logo
24 ARALIK 2025


Küfrü sabit olmayan birine kâfir demek

26.09.2024 00:00:00

Müslüman olduğunu iddia edenler kendi dininin gereklerini öğrenmek zorundadır. Aksi takdirde kendini dindar zannettiği halde dinden çıkmış kâfir olarak bu dünyadan göçer gider farkında bile olamaz. 

Dinde tekfir diye adlandırılan birini kâfirlikle suçlamak son zamanlarda moda oldu. Özellikle de hariciler, yobazlar, kendini hüküm veren konumuna koymaya çalışan saltanat kafalı cahiller, kendileri gibi düşünmeyen birilerini hemen dinsizlikle suçlamaya başladılar. Bazıları da açık ve örtülü ifadelerle soyu Ehl-i Beyt'e dayanan kâmil bir mümin olan Atatürk'e kâfir diyecek kadar alçalmaya başladılar. AKP'nin iktidarıyla birlikte bu iş o kadar ileri boyutlara taşındı ki neredeyse partilerine oy atmayan, liderlerini kabul etmeyenleri dinsizlikle suçlar oldular. 

Dinin bu konudaki hükmü açıktır: "Herhangi bir kimse, din kardeşine 'Ey kâfir!' derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner." (Müslim, 1/319)

Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığının ilgili fetvasını aktararak konuya açıklık getirelim de kâfir olmayan birine kâfir diyerek kendi kâfir olmasın: 

"Tekfir, Müslüman olduğu bilinen bir kimsenin kâfir olduğuna hükmetmektir. Kur'ân ve Hz. Peygamber (s.a.s.), bireylere Müslüman olduğu bilinen hiç kimseyi tekfir etme yetkisi vermemiştir. Nitekim âyet-i kerîmede "Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selâm verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek 'Sen mümin değilsin' demeyin…" (en-Nisâ, 4/94) buyrulmaktadır.

Ayrıca bir hadis-i şerifte Kelime-i Tevhid'i söyleyenlerin ve kıbleye yönelip namaz kılanların Müslüman kabul edileceği, Allah (c.c.) ve Resûlü'nün (s.a.s.) koruması altında olacağı ifade edilmektedir (Buhârî, Salât, 28 [391]). İslâm tarihinde tekfir söylemiyle ilk defa ortaya çıkan fırka, Hâricîlerdir. Nitekim bu grup, Hz. Ali (r.a.) başta olmak üzere pek çok sahâbîyi kâfir olmakla itham etmişlerdir (Eş'arî, el-İbâne, 2/337). Günümüzde de bazı kişi ve gruplar, kendilerine muhalif olarak gördükleri herkesi ve zümreyi tekfir eden bir tutuma sahiptirler.

Tekfir konusunda İslâm'ın temel yaklaşımı, kendisini Müslüman olarak tanımlayan bir kişiyi küfre nispet etmemektir. Nitekim Kur'ân ve sünneti anlama ve uygulama bakımından Hz. Peygamber (s.a.s.) ve sahabenin yolundan yürüyen, İslâm'ın ana bünyesi olan Ehl-i Sünnet'e göre Ehl-i Kıble tekfir edilemez. Bir kimseye Müslüman isminin verilmesi, onun Ehl-i Kıble oluşu ve Kelime-i Tevhid'i tasdik etmesiyle ilgilidir. Yani "Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resûlullah" düsturunu benimseyen ve dile getiren herkes mümindir. Bu kimse, dinin emir ve yasakları konusunda ihmalkâr davransa da İslâm dışında görülemez ve küfürle itham edilemez.

Tekfir meselesinde öncelikle dikkate alınması gereken esaslardan biri şudur: Bir fiil veya sözün "küfür" kapsamına girmesiyle, bu tür fiilleri işleyen veya sözleri söyleyen kimse hakkında "kâfir" hükmü verilmesi aynı şey değildir. Bu bağlamda bazı kaynaklarda yer alan "şu fiil/söz küfrü gerektirir" gibi ifadeler, belli bir şahsı nitelemek için değil, yapılan fiili vasfetmek ve bundan sakındırmak içindir. Dolayısıyla kişinin, dinin zorunlu olarak bilinen esaslarından birisini veya birkaçını inkâr ettiğini kendi irade ve rızasıyla açıkça beyan etmedikçe kâfir olduğuna hükmedilemez. Zira küfre götüren söz ya da davranışların bir kimsede hata ve cehalet gibi sebeplerle görülmesi, söz konusu kişiyi dinden çıkarmaz.

Tekfirle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de tevil konusudur. Kur'ân ayetlerine getirilen yorum ve tevil, tüm eksikliklerden münezzeh olan Allah'tan başka bir ilâhın varlığını kabul etme, Allah'ın bazı insanların şahsına hulul ettiğine inanma, Hz. Muhammed'in (s.a.s.) peygamberliğini inkâr etme; katî delillerle sabit olan haramları helal sayma ya da şer'î yükümlülükleri kaldırma gibi dinin zorunlu olarak bilinen hüküm ve esaslarının dışına çıkmadığı veya bunları alay konusu etmediği sürece tekfir sebebi olarak görülemez. Bu itibarla İslâm âlimleri bu hususu, "tenzilin inkârı küfürdür, tevili değil" şeklinde bir ilke haline getirmişlerdir. Öte yandan tekfirin dinî ve hukuki pek çok ciddi sonuçları olduğundan dolayı bu konuda hüküm vermek bireylerin yetki ve sorumluluğuna bırakılmamıştır. (Din İşleri Yüksek Kurulu / 14.09.2022 - No: 53)

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
Ankara'da düşen uçağın enkazına ulaşıldı
İçinde Libya Genelkurmay Başkanı da vardı
Beşiktaş, kupaya derbi galibiyetiyle başladı
Fenerbahçe -1- Beşiktaş -2-
Ankara'dan havalanan Libya Genelkurmay Başkanı’nı taşıyan uçak ile bağlantı kesildi
İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan açıklama
Asgari ücret belli oldu
Bu yılda vermediler...
Özgür Özel, Grup Toplantısı'nda konuştu
'Deprem suçluları affedilmemeli'
DEM Parti Adalet Bakanı ile görüştü
'Yol haritasını konuştuk'
Menemen Olayı'nın 95. yılı
Şehit Kubilay'ı rahmetle anıyoruz
'Bu hukuk kime hizmet ediyor'
BTP liderinden çarpıcı açıklamalar
PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri'ne 2. dalga operasyon
İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Kocaeli ve Yalova'da 28 gözaltı
Bugünkü soruşturmanın adresi Şile Belediyesi
Operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı
Venezuela, tankerlerine "ablukaya" karşı yasa çıkardı
ABD'nin eylemleri 'korsan' olarak nitelendirildi
Trump'tan Venezuela'ya açık savaş tehdidi
"En güçlü donanmaya sahibiz"
Netanyahu, 7 Ekim'in soruşturulmasını istemiyor
"7 Ekim komisyonunun yetki ve sınırlarını hükümet belirleyecek"
Doğu Akdeniz'de tehlikeli ittifak!
İsrail, Yunanistan ve GKRY liderleri bir araya geldi
Trabzonspor'a Gençlerbirliği şoku
Zirve yarışında ağır darbe
Ankara'da düşen uçağın enkazına ulaşıldı
İçinde Libya Genelkurmay Başkanı da vardı
Beşiktaş, kupaya derbi galibiyetiyle başladı
Fenerbahçe -1- Beşiktaş -2-
Ankara'dan havalanan Libya Genelkurmay Başkanı’nı taşıyan uçak ile bağlantı kesildi
İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan açıklama
Asgari ücret belli oldu
Bu yılda vermediler...
Özgür Özel, Grup Toplantısı'nda konuştu
'Deprem suçluları affedilmemeli'
DEM Parti Adalet Bakanı ile görüştü
'Yol haritasını konuştuk'
Menemen Olayı'nın 95. yılı
Şehit Kubilay'ı rahmetle anıyoruz
'Bu hukuk kime hizmet ediyor'
BTP liderinden çarpıcı açıklamalar
PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri'ne 2. dalga operasyon
İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Kocaeli ve Yalova'da 28 gözaltı
Bugünkü soruşturmanın adresi Şile Belediyesi
Operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı
Venezuela, tankerlerine "ablukaya" karşı yasa çıkardı
ABD'nin eylemleri 'korsan' olarak nitelendirildi
Trump'tan Venezuela'ya açık savaş tehdidi
"En güçlü donanmaya sahibiz"
Netanyahu, 7 Ekim'in soruşturulmasını istemiyor
"7 Ekim komisyonunun yetki ve sınırlarını hükümet belirleyecek"
Doğu Akdeniz'de tehlikeli ittifak!
İsrail, Yunanistan ve GKRY liderleri bir araya geldi
Trabzonspor'a Gençlerbirliği şoku
Zirve yarışında ağır darbe
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.