Koruma zırhı delinirse

Madde ve mana âleminde korunmak, inkâr edilemeyecek kadar önemlidir. Bu konuda tıp literatüründe "koruyucu hekimlik" olarak bir tabir de kullanılır. Konunun önemini en güzel ifade eden "tedbir tamirden daha ucuza mal olur" ifadesidir. 

Soğuk havada üşütmemek için sıcak tutacak elbise tercih edilmediği zaman hastalanırız. Canımızın yanması bir tarafa hem iş kaybı hem maddi manevi kayıplarla karşılaşmak mukadderdir. Yağmurlu havada şemsiye kullanmazsak ıslanır, güneşin en sıcak olduğu zamanda korunmazsak güneş çarpmasıyla karşı karşıya kalırız. 

Mal ve can kaybına sebebiyet veren iş ve trafik kazalarının sebeplerine bakıldığında dikkatsiz (korunmasız) olduğumuz aşikârdır. 

Korunmak sadece maddi anlamda değil mana âleminde de önem arz eder. Kur'an'da korunma hakkında çok ayet mevcuttur. Mana âleminde insanların ve cinlerin şerrinden korunmak için Mavazateyn ayetleri denen Felak ve Nas surelerinin okunması Allah ve Resulü tarafından tavsiye edilmiştir. 

Milletlerin kendi inanç ve kültürlerini koruma çabaları o milletin tarih sahnesinde güçlü bir şekilde kalması için gerek şarttır. 

Milli ve dini bütünlüğünü sağlayan milletler bu aşamaya nasıl geldilerse o yolla inanç ve kültürlerini korumak zorundadırlar.  

Müslüman Türk milleti asırların birikimi olan bir kültür medeniyetine erişmiş, eşine ender rastlanan bir millettir. Bu sayede ne kadar zor şartlar altında kalsa, toprakları işgal edilse, vatandaşları esaret altında kalsa da milli ve dini bütünlüğünün verdiği güçle tekrar ayağa kalkmasını bilmiştir. 

Türk milletinin bu gücünü bilen emperyalist güçler türlü bahanelerle topraklarımıza çökmek, bizi parçalamak, işgal etmek için mili ve dini koruma refleksimizi yok etmektedirler. 

Millet olarak bir kısmımız ibadet ehli idik Allahtan korkardık. Diğer kısmımız ibadet ehli olmasak bile kuldan utanırdık. Bir şekilde ahlaki ve kültürel değerlerimiz sapasağlam idi. Dindarları dinden saptırdılar, Allahtan korkmaz oldular. Törelerine bağlı olanları törelerinden soğuttular arsız, utanmaz ettiler. 

Sınırlarımızı koruyamadık hırlısı, hırsızı, arsızı vatan topraklarına doluştu. İnancımızı koruyamadık dinsizi, densizi, ateisti, deisti çoğaldı. Kazançlarımızı koruyamadık, haksız kazanca ve faize bulaştık, haram lokma yemeyen kalmadı. 

Böylece koruma zırhımız delindi. Adım adım yok olmaya doğru gidiyoruz. Milli ve dini bütünlüğümüzü korumanın tedbirlerini bir an önce almaya başlamazsak yerimizde yeller eser de bizi toplayacak kimse bulunmaz. Bizden hatırlatması.