Kışın boşalan Anadolu köyleri, yazın şenlenirler. Kimi ekin için, kimi de tatil için köyüne döner. Farklı illerde, farklı işler yapan köylüler, yılda birkaç gün de olsa, bir araya gelip dertleşirler, hatıralarını tazelerler. BTP kadroları, bu fırsatı değerlendirmek için köy gezileri düzenlediler. BTP'nin, Erzurum ilinde düzenlediği gezilerin birine, birkaç günlüğüne ben de gazeteci olarak katıldım. BTP Erzurum il başkanı Aziz Karaca ve ekibi ile merkeze bağlı köyleri ve Aşkale, Çat, Tortum, Narman ilçesinin bazı köylerini birlikte gezdik. Gezdiğimiz köylerin hepsinde, BTP'lilere ilgi, iltifat ve teveccühün son derece yüksek olduğunu bizzat müşahede ettim. Daha önce, değişik partilerin bu tür gezilerine katılmış bir gazeteci olarak söylüyorum. Böylesine ilk defa şahit oldum. BTP'liler, çok sıcak karşılanıyor, hasretle kucaklanıyorlar. Tanışmadan sonra sohbet ve ardından ikramlar geliyor. İl Başkanı Aziz Karaca, ziyaret maksadının partiye temsilci yazmak olduğunu söyleyince, köylüler, bir ağızdan, "yaz başkanım yaz, bu köyün hepsi sizin temsilcinizdir" diyor. BTP'liler bir temsilci bulmak için gittikleri köylerden, onlarca temsilci yazarak dönüyorlar. İstisnasız, her köyde durum böyle.Köylüler, dertli mi dertli. Bir dokun bin ah dinle. "Beyim, biz öldük de ağlayanımız yok" diyorlar. Buğday, arpa, yulaf eken köylüler, hepsini terk etmişler. Sadece kendiliğinden yetişen çayıra bakıyorlar. Son çare olarak, çayıra ve hayvancılığa sarılmışlar, ama o da olmamış. Köylülerin hepsi zarar etmişler. Çünkü yem pahalı, et ve süt fiyatları ucuz. Köylüler olup bitenlerden habersiz mi? Hayır, her şeyi en ince ayrıntısına kadar takip ediyorlar. Çanak antenlerle dijital yayınları izliyor, her partiyi ve her lideri yakından tanıyorlar. Erzurum il başkanı Aziz Karaca'yı bile tanımayan yok. Erzurumlular, Meltem TV'de yıllarca 'Ozanlar Programı' yapan Aziz Karaca'ya minnettar. Diyorlar ki: "Aziz Hoca, öldürülmek istenen aşıklar geleneğimizi yeniden diriltmiş ve Türkiye'ye tanıtmış bir kişidir". Köylüler, her şeyden haberdar dedik. Evet öyle. Mesela, 80'lik ihtiyar Aşkaleli İsmail Amca, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın adı geçince, anlamlı bir şekilde kafa sallayarak, "onu çok iyi tanırım, bilirim" dedi. İsmail Amca, BTP'lileri dikkatle dinledikten sonra şunları söyledi: "Bu hükümet hiçbir şey yapmadı, yapamaz da. Çünkü bunlar şeytandan şefaat umuyorlar. Şeytandan şefaat olmaz. ABD ve AB şeytandır". Yeğeni Metin, "Emmi, kimseye güvenimiz kalmadı" diyerek araya girmek istedi. İsmail Amca, ona dönerek, "Yok yeğenim yok, Haydar Bey başka" dedi. "O, dediğini yapar. Neden yapar? İzah edeyim. Haydar Bey, öze dönecek, ecnebileri reddedecek. Öyle yapınca, önüne uçsuz bucaksız bir cadde açılacak. Milletin gözündeki perdeler de kalkacak, doğruyu yanlışı görecek".Yemek yemeden gitmemize müsaade etmeyen Narmanlı Mustafa Amca da bir tarih. Sümmani Baba'dan şiirler okuyup şerh eden Mustafa Amca da şöyle dedi: "Ben okur yazarlığı sonradan öğrendim. Tahsilim yok. Ama tecrübelerim var. Ben görüyorum. Bu başbakandan reis olmaz. Kızıyor, bir şey diyor, sonra dönüyor. Devlet adamı az konuşur, fakat okkalı konuşur. Bunda öyle bir şey yok". Mustafa Amca, yabancılara toprak satışına da bir türlü akıl erdiremiyor. Şöyle diyor: "Buralarda arazi bol. O halde yine kardeşler arasında bir karış toprak için anlaşmazlıklar çıkıyor. Mahkemelik oluyorlar. Bu ne iştir? Kanlarımızla yoğurduğumuz toprakları yabancılara satıyorlar. Bunu ben hiç anlamıyorum". Mustafa Amca, hayıflanıyor, sonra da yine kendisi şu sözlerle teselli buluyor: " Bakın, ben size bir şey söyleyeyim. Bu ülkenin sahibi vardır. Yapılanların hepsinin hesabını tek tek sorar. Üsttekiler satsa bile (şehitleri kastederek) alttakiler satmaz".Merhum Adnan Menderes, Ankara'da bunalınca, soluğu Anadolu'da alırmış ve şöyle dermiş: "Anadolu'da rahatlıyorum, bilgi ve güç toplayarak Ankara'ya dönüyorum". AKP'liler de öyle yapsınlar. Beş yıldızlı otellerin salonlarından çıksınlar, BTP'liler gibi Anadolu'nun tezekli köylerini dolaşsınlar, yaşlı başlı insanları dinlesinler. Belki ayıkırlar.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018