Dünya siyaseti son yıllarda hızlı bir değişimin içinde. Bu değişimin merkezindeki kavramlardan biri de MAGA. İngilizce "Make America Great Again" - Amerika'yı Yeniden Büyük Yap — sloganının kısaltması olan MAGA, artık bir seçim sloganından çok daha fazlasını ifade ediyor. ABD'nin dış politikasında belirginleşen yeni yaklaşımın özeti haline geldi. Bu yaklaşım kabaca, Washington'un ağır küresel sorumluluklarını azaltmayı, müttefiklerden daha fazla katkı talep etmeyi ve kurumsal diplomasi yerine daha sert, daha doğrudan pazarlıklara yönelmeyi içeriyor.
Basit bir ifadeyle: Daha az küresel angajman, daha fazla karşılıklı çıkar hesabı.
Bu yeni dış politika okuması dünyanın dört bir yanında domino etkisi yaratıyor. Asya-Pasifik'ten Avrupa'ya, Orta Doğu'dan Türkiye'ye kadar herkes, "Bu değişimin bize yansıması ne olur?" sorusunun peşinde.
Asya'nın tedirginliği somut: Ekonomi ve güvenlik el ele geriliyor
Asya'nın MAGA politikalarını bu kadar dikkatle izlemesinin nedeni yalnızca Çin-ABD rekabeti değil; aynı zamanda dünyanın üretim omurgasının büyük ölçüde bu bölgede kurulmuş olması. Elektronik, yarı iletken, otomotiv parçaları, batarya teknolojileri… Hepsi Asya merkezli.
ABD'nin Çin'e yönelik kısıtlamaları ise çok somut sonuçlar doğuruyor:
Çip sektöründe büyük kırılmalar: Japonya, Güney Kore ve Tayvan şirketleri, ABD'nin teknolojik kısıtlama kararlarına uyum sağlamak zorunda kalıyor. Bu da şirketlerin tedarik zincirlerini yeniden düzenlemesine yol açıyor.
Savunma bütçelerinde sıçrama: Japonya, son 50 yılın en yüksek savunma harcamasına çıkmış durumda. Güney Kore, füze savunma sistemlerini güçlendiriyor.
Çifte bağımlılık baskısı: Bir yanda Çin en büyük ticaret ortağı, diğer yanda ABD en büyük güvenlik garantörü… Bu ikilem Asya ülkelerini zor kararlarla karşı karşıya bırakıyor.
Kısacası MAGA yaklaşımı Asya için soyut bir Amerika politikası değil; üretim, güvenlik ve ekonomiyi doğrudan etkileyen bir gerçeklik.
Avrupa'nın sessiz krizi: ABD'ye bağımlılık ve stratejik arayış
Avrupa cephesinde MAGA'nın etkileri biraz daha sessiz ama en az Asya kadar derin. ABD'nin "Artık daha fazla yük paylaşın" mesajı Avrupa'da iki tür refleks yaratıyor:
1. Savunmada daha bağımsız olma isteği.
2. ABD'nin güvenlik şemsiyesinden uzaklaşmanın risklerini kabul etmeme.
Bu çelişki Avrupa'yı kararsız bir ruh haline sokuyor. Özellikle Ukrayna savaşı devam ederken, Avrupa'nın ABD olmadan bölgesel güvenliği sağlaması çok zor. Öte yandan Washington'un zaman zaman sertleşen tutumu, Avrupa'nın kendi stratejik kapasitesini artırma isteğini güçlendiriyor. Bu ikili durum Türkiye'yi de doğrudan etkiliyor çünkü Türkiye hem NATO üyesi hem de Avrupa'ya en fazla ihracat yapan ülkelerden biri.
Türkiye'yi ne bekliyor? Fırsatlar ve gerçek riskler
Okurlarımız doğal olarak şu sorunun cevabını merak ediyor: "Bu MAGA dış politikası bize ne getirir ne götürür?"
Türkiye için çok somut etkilerden bahsetmek mümkün.
1. Ekonomide yeni tedarik zinciri fırsatları
ABD-Çin rekabeti, üretim hatlarını Asya'dan kısmen başka yerlere kaydırma eğilimi yaratıyor. Türkiye bu noktada öne çıkabilir.
Avrupa'ya yakınlık,
Gelişmiş sanayi altyapısı,
Genç iş gücü avantajı,
Türkiye'yi alternatif üretim merkezi haline getirebilir.
Örneğin otomotiv yan sanayi, tekstil, beyaz eşya ve elektronik montaj hattı gibi sektörlerde yabancı yatırım artışı ihtimali bulunuyor. Ancak risk şu: Küresel gerilim arttıkça enerji ve hammadde maliyetleri de dalgalanıyor.
2. Savunma ve güvenlikte stratejik önem artıyor
ABD Asya'ya daha fazla yöneldikçe Türkiye'nin bulunduğu bölgenin önemi artıyor: Karadeniz, Kafkasya, Suriye, Doğu Akdeniz…
Somut sonuçlar şunlar olabilir:
F-16 modernizasyonu benzeri teknik konularda ilerleme zemini genişleyebilir.
NATO'nun doğu kanadında Türkiye'nin caydırıcılığı daha çok öne çıkabilir.
Yerli savunma projeleri hem ABD hem de Avrupa ile daha dengeli bir iş birliği kurma imkanı sağlayabilir.
3. Diplomatik denge daha kıymetli
Türkiye'nin hem Çin ile ekonomik ilişkileri büyüyor hem de NATO'daki rolü sürüyor. Bu nedenle Ankara'nın dikkatli bir denge siyaseti yürütmesi gerekiyor.
Körfez ülkeleriyle artan ekonomik iş birliği, Asya ülkeleriyle teknoloji ortaklıkları ve Avrupa ile ticaret ilişkisi bu denklemin üç ayağını oluşturuyor.
Sonuç: Türkiye için esneklik ve akılcı çeşitlendirme dönemi
MAGA dış politikası dünyayı tek başına değiştirmiyor ama güç dengelerini yeniden düzenliyor. Bu yeni dönemde kuvvetli olan değil, uyum sağlayabilen ülkeler öne çıkacak. Türkiye'nin avantajı hem coğrafi konumu hem de çok yönlü dış politika tecrübesi.
Önümüzdeki dönemin anahtar kelimeleri ise belli: Esneklik, çeşitlendirme ve dengeli diplomasi.
Dünya hızlı bir dönüşün içinde; Türkiye'nin yapması gereken, bu dönüşü doğru okuyup kendi çıkarlarını akılcı bir şekilde konumlandırmak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cem Bürüç / diğer yazıları
- MAGA dış politikası: Dalgalanan dünyada Türkiye'nin yol haritası / 12.12.2025
- Elon Musk ve Avrupa iç siyasetine müdahale tartışması / 11.12.2025
- Avrupa'da ve Almanya'da demokrasiye sahip çıkma mücadelesi: Gözlemlerim / 09.12.2025
- COP31 öncesi Türkiye'de enerji ve iklim gerçeği / 07.12.2025
- Belçika'nın sessiz hamlesi ve Putin'e açılan beklenmedik alan / 05.12.2025
- Finansal nükleer: ABD ve Çin küresel tahvil dengesi / 04.12.2025
- Donmuş varlıkların ikilemi: Avrupa'nın Ukrayna finansmanında olası senaryolar ve küresel yansımaları / 03.12.2025
- Enerji güvenliği ve Türkiye'nin bölgesel güç hedefi / 02.12.2025
- Karadeniz'de artan saldırıların anlamı ve Türkiye açısından sonuçları / 01.12.2025
- Çin savaş söylemlerini sertleştirirken ABD'ye neden sürekli borç veriyor? / 30.11.2025
- Elon Musk ve Avrupa iç siyasetine müdahale tartışması / 11.12.2025
- Avrupa'da ve Almanya'da demokrasiye sahip çıkma mücadelesi: Gözlemlerim / 09.12.2025
- COP31 öncesi Türkiye'de enerji ve iklim gerçeği / 07.12.2025
- Belçika'nın sessiz hamlesi ve Putin'e açılan beklenmedik alan / 05.12.2025
- Finansal nükleer: ABD ve Çin küresel tahvil dengesi / 04.12.2025
- Donmuş varlıkların ikilemi: Avrupa'nın Ukrayna finansmanında olası senaryolar ve küresel yansımaları / 03.12.2025
- Enerji güvenliği ve Türkiye'nin bölgesel güç hedefi / 02.12.2025
- Karadeniz'de artan saldırıların anlamı ve Türkiye açısından sonuçları / 01.12.2025
- Çin savaş söylemlerini sertleştirirken ABD'ye neden sürekli borç veriyor? / 30.11.2025


















































































