Yeni bir seçim sathı mailine girdiğimiz şu günlerde, demokrasimizin eksiklikleri ve aksaklıkları daha belirgin şekilde gözlemlenmektedir. Bunca demokrasi tecrübemize rağmen, siyasi partilerimizin kurumlaşamadığı ve lider merkezli olmaktan çıkamadığı, açık seçik görülmektedir. Yıllarca ülkeyi yönetmiş partilerimiz bile, liderleri varsa var, yoksa yok olmaktadır. Örnek gösterilen demokratik ülkelerde liderler, eşitlerin birincisidir. Diğer partililerden hiçbir ayrıcalığı ve üstünlüğü bulunmamaktadır. Dahası, partiler okul gibi üyelerini siyasi, ekonomik, sosyal ve diplomasi alanlarında eğitmektedir.Söz konusu eğitimlerde başarılı olanlar, partileri iktidar olsun veya olmasın değerlendirilmektedir. Böyle örgütlenmiş partiler, muhalefette de ülkeye hizmet verebilirler. Çünkü güçlü muhalefet, iktidarı da güçlü olmaya zorlar.Lider merkezli siyasetin en tehlikeli yönü, siyasete kin ve nefreti egemen kılmasıdır. Bu, siyaseten intikam ve öç almaya sevk eder ki, bunun sonucu sürekli toplumsal çatışmadır. O bakımdan siyasi partilerin kurumlaşma zarureti vardır. Kurumlaşmanın gerçekleşmesi, siyasi partileri kendi aralarındaki ilişkilerde de belli bir düzene sokmaktadır. İktidar ve muhalefet ilişkisini karşıtlığa, ondan da öte, düşmanlığa dönüştüren partiler, hiçbir ülkede faydalı olamamışlardır. Lider merkezli siyasetin uygulandığı ülkelerde meydana çıkan diğer bir olumsuz gelişme de şudur: O ülkelerde siyaset fikirlerden ziyade duygularla yapılır. Daha doğrusu duygular, siyasi fikirleri esir alır. Öyle ki, farklı fikir sahiplerini aynı çatı altında görmek mümkün olur. Zira geçici duygular, onları birleştirir. Onun içindir ki, ülkemizde de siyasi birlikler çabuk kurulur ve dağılır. Maalesef, aynı duygusallık fikir adamı unvanlı kişilerimizde de mevcuttur. Hâlbuki fikir adamları, bırakınız duygusallığı siyasi fikirlere de bağlı olmamalıdır. Fikir adamları, siyasi yorumları aşamazlarsa, halk nezdinde itibarlarını yitirirler. Bu demek değildir ki, fikir adamları ülkenin acil çözüm bekleyen sorunlarına bigâne kalsın. Hayır, fikir adamları güncel sorunlarla ilgilenmeli, ancak bunu siyaset üstü kalarak yapmalıdır. Fikir adamı geçinen bazı kişiler, tam aksi biçimde davranıyor. Bağlı olduğu liderin doğru veya yanlış, her söylediğini bilimsel bir kılıfa uydurup yorumlamaya çalışıyorlar. Böyle hareket eden fikir adamları, hem kendilerine, hem de destekledikleri liderlere zarar vermektedirler.Lider merkezli siyasetin bir özelliği de olaylara kısa vadeli bakmaktır. Birçok siyaset bilimci, siyasetçilerin seçim kazanmaya yönelik kısa vadeli uygulamalarını eleştirmezler. Derler ki: "Devlete ve millete zarar vermeyecek seçim taktikleri ve demagoji, demokrasinin çeşnisidir." Ne var ki, onun kıvamını herkes ayarlayamaz. Çok kere seçim kazanmak için yapılan taktikler ve alınan kısa vadeli kararlar, ülkeleri içinden çıkması zor sıkıntılara sokmaktadır. Lider merkezli siyaset yapılan ülkelerde partiler, seçim kaybetmekten çok korkarlar. Çünkü seçimlerle birlikte büyük önem verdikleri değerlerini de kaybetmektedirler. Partileri kurumlaşmış ülkelerde ise, uzun vadeli karar aldığından dolayı seçim kaybetmek olağan karşılanmaktadır. Bazen de bu kişiler, belli bir zaman sonra kahraman ilân edilmektedirler. Birçok demokratik ülkede, seçim arifesinde, seçimle birlikte böyle konular da konuşulur ve tartışılır. İsteriz ki, ülkemizde de aynı tür bir gelenek başlatılsın.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018