın Türkler'e uyguladıkları akıl almaz katliamları durdurmak için uluslararası anlaşmalardan doğan garantörlük haklarımızı kullanarak gerçekleştirdiğimiz 1974 Barış Harekâtı ile Adada problemler çözülmüştür. Ancak Rumlar ve onları destekleyen Avrupa için asıl mesele bundan sonra başlamıştır.

Bugün ise diplomatik ve siyasi bir takım manevralarla Kıbrıs'taki haklarımız elimizden alınmak isteniyor ki, bu aynı zamanda soydaşlarımızı yeniden Rumların insafına terk etmek demektir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.

Kıbrıs'ta bugün gelinen noktayı AB ve Avrupa Parlamentosu'nun kararlarıyla beraber değerlendirmekte fayda vardır. Avrupa Parlamentosu'nun 10 Şubat 2000 tarihinde aldığı karar: "Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının % 37'sini yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir. Avrupa Parlamentosu Türk hükümetine Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur".

Yani;

Türklerin Adada işi yoktur. Topraklarını Rumlar'a bırakmalı ve Adadan çekilmelidirler. Avrupa'nın en yetkili siyasi otoritesi olan Avrupa Parlamentosu'nun Kıbrıs'a bakış tarzı açıkça budur.

Öte yandan BM Genel Sekreteri Annan'ın hazırladığı plan Avrupa'nın bu yaklaşım tarzıyla tam bir paralellik arzetmektedir.

Bu hakikatler ışığında şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Atatürk'ün Kıbrıs konusundaki tavizsiz tutumuna ve meseleye yaklaşım tarzına bugün ciddi şekilde ihtiyacımız vardır. Çözülmüş bir meseleyi yeniden problem haline getirmek ve Kıbrıs'taki haklarımızı elimizden almak isteyen Batılı dostlarımıza karşı bu metodu izlememiz zaruridir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ahmet Hamza Baş / diğer yazıları
Menderes'te 5 mahalle tahliye ediliyor
İzmir Valisi Elban: 'Yangın henüz kontrol atına alınmadı'
65 hektar küle döndü
Bursa'da ağır bilanço
İsrail'den sürgün hazırlığı
Gazze'de hem katliam, hem tehdit
Katili savaş kahramanı ilan etti
Trump'tan Netanyahu'ya yolsuzluk desteği
Ankara'da deprem
Merkez üssü Çubuk ilçesi
2 günde 150 yangın
Orman yangınlarında ürküten tablo
270 kişiye mezar olmuştu
Hindistan'da düşen Boeing havalandıktan sonra arızalanmış
İşte nedeni
İstanbul'da Pazar günü çok sayıda metro istasyonu kapalı olacak
Başakşehir'de indirim izdihamı
Vatandaşlar fenalaştı
Özel Almanya'da konuştu
Free İmamoğlu pankartları
Feci kazada can pazarı
4 kişi öldü, 1 kişi yaralandı
Madende facia
Oltu'da maden ocağı çöktü: 3 ölü
Ucuz atlatıldı
Boeing 737 tipi uçak az kalsın Çin'de yere çakılıyordu
İran'da büyük cenaze töreni
İsrail saldırılarında katledilenlere veda
İsrail'den ABD'ye Abraham Antlaşması ziyareti
İran tokadı sonrası harekete geçildi
Menderes'te 5 mahalle tahliye ediliyor
İzmir Valisi Elban: 'Yangın henüz kontrol atına alınmadı'
65 hektar küle döndü
Bursa'da ağır bilanço
İsrail'den sürgün hazırlığı
Gazze'de hem katliam, hem tehdit
Katili savaş kahramanı ilan etti
Trump'tan Netanyahu'ya yolsuzluk desteği
Ankara'da deprem
Merkez üssü Çubuk ilçesi
2 günde 150 yangın
Orman yangınlarında ürküten tablo
270 kişiye mezar olmuştu
Hindistan'da düşen Boeing havalandıktan sonra arızalanmış
İşte nedeni
İstanbul'da Pazar günü çok sayıda metro istasyonu kapalı olacak
Başakşehir'de indirim izdihamı
Vatandaşlar fenalaştı
Özel Almanya'da konuştu
Free İmamoğlu pankartları
Feci kazada can pazarı
4 kişi öldü, 1 kişi yaralandı
Madende facia
Oltu'da maden ocağı çöktü: 3 ölü
Ucuz atlatıldı
Boeing 737 tipi uçak az kalsın Çin'de yere çakılıyordu
İran'da büyük cenaze töreni
İsrail saldırılarında katledilenlere veda
İsrail'den ABD'ye Abraham Antlaşması ziyareti
İran tokadı sonrası harekete geçildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.