Hz. Mevlana'yı anma törenlerini izliyorum. Şuna eminim ki, "gel, ne olursa ol yine de gel" diyen Mevlana Hazretleri, bu anmaları ve ananları görseydi, "siz artık gelmeyin" derdi.
Mevlana, "gel" dedi ama "geldiğin gibi git" demedi. Ama bugün gelenler, geldikleri gibi gidiyor.
Hele hele bugün Hz. Mavlana'yı anma günlerinde mikrofonu kapan iktidar sahipleri bu gönül adamının yanında kana kana, cana can, diyor. Sizi, açtığınız hendeklere gömeceğiz, diyorlar.
Bu nasipsizliktir. Nasipsizliğin sebebi de Hz. Mevlana'yı tanımamak ve anlamamaktır. Hz. Mevlana'nın çağırdığı adresi inkârdır. Haliyle çağırılan adrese gitmezsen aradığını da bulamazsın?
Hz. Mevlana hangi adrese çağırıyordu?
Son iki yazımda da anlatmaya çalıştığım gibi İslam Dünyasının ihtiyacı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı çağrıya koşar adım gitmektir. Neydi o çağrı? "Ehl-i Beyt gemisinde buluşalım."
İşte bu çağrının sahiplerinden biri de Hz. Mevlana'dır. Dün ve bugünün siyasal İslamcıları, Nakşîleri, şucuları, bucuları çatlasa da, patlasa da Hz. Mevlana, Hz. Ali'nin Şiasıdır. (taraftarıdır) Ben değil, kendisi diyor.
"Bismillahirrahmanirrahim?
O açıklayıcı imam, o Allah'ın velisi, safa ehlinin vücut güneşidir. Yerde, gökte, mekânda, zamanda Hakla duran o imamın zatı, iç ve dış temizliğiyle vasıflanmak vaciptir. Çünkü küfürden, ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir...
Onun konağı birlik âlemidir. Dünyevî ve beşerî sıfatlardan dışarıdır. O, insanın hakikati ve canı gibiydi. Her şey fânidir, fakat can yaşar, ölmez. Onun hareketi kendinden diri olan ezeli varlıktandır. Beka çevresinde döner dolaşır, yaratıkları yaratanın zatı gibi o bakîdir. Hakkın yüksek sıfatları Ali'nin vasfıdır.
? O hazinenin nakdi, tükenmez ilimdi. İşte o ilimden maksut, Yüce Ali'dir. Hakkın hikmetini ondan başka kimse bilmez. Zira O hakîmdir, her şeyin bilginidir.
İptidasız evvel O idi, sonsuz ahir de O olur. Peygamberlere yardım eden o idi, velilerin gören gözü de hakikaten odur?
Âdem'in toprağı O'nun nurundan idi. O sebeple meleklerin tacı oldu; Allah'ın isimleri ondan belirdi. O temiz ve yüce imamın ilmi sayesinde, Âdem her şeyi anladı?
O, şeriatta ilim şehrinin kapısıdır. Hakikatte ise iki cihanın beyidir. İki cihanın sultanı Muhammed, hakka yakınlık gecesinde, Allah'a kavuşmanın harem yerinde onun sırrını gördü. Ali'nin nutkunu, Ali'den dinledi. Ali ile birleşilen o yerde Ali'den başkası bulunmaz.
Allah yolunda gidenler isteyicidirler; Ali istenilendir. Söyleyenler söylerler, susarlar. O susmaz söyler? Vahyolunanların sırlarını, o hakikat olarak bildi ve bildirdi. Ümmetlere haykırdı: "Allah yolunda Ali, sizin kılavuzunuzdur."
Dinde evvel, âhir o idi. Allah ile içli, dışlı o idi... İşte bunları söyledim ki, bu yüksek mananın nüktesini öğrenesin de yüksek velâyete eresin. Sence apaçık bilinsin ki, hakkıyla yüce olan odur.
Ey efendi! Benimle boşuna kavga etme, bu böyledir. Hakikat budur ki, hepimiz zerreyiz, güneş odur. Biz hepimiz damlayız, deniz odur.
Ey Şems-i din, madem ki sen âşıksın, Mevlâna için aşkta canını feda et ki, canın canana kavuşsun ve aşkta ulaştırıcı kılavuz olsun." (Divan-ı Kebir' den Seçme Şiirler c.1, s.3,4,5 ? Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ? Şark İslam Klasikleri 15)
Mevlana, "gel" dedi ama "geldiğin gibi git" demedi. Ama bugün gelenler, geldikleri gibi gidiyor.
Hele hele bugün Hz. Mavlana'yı anma günlerinde mikrofonu kapan iktidar sahipleri bu gönül adamının yanında kana kana, cana can, diyor. Sizi, açtığınız hendeklere gömeceğiz, diyorlar.
Bu nasipsizliktir. Nasipsizliğin sebebi de Hz. Mevlana'yı tanımamak ve anlamamaktır. Hz. Mevlana'nın çağırdığı adresi inkârdır. Haliyle çağırılan adrese gitmezsen aradığını da bulamazsın?
Hz. Mevlana hangi adrese çağırıyordu?
Son iki yazımda da anlatmaya çalıştığım gibi İslam Dünyasının ihtiyacı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı çağrıya koşar adım gitmektir. Neydi o çağrı? "Ehl-i Beyt gemisinde buluşalım."
İşte bu çağrının sahiplerinden biri de Hz. Mevlana'dır. Dün ve bugünün siyasal İslamcıları, Nakşîleri, şucuları, bucuları çatlasa da, patlasa da Hz. Mevlana, Hz. Ali'nin Şiasıdır. (taraftarıdır) Ben değil, kendisi diyor.
"Bismillahirrahmanirrahim?
O açıklayıcı imam, o Allah'ın velisi, safa ehlinin vücut güneşidir. Yerde, gökte, mekânda, zamanda Hakla duran o imamın zatı, iç ve dış temizliğiyle vasıflanmak vaciptir. Çünkü küfürden, ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir...
Onun konağı birlik âlemidir. Dünyevî ve beşerî sıfatlardan dışarıdır. O, insanın hakikati ve canı gibiydi. Her şey fânidir, fakat can yaşar, ölmez. Onun hareketi kendinden diri olan ezeli varlıktandır. Beka çevresinde döner dolaşır, yaratıkları yaratanın zatı gibi o bakîdir. Hakkın yüksek sıfatları Ali'nin vasfıdır.
? O hazinenin nakdi, tükenmez ilimdi. İşte o ilimden maksut, Yüce Ali'dir. Hakkın hikmetini ondan başka kimse bilmez. Zira O hakîmdir, her şeyin bilginidir.
İptidasız evvel O idi, sonsuz ahir de O olur. Peygamberlere yardım eden o idi, velilerin gören gözü de hakikaten odur?
Âdem'in toprağı O'nun nurundan idi. O sebeple meleklerin tacı oldu; Allah'ın isimleri ondan belirdi. O temiz ve yüce imamın ilmi sayesinde, Âdem her şeyi anladı?
O, şeriatta ilim şehrinin kapısıdır. Hakikatte ise iki cihanın beyidir. İki cihanın sultanı Muhammed, hakka yakınlık gecesinde, Allah'a kavuşmanın harem yerinde onun sırrını gördü. Ali'nin nutkunu, Ali'den dinledi. Ali ile birleşilen o yerde Ali'den başkası bulunmaz.
Allah yolunda gidenler isteyicidirler; Ali istenilendir. Söyleyenler söylerler, susarlar. O susmaz söyler? Vahyolunanların sırlarını, o hakikat olarak bildi ve bildirdi. Ümmetlere haykırdı: "Allah yolunda Ali, sizin kılavuzunuzdur."
Dinde evvel, âhir o idi. Allah ile içli, dışlı o idi... İşte bunları söyledim ki, bu yüksek mananın nüktesini öğrenesin de yüksek velâyete eresin. Sence apaçık bilinsin ki, hakkıyla yüce olan odur.
Ey efendi! Benimle boşuna kavga etme, bu böyledir. Hakikat budur ki, hepimiz zerreyiz, güneş odur. Biz hepimiz damlayız, deniz odur.
Ey Şems-i din, madem ki sen âşıksın, Mevlâna için aşkta canını feda et ki, canın canana kavuşsun ve aşkta ulaştırıcı kılavuz olsun." (Divan-ı Kebir' den Seçme Şiirler c.1, s.3,4,5 ? Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ? Şark İslam Klasikleri 15)
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Para milletin itibarıdır’ diyordu onu da kaybettirdi / 29.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024