Fenerbahçe, özellikle ilk yarıda hareketli bir futbol oynadı. Oyunu rakip sahaya yıktı.
Pozisyon zenginliği pek yoktu ama başarılı bir pas trafiği ve istekli bir futbol vardı.
İlk iki goldeki Pelkas, Thiam ve Samatta işbirliği organize gol atma becerisi açısından gayet olumluydu.
İlk golde atağı başlatan Caner ve ikinci golde ilk pası veren yeni transfer Szalai'den de bahsetmeden geçmeyelim. Kayseri zaten çok iddialı olamadı.
Maç kolay koptu ve Fenerbahçe şampiyon adayı rakiplerinin kazandığı haftada hata yapmayarak iddiasını sürdürdü.
Mesut Özil'in gelmesi dolayısıyla bugün Fenerbahçe'nin özellikle ilk yarıda oynadığı futbol üzerinden bazı yorumlar yapmak istiyorum.
Fenerbahçe, Kayseri karşısında maçı rakip sahaya yıkma ve rakip alanda topu tutmada sorun yaşamadı.
Bu açıdan Beşiktaş'ın oynadığı futbola benziyordu ama Beşiktaş'tan daha yavaş ve pas sayısı daha düşük gibi gözüktü.
Fakat bu açıdan Galatasaray'a göre çok daha başarılıydı. Peki Fenerbahçe hücumda neyi yapmakta başarısızdı?
Fenerbahçe'nin başarısız olduğu yön ceza sahası içinde pozisyon yaratma sorunuydu.
Mesut Özil, tam da bu soruna ilaç olacak bir oyuncu. Ne var ki Fenerbahçe birçok maçta oyunu rakip sahaya yıkmakta sorun yaşadı.
Bence bunun en önemli nedeni savunmada yaşanan problemler dolayısıyla takımın panik halinde atak girişimleri yapmasıydı.
Takım çoğu kez organize olamıyordu. Birçok durumda da ilk golü bulmadan takım rahatlayamıyordu ki bunun en güzel örneği deplasmandaki Erzurum maçıydı.
Demek istediğim eğer oyunu rakip sahaya yıkamıyorsanız Mesut'un anlamı kalmaz. Sorun defanstaysa o zaman çözüme de oradan başlamak gerekiyor.
Mesut'u forvet arkasında on numarada kullanacaksanız serin kanlı hücum edip topu rakip sahada tutmak için Gustavo'yu stopere koymak zorundasınız.
Bunun başarılı örneğini ligdeki Kasımpaşa maçında gördük. Szalai de Gustavo'nun yanında olmalı.
Önlerinde savunma rolü ile Ozan'ı kullanmalı ve onun yanında form durumlarına göre ya Pelkas ya da Mert Hakan olmalı.
Böyle bir kurgu ile Fenerbahçe'nin topu rakip sahaya yıkmakta zorluk yaşamayacağını düşünüyorum ve de Mesut'tan daha iyi verim alınabileceğini tahmin ediyorum.
Pozisyon zenginliği pek yoktu ama başarılı bir pas trafiği ve istekli bir futbol vardı.
İlk iki goldeki Pelkas, Thiam ve Samatta işbirliği organize gol atma becerisi açısından gayet olumluydu.
İlk golde atağı başlatan Caner ve ikinci golde ilk pası veren yeni transfer Szalai'den de bahsetmeden geçmeyelim. Kayseri zaten çok iddialı olamadı.
Maç kolay koptu ve Fenerbahçe şampiyon adayı rakiplerinin kazandığı haftada hata yapmayarak iddiasını sürdürdü.
Mesut Özil'in gelmesi dolayısıyla bugün Fenerbahçe'nin özellikle ilk yarıda oynadığı futbol üzerinden bazı yorumlar yapmak istiyorum.
Fenerbahçe, Kayseri karşısında maçı rakip sahaya yıkma ve rakip alanda topu tutmada sorun yaşamadı.
Bu açıdan Beşiktaş'ın oynadığı futbola benziyordu ama Beşiktaş'tan daha yavaş ve pas sayısı daha düşük gibi gözüktü.
Fakat bu açıdan Galatasaray'a göre çok daha başarılıydı. Peki Fenerbahçe hücumda neyi yapmakta başarısızdı?
Fenerbahçe'nin başarısız olduğu yön ceza sahası içinde pozisyon yaratma sorunuydu.
Mesut Özil, tam da bu soruna ilaç olacak bir oyuncu. Ne var ki Fenerbahçe birçok maçta oyunu rakip sahaya yıkmakta sorun yaşadı.
Bence bunun en önemli nedeni savunmada yaşanan problemler dolayısıyla takımın panik halinde atak girişimleri yapmasıydı.
Takım çoğu kez organize olamıyordu. Birçok durumda da ilk golü bulmadan takım rahatlayamıyordu ki bunun en güzel örneği deplasmandaki Erzurum maçıydı.
Demek istediğim eğer oyunu rakip sahaya yıkamıyorsanız Mesut'un anlamı kalmaz. Sorun defanstaysa o zaman çözüme de oradan başlamak gerekiyor.
Mesut'u forvet arkasında on numarada kullanacaksanız serin kanlı hücum edip topu rakip sahada tutmak için Gustavo'yu stopere koymak zorundasınız.
Bunun başarılı örneğini ligdeki Kasımpaşa maçında gördük. Szalai de Gustavo'nun yanında olmalı.
Önlerinde savunma rolü ile Ozan'ı kullanmalı ve onun yanında form durumlarına göre ya Pelkas ya da Mert Hakan olmalı.
Böyle bir kurgu ile Fenerbahçe'nin topu rakip sahaya yıkmakta zorluk yaşamayacağını düşünüyorum ve de Mesut'tan daha iyi verim alınabileceğini tahmin ediyorum.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Net penaltı / 23.04.2024
- Pendikspor küme düşer / 22.04.2024
- Çakmayan kıvılcım / 19.04.2024
- Galatasaray'a rakip yok / 16.04.2024
- Ciddi hatalar var / 15.04.2024
- Tur gitti geldi / 12.04.2024
- Son söz tarihin olacak / 08.04.2024
- Buna futbol denir mi? / 05.04.2024
- Kaleciler sınıfta kaldı / 04.04.2024
- Bu maçı taraftar nasıl izledi? / 03.04.2024
- Pendikspor küme düşer / 22.04.2024
- Çakmayan kıvılcım / 19.04.2024
- Galatasaray'a rakip yok / 16.04.2024
- Ciddi hatalar var / 15.04.2024
- Tur gitti geldi / 12.04.2024
- Son söz tarihin olacak / 08.04.2024
- Buna futbol denir mi? / 05.04.2024
- Kaleciler sınıfta kaldı / 04.04.2024
- Bu maçı taraftar nasıl izledi? / 03.04.2024