Develerin sürüler halinde gittiği ve başındaki eşeğin de sürü lideri olduğu bilinmektedir. Görüldüğünde mantığa aykırı gibi gelen bu olay asırlardan beri süregelen bir durumdur. Aslında bir merkebin ardından giden develer ne yaptıklarının farkında olmadıkları sürece bu böyle devam edecektir. O yüzden atalarımız, bilinçsizce davranışlara dikkat çekmek açısından bizlere manidar sözler bırakmışlardır. Bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum: "Eşek derviş olmaz su taşımakla tekkeye, deve hacı olmaz gitmek ile Mekke'ye" sözü bizlere anlamlı ibretler sunmaktadır.Yaptığı işin farkında olmadan, niyeti Cenab-ı Hakkın rızası olmayan insanlar, bilinçsizce Mekke'ye giden deveden farklı değildirler. Fakat işin dikkat edilmesi gereken yanı şudur ki; Mekke'ye giden devenin hacı olması beklenemeyeceği gibi, yaptığı bu işin de farkında değildir. Karşılığında herhangi bir manevi sorumluluğu da yoktur. Bu deve ile aynı amaçtaki kişinin de Mekke'ye gitmesi kendisini hacı etmeyecektir. Yaptığının ya da yapmadığının mükâfatını ya da cezasını çekecektir. Elbette insan olma, mükellefiyet gerektiren bir yaradılışta olma durumudur. Elbette Müslüman olmak ise emir ve yasaklara uymayı gerektirir. Yaşadığımız dünyada bu asırda Müslümanların sorumlulukları vardır. Özellikle İslam dünyasının kan gölüne döndüğü, Müslümanların can, mal, namus emniyetinin kalmadığı, din ve vicdan hürriyetinin çiğnendiği günlerde AB ve ABD'nin peşinden gitmek istikamet üzere mi olmaktır, sorgulamak gerekir. Haçlı batının projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bölünüp parçalanan Ortadoğu, günümüz Müslümanının imtihanıdır. Batılıların tek hedefi Ortadoğu'da gerçekleştirilmek istenen Büyük İsrail'i kurmaktır. Küfrün tek millet olduğunu düşünürsek hıristiyan ve yahudiler tek millettir. Bunun karşısında olan Müslümanlar da tek millet olmalıdır. Gereken budur.Ancak içimizde öyle ajanlar vardır ki görevlerini cübbe-şalvar kamuflesi ile yapmaktadırlar. Dikkat edilirse görülecektir ki konuşmalarında ya mezhep, ya da meşrep farklılıklarını gündem ederek Müslümanlar arasında kin ve düşmanlık yaymaktadırlar. Bunların ilmine, bilgisine aldanmamak uyanık olmak gerekir. Çünkü bunlar kitap yüklü merkeplerden farklı değildir. Bunların peşinden giden develer olmamak için dini ve milli şuur içerisinde olmak gerekmektedir. Bunlar batılıların hedeflerini gerçekleştirmek için Müslümanların içerisine sokulmuş fitneci ajanlardır. İspatı ise, Müslümanlar arasındaki bazı farklılıkları gündem ederek, Cenab-ı Hak Müslümanı Müslümana kardeş etmişken, bu kardeşliği batı çıkarları için baltalamalarıdır. Olayın siyasi durumuna da göz atacak olursak, Suriye'yi karıştıran batı dünyası ve maalesef işbirlikçi siyasetçilerimiz, yanlış bir rota izlemektedir. Parçalanmış dağılmış aileler, öldürülmüş insanlar, yağma edilmiş evler insanlığın yüz karasıdır. Elbette haçlı batı bu vahşeti bir çıkar uğruna, belki bir inanç adına işliyor. Ya bunların ardından giden, adı bizden icraatları yabancılardan olan siyasetçiler ne uğruna bu cinayetleri işlemektedir, sorgulamak lazım.Ülkemizi ziyaret eden Almanya Başbakanı Merkel'in, bizden Suriyeli sığınmacıları AB topraklarına göndermememiz için Türkiye'ye 3 milyar Euro rüşvet teklifiyle geldiği bilinmektedir. Konuyu çok da uzatmaya gerek yok. Derim ki merkeplerin ardından giden develer olmamak gerekir. Dünya ve ahirette hüsrana uğramamak için acilen ayıkmak milli ve dini değerlerimize sahip çımamız elzemdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018