Köyün koyun sürüsüne çoban tutulacaktır, köy odasından yükselen hararetli tartışmanın sebebi budur.Çoban adaylarından hangisinin tercihi ve ücretlerin ne kadar olacağı konusunda her kafadan bir ses çıkmaktadır. Bütün bu tartışmaları köy odasının bir köşesinde sessizce takip eden sadece dört koyun sahibi biri vardır. Konuşma sırasının kendisine de geleceği umuduyla beklemeyi sürdürür.Odada bulunan herkes defalarca konuştuğu halde bu dört koyun sahibi komşunun çoban konusundaki fikrini kimse sormamaktadır. Saatler ilerler ve tabii sabrın da bir sonu vardır, komşu hafifçe sesini yükselterek dikkatleri üzerinde topladıktan sonra söze başlar:"Komşular, müsaade ederseniz dört koyunluk da ben konuşayım".Bu fıkrayı neden hatırladık ve hatırlattık?Malum seçim atmosferindeyiz, bundan böyle televizyonlarda, radyolarda konuşmak,gazetelerde boy göstermek, saniye, dakika ve sütun hesabıyla ücrete tabi."Efendim on beş dakikası şu kadar milyar, yarım saati bu kadar milyar, çeyrek sayfa şu kadar, yarım sayfa bu kadar".Bilindiği gibi seçime giren partilerin bazıları hazine yardımı ile yüklerini tutmuş durumdalar, bazıları da önceki on yıllarda stokladıkları altın küplerini devreye soktular, onun için hiç pazarlığa dahi gerek duymuyorlar ve saatleri satın alıyorlar. Fakat söyleyecekleri bir şeyleri yok. Bazılarının paraları çok, kanallarda satın aldıkları saatleri çok ama söyleyecek sözleri yok, planları, projeleri yok. Bizim de saatlerce söyleyecek sözümüz var, çaremiz var, çözümümüz, planımız, projemiz var fakat paramız olmadığı için konuşma imkanımız yok. Yani vahşi kapitalizm bir kez daha metrelerce önceden yarışa başlıyor, yandaşlarını başlatıyor.Mesela iktidar partisinin çuval çuval parası var, televizyonlar, radyolar emrinde fakat çıkıp ne söyleyecek?Eğer doğruyu söyleyecekse çıkıp şunu demesi lazım: "Bize verdiğiniz beş yılda işinizi bitiremedik, bankaların tamamını satmaya vakit yetmedi, kilise sayısını cami sayısına tam çıkaramadık, nüfusun bilmem şu kadarını şirke sürükleyemedik, arazi satamadığımız bir-iki ülke kalmıştı yetiştiremedik, doğal müttefiklerimiz bölgedeki hedeflerine tam ulaşamadılar, eş başkanlığını yürüttüğümüz BOP biraz akamete uğradı gibi? Ey millet! Bize bir beş yıl daha zaman verin de yakımda-yıkımda yarım kalan işlerimizi tamamlayalım".Yok eğer yalan söyleyecekse ki söylüyor ve siz de zaten sabah-akşam dinliyorsunuz.Herkes koyunu kadar, yani parası kadar konuşuyor, maalesef ilaçlar acil hastalara ulaştırılamıyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024