Cumartesi gecesi Mesaj TV'de Rauf Denktaş'ı izledim. Beni yakından tanıyanlar bilir, Denktaş ismi bana kaybedilmiş iki nesli hatırlatır. Başka değil yalnız eğitim bahsinde bir şeyler yapsa bu gün kara kara düşünen biz değil Rumlar olurdu diye düşünürüm.Kuzeyde milliyetini köklerini bilen yüz bin insan olsa Rumlar yutma hesabı yapabilirmiydi, hak verin. Ama Abdullah Ağar'la Rauf beyin tatlı sohbeti bana yelkenleri indirtti. Böylesi bilinçli bir mücadele adamı bunu atlamış olamaz. Olsa da Allah ona böyle bir programı nasip etmez.İşin iç yüzünü bilenlerden duymuştum, "Elinde ciddi bir güç olmadı, vebal onun değildir" diye. Rauf Denktaş, bir anısını anlattı. 1974 harekatı sırasında paraşütle inen bir Türk askerine sormuş "Hiç korkmadın mı?" diye?Genç de demiş "Ben inene kadar 1571 şehitleri yanımdan eksik olmadı ki korkayım".Diyorum ki Kıbrıs'a sahip çıkacak akıl ve irade Türkiye'de birilerinde olsa herhalde KKTC Cumhurbaşkanı'nın bu anısını ve Rum çetelerine karşı verdiği mücadelenin başka enstantanelerini böyle yıllar sonra TV sohbetlerinde duymaz, okul kitaplarında okurduk. Vebal Denktaş da değil, şunca şehit verdiler işin sahibi onlardır zannettiklerimizde imiş anlaşılan. Rauf bey, şehitlerden devamla bir de temennide bulundu. "Kıbrıs'ı yok pahasına Rum'a teslime niyetlenenleri inşaallah uykusuz bırakırlar da, onlar da pişman olur" dedi. Ben biraz daha farklı düşünüyorum. Meşhurdur, Yemen hükümdarı Ebrehetüleşrem, devasa bir kilise yapıp Arapları da artık "Kabe yerine burayı tavaf edeceksiniz" diye mecbur tutunca bir Bedevi, kiliseye fiili hakarette bulunmuş, o da intikam için Kabe'yi yıkmaya karar vermişti. Ebrehe, Mekke'ye hakim bir tepede karargah kurup Kabe'ye saldırı için hazırlanırken, Mekke'nin ulu kişisi olarak Peygamberimizin dedesi, Abdulmuttalip geldi. Görünüşü, oturup kalkması ile konuşması ile asaleti belli olduğundan Ebrehe ona pek hürmet etti, sonra da sordu "Benden bir dileğin var mı?" diye?Abdulmuttalip, cevaben "Ordun buraya gelirken benim yirmi devemi yağmaladı onları isterim" dedi. Ebrehe bir anda patladı, "Ben de seni adam sanmıştım, senin Allah'ın evi dediğin yeri yıkmak üzereyim, hala develerinin derdindesin."Abdulmuttalib'in yanıtına bakın, "Ben develerin sahibiyim ve onlar için kaygılanırım, sen Kabe'yi yıkmaya kalkışırsan muhakkak ki onun bir sahibi vardır ve seni durdurmaya yetecek güç bende olmadığı için onunla hesaplaşırsın."Onbinlerce 1571 şehidi, binlerce 74 şehidi, Hala Sultan, sahabeden şehit düşen yüzlercesi, evet Kıbrıs davasını sahipsiz ebreheleri taşsız bırakmaz amenna.Peki ya bizim develer,Kıbrıs'la tek karış vatan toprağı vermeme refleksi biterken,yüz bin insan Türkiye kökenli diye yersiz yurtsuz mülteci olarak dönerken, Doğu Akdeniz, İsrail, Rum ekseniyle bizim için kuşatma çemberine dönüşürken; şehitleri mi, beni mi, ölüyü mü, diriyi mi yakacak bu ateş. KKTC bitirildiği an, Denktaş ta söyledi Türkiye'den Kıbrıs'a yağlı ballı beyaz eşya, otomotiv vs her türlü ticaret bitecek. Ekonomik kayıplar, sadece bunu hesapladığımızda bile yıllık milyar dolarlara ulaşacak. Louzidu davasını bilirsiniz. "Türk işgali yüzünden evimden toprağımdan oldum" diyen bir Rum kadın bütün mülklerini geri aldığı gibi 1 milyon euro da tazminatı cebine nakit olarak koydu. Kıbrıs davasını noktaladığımız anda evimizden otuz yıl uzak kaldık, tarlamızı ekemedik diyen iki yüz bin Rum sırada. Tazminat taleplerinin hedefi KKTC değil Türkiye.Ve buna benzer daha niceleri.Ne dersiniz bir işbölümü uygun olmaz mı?Kıbrıs hainlerini şüheda ne yapar, ne zaman yapar, başlarına ne zaman taş yağar, orası ölülerimize kalmış.Siyaset yılgını sayın Denktaş'ın tam aksine, gerekirse tam ortadan dalıp develerin sahipsiz olmadığını hatırlatmak "dirilere".
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012