2002'de ve daha öncesinde insanların milli ve manevi duyguları en acımasız şekilde istismar edildi. Kimi bu istismarı sözde İslam adına, kimi laiklik adına, kimi ise çağdaşlık adına yaptı. Bu karşılık cepheleşmenin sonucunda Tayyip Bey ve zihniyeti milletin nazarında kahramanlaştı. Ama 9 yıl olmuş bu karhama hala halkın isteklerini yapmamış. Neden? Neydi bu sömürülen değerler? Tabi başta başörtüsü. Allah'ın bir farzı konusunda söz verip, o farza karşı cephe alanları halka ve Hakka şikayet edip, iktidar sahibi olunca bu hassasiyetlerini masa altına koyanların durumu ne olur acaba?* Isparta - 17 Mart 2002 - Erdoğan: "Bu hükümet temel hak ve özgürlükler konusunda samimi değildir. Eğer samimi olsalardı, hala milletin kılık, kıyafeti ve inancıyla uğraşmazdı. Bu ülkenin, insanların temel hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak bir hükümete ihtiyacı vardır"* Ümraniye - 8 Haziran 2002 - Erdoğan: "AB diyor ki: temel hak ve özgürlükler ile ilgili sorunları giderin. Fikir özgürlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü halledin. Halledebildiler mi? Din ve vicdan özgürlüğü var mı?"* Manisa - Bülent Arınç: "Başörtüsü zulmünü ortadan kaldıracağız; bu bizim namus borcumuzdur."Bakın Abdullah Gül, Başbakan Ecevit'e nasıl hitap ediyor; "Kanun ve hukuka aykırı şekilde masum kız çocuklarının anayasal eğitim hakları zorbalıkla ellerinden alınırken, anne ve babaların gözyaşını görürken hiç acı hissetmediniz mi?"Koltuktan önce böyle diyenler koltuktan sonra ne dediler?Abdullah Gül "Başörtüsü bizim öncelikli sorunumuz değildir" Daha vahimi ise ki, bunu her Müslümanın bilmesi ve şahit olması lazım. Şu olaya bakın. Birisi anlatsa iftira dersiniz ama resmi belgeli olduğu için onların kimlik kartı oldu.* Abdullah Gül'ün eşi AİHM'deki türban davasını geri aldı. AİHM'e hükümet olarak verdikleri mütalaalarda: "Dini tercihini sergilemek kişinin mutlak hakkı değildir. Devletin laik yapısı önde gelir. Başörtüsü kökten dinci grupların sembolü haline gelmiştir. Böyle bir davranış kökten dinci akınların bir parçası olan siyasi bir harekettir ve bu hareket kadın hakları için bir tehlike oluşturmaktadır"Evet, kökten dincilerin simgesi başörtüsü. Peki kökten dinsizlerin simgesi ne?13 Ekim 2001 R.T. Erdoğan Sivas'ta sahne alıyor ve "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana; bilmem söylesem mi söylemesem mi!" türküsünü söylüyor. Ya sonra tarım bakanı ne diyor; "Gözünüzü toprak doyursun. Bu millet size mi bakacak, bir kesimi sübvanse edelim diye diğerini mağdur edemeyiz"* Iğdır - 13 Kasım 2001: "Filistin'de kan var, işgal var, bir millet yok edilmeye çalışılıyor, devlet terörü var! Bunlara karşı kuru temenniden başka bir şey yapılmıyor."* Burdur - 18 Kasım 2001: "ABD, İsrail'i korumak için Şaron'a göz yummaya devam etmektedir. İsrail'in Filistin'e uyguladığı katliamı kınıyoruz. Filistin'de kan akmaya devam ediyor ama hükümetin bu konuda maalesef bir duyarlığı yok"Filistin'de kan akmaya devam ediyor. İsrail'i korumakla itham edilen ABD, itham sahibi tarafından "kadim dost" ilan ediliyor.* Konya - 15 Kasım 2001: "Soruyorum ABD'ye, AB'ye ve Birleşmiş Milletlere siz neredesiniz? Hıristiyanlıktaki paskalya törenleriyle barışı kutlarken, Ortadoğu'ya neden barışı getirmiyorsunuz?" * Samsun - 30 Mart 2002: "Hükümet maalesef Ortadoğu konusunda gerekli iradeyi ortaya koyamamıştır. Yaşadığımız görüntüler 21. yüzyıl başında bizi üzmektedir.Halka ve meclise rağmen Irak'ın işgaline destek verip, hava sahasını açan siz değil misiniz? Afaganistan'a Haçlıları himaye için asker gönderen siz değil misiniz? Ya Libya? Kimin yanında, kime karşısınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025