Maden dediğimizde, tabiatta bulunan ve insanoğlunun sanayide, tarımda, tıpta yani sağlıkta kullanabildiği her türlü yeraltı veya yer üstünde bulunan ve uğruna savaşların yapıldığı kaynaklarımızdan bahsediyoruz.Devletlerin sınırların kalktığı, iddia edilen Yeni Dünya Düzeni'nde hiçbir menfaatlerinin olmadığı programları, küreselleşmeye ayak uydurabilmek için hayata geçirmektedirler. Neticede her türlü müdahaleye karşı savunmasız, kaynakları elinden alınmış ve kendi topraklarında dilenci durumuna getirilmiş milletler ortaya çıkmaktadır. (Sosyal devlet Milli Devlet kitabı Prof. Dr. Haydar BAŞ )Haberlere bakıyoruz, Artvin ilinde yer alan bazı bakır, çinko, altın ve gümüş maden sahalarının ihale yoluyla özel sektöre devredileceğinden bahsediliyor ve bunun Resmi Gazete'nin 12 Aralık tarihli sayısında yayınlandığı bildiriliyor.Bir ülke için en önemli kaynak madenlerdir. Madenler stratejik öneme sahiptir. Ancak stratejik öneme sahip olan madenlerimiz bazı yabancı şirketlere geniş arama ruhsatı ile sunulmaktadır.Eğer devletler yeraltı kaynaklarını yabancılara çıkarttırıyor ve işlenmeden ham madde olarak satılıyorsa bu durum, millete ait yeraltı kaynaklarının yabancılara aktarılması demektir. Çünkü birçok ülke, ihraç ettiği yeraltı kaynaklarını işledikten sonra 100 kat hatta 1000 kat fazla vererek tekrar geri almaktadır.Bu hükümet, maden sahalarının yabancılara devredilmesi konusunda ciddi imkânlar sundu. İş başına geldikleri 2002 yılından bu yana kadar maden arama ruhsat sayısı 64 bin civarındadır ve bu ruhsatların da aşağıda isimlerini saydığımız yabancı şirketler çoğunluğunu almışlardır.Bunlar: Anatolia Minerals, Rio Tinto, Eldorado Gold ve Orl bunlardan sadece bir kısmıdır. Ayrıca bu iş ruhsatla da bitmiyor. Hükümetin çıkardığı Tapu Kadastro Kanunu ile maden sahalarını satın almışlardır.Bendeniz bu yazıyı kaleme aldığım gün Cuma idi. Camiye gittim müftü efendi israftan bahsediyordu. Hocaefendi de hutbede aynı konuya devam etti. Fazla yemeyin, fazla giymeyin deniyordu. Vay anasına dedim. Sen memleketin havaalanlarını, elektrik dağıtım şirketlerini, şeker fabrikalarını, Petkim'i, Telekom'u, limanları, Tüpraş'ı, bakır işletmesini, demir işletmesini, alüminyum işletmesini yabancıya peşkeş çekeceksin bunlar israf olmuyor da yediğin iki lokma israf oluyor.Allah (c.c) bizi uyandırsın bize basiret, feraset versin birlik ve beraberlik içinde yaşamımızı nasip etsin.Prof. Dr. Haydar Baş hocamız "Sosyal Devlet-Milli Devlet" eserinde şöyle diyor: "Milli devlet anlayışında her konuda olduğu gibi madenlerimiz noktasında milletin menfaatini dikkate alınacaktır. Öncelikle yabancıların madenlerimiz üzerinde ki hâkimiyetine son verilecektir. Çünkü Milli devlet tezinde madenler ve diğer yer-altı zenginlikleri millete aittir. Bu kaynaklar devlet-millet ortaklığı ile kurulacak şirketler tarafından çıkartılmalı ve işlenmelidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
































































































