Geçmişte ve günümüzde gıda savaşlarının en açık delili, insanların açlıktan ölmesidir. Açlıktan ölenler, kıtlıktan değil, gıdaya erişimleri engellendiği için ölüyorlar, daha doğru deyimle öldürülüyorlar. Hâlbuki dünyada tüm insanları fazlasıyla besleyecek ve hatta artacak kadar gıda üretilmektedir. Üretilen bu gıdaların bir kısmı çöpe atılıyor, fakat aç insanlara verilmiyor. Demek ki ortada düşmanlık ve adına "gıda savaşı" denilen bir savaş söz konusudur. Bazı bilim ve siyaset adamları, bu gıda savaşının daha da büyüyeceği ve kıtalararasında süreceği öngörüsünde bulunuyorlar. Özellikle Rusya'nın, AB ülkelerine ve ABD'ye uyguladığı gıda ithalatı ambargosundan sonra, bu yönde yorumlar ve beklentiler arttı. Deniliyor ki: "Gelecekte birçok ülke Rusya'yı takip edecek ve böylece kıtalararası gıda savaşı kaçınılmaz olacaktır."Rusya'nın, AB ülkelerine ve ABD'ye gıda ithalatı ambargosu uygulaması, Türkiye lehine çok önemli bir gelişmedir. Rus Büyükelçisi Andrey Karlov, "Türkiye ile uzun vadeli ve kapsamlı işbirliği düşündüklerini" belirtiyor ve şöyle diyor: "Türkiye'den çok büyük beklentilerimiz var. Bu son olaylar ışığında Türkiye en avantajlı konumda oldu." Türkiye'nin bunu çok iyi değerlendirmesi gerekir. Bir başka deyişle, Türkiye'nin önüne tarihi bir fırsat çıkmıştır. Bu fırsatı değerlendirmemek, tarihi bir hata olur. Rusya'nın ambargosuna AB ülkeleri ve ABD, elbette sessiz, sedasız ve hareketsiz kalmayacak, ellerinden geleni ardına koymayacaklardır. Şimdilik bazı ülkelerin üzerinden ambargoyu delmeye çalışıyorlar. Başka yapacakları bir iş daha var: O da, Rusya'yı Dünya Ticaret Örgütü'ne şikâyet etmektir. Çünkü Rusya da Dünya Ticaret Örgütü'nün üyesidir ve uyguladığı ambargo örgütün anlaşmalarına aykırıdır.Farz edelim ki, Rusya'yı Dünya Ticaret Örgütü'ne şikâyet ettiler. Örgüt de Rusya'ya bir yaptırım uygulamaya karar verdi. Pekiyi Rusya, bu yaptırımı tanıyacak mı? Kesinlikle tanımayacaktır. Zaten Rusya, uluslararası ekonomik örgütlere savaş açmış ve alternatiflerini kurmuş ülkelerin başını çekmektedir. Bunun örneği, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'na (IMF) karşı BRICS ülkelerinin oluşturduğu ekonomik örgütlerdir.Görülen o ki, Rusya, gıda savaşından önce, daha kapsamlı ekonomik bir savaş başlatmış durumdadır. Bu konuda Rusya'nın attığı en ciddi adım, dış ticareti milli paralarla yapma ve doları devre dışı bırakma girişimidir. Avrupa Komisyonu Müdürlüğü eski baş analistlerinden Andrew McKillop, Rusya'nın ruble, yuan ve lira gibi para birimleriyle dış ticaret yapmasını "geç kalınmış bir hamle" olarak nitelendirmekte ve şöyle demektedir: "Dolar dışında bir para kullanmak, sadece politik bir karar değil, en önemli ekonomik karardır."Rusya'nın böyle bir karar almasında etkili olan kişi Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Prof. Dr. Haydar Baş, kaleme aldığı 'Milli Ekonomi Modeli'nde, ekonomik bağımsızlık için milli paralarla dış ticaretin yapılmasının gerekliliğini, herkesin anlayabileceği bir dille izah etmiştir. Ayrıca, ABD'nin karşılıksız dolar basarak, ülkeleri nasıl sömürdüğünü açık seçik ortaya koymuştur. Bütün bunların yanında, Rusya Devlet Başkanı Putin'in, ekonomi danışmanları Prof. Dr. Haydar Baş ile karşılıklı müzakerelerde bulundular. Rus yetkililer, nihayet milli paralarla dış ticaretin faydasına kesin olarak kanaat getirdikten sonra uygulamaya geçtiler. Diyeceğimiz o ki, kim nasıl adlandırırsa adlandırsın, ekonomik alanda büyük bir savaş yaşanmaktadır. İster "kıtalararası gıda savaşları", isterse "küresel ekonomik savaş" diye adlandırılırsın, sonuç değişmeyecektir. Artık sömürü düzeninin çarkına, "Milli Ekonomi Modeli" çomağı sokulmuştur.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018