Çağımızın en büyük belâsı olan terörü, doğru yorumlamak ve sağlıklı analiz etmek için bazı temel tespitler yapmak gerekir. Bunlardan biri ve birincisi şudur: Hiçbir terör örgütü, arkasında devlet desteği olmadan hayatta kalamaz. Daha yerinde bir deyişle, terör örgütlerini devletler kurar ve yaşatır. İkincisi, terör örgütlerini destekleyen devletlerin başında ABD ve İsrail yer alır. Üçüncüsü, İslâm coğrafyasındaki her türlü terörü, ABD ve İsrail, Siyonist-Hıristiyan inancını esas alarak çıkarmaktadır. ABD ve İsrail, terör örgütlerini sadece silâhlandırmakla ve terör eğitiminden geçirmekle yetinmemekte, o örgütlerin fikri altyapısını ve ideolojisini de oluşturmaktadır. İslâm coğrafyasında faaliyette bulunan terör örgütlerinin, görünüşte amaçları çok farklı olsa da, sonuçta hepsi ABD ve İsrail'in çıkarlarına hizmet etmektedir. Söz konusu terör örgütleri, bazen kendi aralarında çatışır, fakat İsrail'in aleyhine hiçbir eylemde bulunmazlar.Son günlerde Türkiye, ABD ile anlaşarak PKK ve DAEŞ'e karşı silâhlı operasyonlara başladı. Türkiye, bir kukla olan terör örgütleriyle mücadele ederken, kuklacı ABD ile işbirliği yapıyor. Bunu anlayana ve anlatana aşk olsun! ABD, gerçekten de PKK ve DAEŞ'i ortadan kaldırmak istiyorsa, o zaman yeni bir projeden söz edilebilir. Yeni projede PKK ve DAEŞ yer almadığı için devre dışı bırakılabilirler. Fakat şunu hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir: ABD ve İsrail, İslâm coğrafyasında kan ve gözyaşının dinmemesi için elinden geleni ardına koymayacaktır. O bakımdan ABD ile işbirliği hangi şartlarda yapılmış olursa olsun, Türkiye'nin lehine asla işlemeyecektir.Bazı devlet ve bilim adamları diyor ki: "ABD ile işbirliği hayırlı olmuştur. Ancak ABD'ye fazla da güvenilmemelidir." Bu nasıl bir anlayıştır? İşbirliğinin temeli güvendir, güvenilmeyen biriyle veya devletle işbirliği yapılır mı? Kimileri de, "ABD, Ortadoğu'da Türkiye olmadan hiçbir şey yapılamayacağını anladığı için Türkiye'nin taleplerine boyun eğmek zorunda kaldı" diyorlar. Bu görüşü savunanlara sormak gerekir: Yugoslavya'yı parçalayan etnik ayrıştırma uzmana olarak bilinen Richard Hoolbrooke ve Yahudi Graham Fuller'in hazırladığı 'Büyük Ortadoğu Projesi' rafa mı kaldırıldı? Yoksa Türkiye'ye yeni bir eş başkanlık görevi mi verildi? İddia edildiği gibi Türkiye, ABD'ye karşı direnebiliyorsa, o halde yapacağı iş, ABD ile işbirliği değil, yabancı güçlerin Ortadoğu'dan çekilmesini sağlamaktır. Çünkü başta terör ve iç savaş olmak üzere, Ortadoğu'daki tüm sorunları, ancak ve ancak yerliler, yerli kültür ve medeniyetimize dayanarak çözebilirler. Bunun dışındaki arayışlar, ABD ve İsrail'in değirmenine su taşımaktan başka bir anlam ifade etmeyecektir. Sahne önünde sürekli ABD olduğu için onu da zikretmek zorunda kalıyoruz. Aslında ABD de bir kukladır, kuklacısı İsrail'dir. Bu gerçeği, İsrail Ha'aretz gazetesi yazarı Ari Shavit şu sözlerle anlatır: "ABD'de Yahudi lobileri o kadar güçlüdür ki, onların baskı ve isteklerine karşı Amerikan başkanları bile direnemez. Beyaz Saray, Kongre ve Amerikan medyasının çoğunluğu bizim elimizdedir." İsrail'in eski Başbakanlarından Ariel Şaron da şöyle demişti: "ABD'yi ve Amerikan halkını kontrol eden biz Yahudilerdir." Demek ki, ABD ile yapılan işbirliği, gerçekte İsrail ile yapılmaktadır. Bunu göremeyenler, Ortadoğu'da bırakınız lider olmayı, sıradan vatandaşlığı bile hak etmemektedir.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018