Ülkemizde kız çocuklarına en çok konulan isim Fatıma'dır, Zehra'dır, Betül'dür. Erkeklerde ise Mehmet, Ahmet, Mustafa'dan sonra Ali, Hasan ve Hüseyin gelir.
Bu bağlılık Anadolu'yu Müslüman yapan ve halkları Türk milleti şemsiyesi altında toplayan Ehl-i Beyt soyundan gelen Hacı Bektaş-ı Veli'nin ektiği mayanın eseridir.
Evet, kız çocuklarımıza Peygamberimizin göz bebeğinin ismini koyarız. Bu bir kültürdür, bir iman işaretidir ve de affa bile vesiledir.
Basit bir mantık ile sokakta yürürken isminizi duysanız, dönüp bakarsınız. Ama size değil de yanınızdakine hitap edilmiş! O hiç tanımadığınız kişiye sırf isminiz benziyor diye bir merakınız uyanır, hele 'selam ve merhaba' dediğiniz an, bir muhabbet hâsıl olur aranızda.
Mahşer günü de isimlerimizle çağrılacağız. O dehşet günde her Fatıma, Zehra, Betül çağrısına bizzat Hz. Fatıma (a.s) annemiz dikkat edecek ve ismiyle anılanlara sahip çıkacaktır. Bu benim iddiam değil babasının, kendisinin ifadesidir.
O, Hz. Fatıma ki (a.s) bizzat Yüce Allah (c.c) tarafından tertemiz kılınmış ve tertemiz kılınan o kutlu Ehl-i Beyt'in, Hak imamların ve Ehl-i Beyt'i hakkıyla sevenlerin anasıdır. Yaratılmış ve yaratılacak olan bütün kadınların en üstünüdür.
Aynen dünyada yaratılmış ve yaratılacak bütün kadınların efendisi olduğu gibi cennet kadınlarının hanımefendisi de Allah Resulünün kızı Hz. Fatıma'dır.
O cennet kokuludur
Hatib-i Bağdadi, Hz. Aişe'den şöyle rivayet eder: "Ben, Resûlullah'a (sav) 'Neden Fatıma geldiğinde O'nu öpüyorsun' dedim.
Resûlullah, 'Ey Aişe, Ben Miraç'a götürüldüğüm gece Cebrail, Beni cennete götürdü ve orada Bana bir elma verdi. Ben onu yedim. O, Benim sulbümde nutfeye dönüştü. Yeryüzüne indiğimde Hatice ile bir araya geldim. İşte Fatıma o nutfeden dünyaya geldi. O, insan şeklinde olan bir huridir. Cenneti arzu ettiğim vakit onu öpüyorum" buyurdu.
O doğduğunda şehadet getirmiştir
Cennet gülü Hz. Fatıma'nın doğumu sırasında Cenab-ı Hak, Hz. Hatice'ye yardımcı olması için insanlık tarihinin dört büyük kadınını ona yardıma göndermiştir.
"Ey Hatice! Biz, Rabbin tarafından sana gönderilmiş elçileriz. Biz, senin kardeşleriniz. Ben Sare, bu da Mezahim kızı Asiye'dir. O senin cennetteki arkadaşındır. Bu da İmran kızı Meryem'dir. Bu ise Musa b. İmran'ın kız kardeşi Gülsüm'dür. Senin doğum esnasında çekeceğin zorlukları hafifletmek için Allah, bizi sana gönderdi."
Doğduğunda şehadet getiren Hz. Fatıma, bu hanımlara isimleri ile selam vermiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş, Hz. Fatıma isimli eşsiz eserinde Hz. Fatıma'yı (a.s) anlatmış ve çocukluk yıllarını şöyle özetlemiştir:
"Hz. Fatıma'nın ilk çocukluk çağı diyebileceğimiz yıllarında hatırında, babasının, annesinin ve akrabalarının inançları uğruna her şeye katlandıkları anlar kalmıştır.
Babası Resûlullah'ın (sav) yanında O'ndan öğrendiği ilk şey, İslam'ın yayılması için her şeyini feda edilebileceği düşüncesiydi. Bu düşünce babasından O'na da aynen geçmiştir.
Babasının vefatının hemen ardından çıkan hilafet tartışmalarında eşi Hz. Ali'yi hiç yalnız bırakmamıştır. İslam'ın en önemli savunucusu olmuş ve Kur'an'da ve sünnet mecrasından çıkarılmak istenen din üzerine oynanan oyunlara karşı tek başına mücadele etmeyi bilmiştir.
Hz. Fatıma, dini gerçek manada sindirmiş ve hayatına doruk noktada geçirmiş büyük bir kadındır."
Rabbim hakkıyla O'na evlat olmayı ve şefaatine nail nasip eylesin. (âmin)
(yarın devam edelim)…
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025